2.Bölüm

3.5K 149 3
                                    

**

1815 / İngiltere ( Londra’nın 12 km kuzeybatısı Freyy At Çiftliği)

**

“Yine nereye kayboldu bu kız ?” diye söylenirken tüm sinirleri ayağa kalkmıştı kadının. Etrafta koşuşturan hizmetçilere emirler yağdırırken bir yandan da elinde ki kurdelayı önü sıra koşuşturan küçük kızın saçlarına takmaya uğraşıyordu.

Öfkesinden kızaran suratını elinin tersiyle sildi ve ellerini beline koyarak kaşlarını çatıp kıza baktı.

“Rahat dur Katharina,yoksa bir hafta boyunca oda cezası alacaksın” diye bağırınca küçük kız aniden durdu,ardından mahcup bir şekilde ona doğru yürüyüp kadının kurdelayı saç örgüsünün ucuna takmasına müsaade etti. Yaz yeni gelmişti ve bir hafta boyunca odaya tıkılı kalmak 12 yaşında ki bir kız için fazlasıyla kötü bir cezaydı. Kadın işini bitirince acemice bir reveransla onu selamlayıp yeniden ortalıkta koşturmaya başladı küçük kız.

“Elbiseni sakın kirletme Katharina Fairley,duyuyor musun beni ? Tek bir çamur lekesi bile görmek istemiyorum o elbisede”

Kadın kızın peşinden bağırırken o çoktan bodur gül ağaçlarının arasına karışıp gözden kaybolmuştu bile. Elini yelpaze yapıp yüzünün önünde sallarken “Ne günah işledim de böyle evlatlara sahip oldum ben” diye yakındı kadın umutsuzca. İki kızının peşinde koşturmaktan kan ter içinde kalmıştı neredeyse,üstelik misafirlerin geliş saati de gittikçe yaklaşıyordu.

“Kendi kendine yine neden söyleniyorsun be kadın” diyen kalın bir ses kulağına çalınınca öfkeyle arkasını döndü ve görüş alanına giren görüntüyle birlikte ellerini beline dayayarak kendisine seslenen adama baktı.

“Neden mi söyleniyorum ? Misafirler neredeyse gelmek üzereler ama senin kızlarının umurunda bile değil bu. Biri hangi cehenneme girdiyse ortalıkta yok,diğeri de etrafta koşuşturup duruyor. Elizabeth’te burada olmadığı için tüm işlerle ben ilgilenmek zorunda kalıyorum,üstelik sipariş ettiğim koyun budu gelmediği için ana yemekte sadece rosto var. Tüm bunlardan sonra neden mi söylendiğimi soruyorsun bana ?”

Adam ağır hareketlerle kadının yanına geldi,karısının aksine oldukça sakin görünüyordu bay Geoffrey.

“Eloise atla dolaşacağını söylemişti bana,onu merak etmene gerek yok. Katharina’da henüz küçük bir çocuk,ondan iş yapmasını bekleyemezsin”

“Şimdi ata binmenin zamanı mı ? Çiftliğin geleceği söz konusu ama hanımefendi kendi keyfini düşünüp dağda bayırda at binmeye gidiyor”

Adam karısına öfkeli bir bakış atıp “Şu kıza karışmaktan vazgeç Mabelle” diye çıkıştı yüksek sesle “Eğer yardıma ihtiyaç duyuyorsan evde bir sürü hizmetçi var git onlardan iste. Hem madem bugün senin için bu kadar önemli neden Elizabeth’i Ferguson’ların malikanesine gönderdin ? Kalıp sana yardım etmesini isteseydinya,işleme örneğini daha sonra da alabilirdi”

Mabelle kocasına iğrenircesine bakarken “Yarın bayan Margaret Londra’ya dönecek o yüzden bugün gitmek zorundaydı” diye söylendi ve eteklerini toplayıp söylene söylene eve doğru yürümeye başladı. Karısının peşinden bakarken acıyla buruşmuştu yaşlı adamın yüzü. Büyük kızının işleme örneği bahanesine sığınarak Ferguson Malikanesine gitme nedenini çok iyi biliyordu. Karısının işgüzarlıklarından biriydi bu da,leydi Margaret’in orduda görevli yeğeninin hafta sonu izninde teyzesini ziyarete geldiğini tüm kasaba biliyordu. Karısı Mabelle’de bu fırsatı kaçırmamış ve teşhirlik bir malmış gibi kızını adamın ayağına göndermişti.

Asaletin BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin