11. Bölüm

2.3K 135 2
                                    

Yataktan sıçrayarak kalktı genç kadın. Dağılmış saçları terden sırılsıklam olmuş yüzüne yapışmıştı. Avuçlarının içiyle saçlarını geri itip derin bir soluk bıraktı odanın karanlığına. Rüya mıydı gördükleri yoksa kabus mu ?

Ayaklarını yataktan aşağı sarkıtıp terliklerini giydi ve yataktan çıktı. Koltuğun üzerinde ki sabahlığını üzerine geçirip balkona çıkarken hala kesik kesik nefes alıyordu. Sabahlığın yakalarını kaldırıp gecenin serinliğine siper ederken kızıl saçlarını altından çekip aldı. İpek kumaş üzerinde dalga dalga yayılmıştı saçları.

Rüyasında gördüğü saçlarının arasında gezinen elleri anımsayınca tüm vücudunu bir ürperti sardı. Kafasını iki yana sallayıp bu düşünceleri kovmaya çalışırken “Kendine gel Eloise” diye fısıldadı. Gördüğü sadece bir kabustu,akşam yaşadıklarının bir yansımasıydı belki de. Ama kesinlikle gerçek olmayacak kadar ulaşılmazdı…

Stephan’la balkonda yaşadığı o kısa anlar beynine üşüşürken öfkeyle ısırdı dudağını. Nasıl bu kadar zayıf olabilmişti ? Ona dokunmaya,onu öpmeye nasıl cesaret edebilmişti ? Hayatını mahveden adamın karşısında bu kadar aciz olmamalıydı ama onun dokunuşlarıyla kendinden geçerken tam bir aptal gibi davranmıştı.

Elleriyle bedenini sararken o dokunuşları beyninden silmeye çalıştı. Kendini gecenin karanlığında onun kollarına teslim ederken aklı mantığı durmuştu sanki. Nasıl olmuştu da böyle bir sorumsuzluk göstermişti bilmiyordu ama neyse ki kendini çabuk toplamıştı. Onun kollarından çekip almıştı kendini. Bunu yaparken zorlanmıştı belki ama yinede başarmıştı.

Şimdi o anları tekrar hatırlayınca kendine olan öfkesi kat be kat artıyordu.

Gecenin serin havası vücuduna tatlı bir ürperti verirken gözlerini kapattı. Bir daha tekrarlanmayacağına emindi,ne kendisi ne de Stephan kalkışmayacaktı böyle bir şeye. Bunu sağlamak için gerekirse önlemler alacaktı ama asla tekrarı yaşanmayacaktı.

Balkondan kaçar gibi odaya döndüğünde Bayan Avery’den müsaade istemiş ve itiraz etmesine bile fırsat bırakmadan halası ve kız kardeşine kalkmalarını işaret etmişti. Drew ile sohbet eden Katharina bundan memnun olmasa bile boyun eğmek zorunda kalmıştı. Ama yol boyunca da söylenip durmuştu bu yüzden.

Eloise şimdi akşamın ayrıntılarını beyninden geçirip dururken kendince çıkarımlar yapıyordu. Düşüncesizliğinin nedeni olarak Stephan’ın annesinin yakın ve sıcak davranışlarını görüyordu. Kadının sıcaklığından etkilenmiş ve bir anlığına oğlunun da onun gibi olduğunu düşünme hatasına düşmüştü. Ve bu hata onu daha büyük bir hataya sürüklemişti. Stephan’ın kollarına kendini bırakırken onun kim olduğunu ve hayatını nasıl mahvettiği unutmuştu. Saçlarında dolanan ellerinin verdiği tarifsiz his ona olan nefretini görmezden gelmesine neden olmuştu bir anlığına. Ve onun dokunuşları--

Ani bir kararla arkasını dönüp odasına geçti ve sabahlığını çıkarıp yere bırakırken yatağına girdi. Kafasına çektiği yorganın altında iki büklüm olup gözlerini kapattı. Düşündükçe daha da netleşen görüntüleri hatırlamak istemiyordu. Yanlış yapmıştı ama bu yanlışı hatırlarken yine aynı şeyleri hissediyordu. Ve bu yaptığı yanlıştan çok daha büyük bir sorundu.

Yatağın içinde dönüp dururken başka bir şeyler düşünmeye çalıştı. Ama ya akşam olanlar ya da rüyasında gördükleri beliriyordu gözlerinin önünde. Yorganı üstünden açıp yatağın içinde sırtüstü uzanıp bakışlarını tavana dikti.

“O kötü” diye fısıldadı kendi kendine. Dili ve beyni bunu söylüyordu ama kalbinde farklı duygular vardı. Ve bu duygulardan biran önce kurtulmalıydı. Yatağın içinde tepinip durmanın işe yaramayacağını anlayınca tekrar kalktı ve yere attığı sabahlığını alıp odasından çıktı. Karanlık koridordan sessizce geçip merdivenlerden aşağı inerek büyük çalışma odasına girdi.

Asaletin BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin