Canım Abim

767 57 2
                                    

Eve geldiğimde kapıyı çaldım. Abim kapıyı açtı.
"Hoş geldin prenses." dedi.

"Hoşbulduk abi." dedim gülerek. Çantamı yere koyup ayakkabılarımı çıkarttım. Abim gülerek kollarını açtı. Bende sarıldım. Abimi herzaman görmeme rağmen ona hep bir özlem duyuyordum. Ona her sarılışımda onu yıllardır görmeyip şu anda görüyormuş gibi hissederdim. Sarılmamız bitince salona doğru yürümeye başladık. Abim kolunu omzuma attı.
"Eeee ilk günün nasıl geçti?" dedi gülümseyerek. "Güzeldi." dedim.

"Eee arkadaş bulabildinmi kendine göre?" dedi. Abimden hiçbir şeyimi saklamazdım. Onunla her şeyi rahatça konuşurdum.

"Evet. Bora diye biriyle arkadaş oldum çok iyi biri. Bir kız var ama diyaloğa geçmedim. Kafa kıza benziyor." dedim. Salona geçtik oturduk.

"Senin için sevindim." dedi gülümseyerek.

Abim Murat 1.85 boyunda kahverengi gözlü siyah saçlı 20 yaşında biri. Spor hocası olduğu için gelişmiş bir vücuda sahip. Kızların herzaman hayalini kurduğu kaslı,baklavalı erkeklerden biridir abim. Öğrendiğim tüm dövüş ve vuruş teknikleri, savunma saldırı. Hepsini abimden öğrendim. O yüzden bu konuları ben açmaz, o bana sorardı.

"Kimseye dalaşmadın öyle mi?" dedi.

"Yani birilerine sataşmış olabilirim." dedim. Şimarırcasına ve hafiften gülerek. Abim kahkaha attı bende ona eşlik ettim.

"Bende diyordum Defne bugünü kazasız belasız mı atlattı? Diye"

Yüzümü buruşturarak "Hııh. Abi gelmiş kız bana dikleniyor. Yok ayanı denk al dayanamadım geçirdim bir tane. Napıyım?" dedim.

Abim okul dışında yaptığım kavgalara kızmazdı. Her zaman kendimi korumamı isterdi.

"İyi yapmışsın. Boşver"dedi, hafif bir tebessümle. Bende gülümsedim.

"E hadi o zaman giyinde çıkalım." dedi.

Abim spor merkezinden ben okuldan geldiğim için yorgunduk. Zaten genelde yemeği evdede yemezdik.

"Tamam. Ben odama geçiyorum." dedim.

Odama geçip dolabı açtım. Dar bilekten kesmeli kot pantolonumu giyip içine kirli beyaz yarım bir tişört giydim.  Üzerine kot ceketimi giydim.Beyaz Nike'larımı giydim. Saçlarımı düz bıraktım. Rimelimi silip tekrardan yenisini sürdüm. Dudağıma şeffaf parlatıcımı sürdüm. Telefonumu ceketimin cebine attım. Gayet güzel gözüküyordum abim içeriye seslendi.

"Prenses hazır mısın?" diye.

"Hazırım abi. " dedim. Kapıyı açtım.

Saçlarına fön çekerek güzelce rampa yapmıştı. Üzerine yapışan siyah bir tişört giymişti. Tüm kasları belli oluyordu. Altına ise hafif dar, siyah bir pantolon giymişti. Güzel spor ayakkabıları onu tamamlıyordu.

"Her zamanki gibi çok güzelsin prenses." dedi gülümseyerek.

"Sende çok yakışıklı olmuşsun abicim." dedim.

"Hadi gidelim." dedi. Koluna girmem için kolunu uzatarak.

Evden çıktık abimin siyah Mercedes'i vardı. Evet yaşına göre bu arabayı alması ilginç gelebilir. Ama abim spor merkezi dışında bir süre İstanbul' da bir çok ünlü  kişinin spor hocalığını yaptı.  Bu nedenle birikimleri sayesinde altına böyle bir araba çekti. Arabanın kapılarını ve üstünü açtı. Arabaya bindik ve restoranta doğru gittik. Ankara'nın en güzel yerlerinden biri olan bu yere çok sık giderdik. Abimle ben burayı çok severdik. İç çekerek bir şeyler mırıldadım. Restorana geldiğimizde. Birden kaskatı kesildim.

Karanlığın  İçindeki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin