Çok Kötü Şeyler Olur

278 19 5
                                    

Arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Alper yanımda bitti.
İkimizde konuşmadan spor salonundan çıktık ve müzik odasına doğru yürümeye başladık. Müzik odasına gelene kadar konuşmadık. İçeri girdiğimizde herkesin yerlerine yerleşmeye başladığını gördüm. Deniz Hoca sahnede son hazırlıkları yapıyordu. Yirmi - yirmi beş kişi vardı. On ikinci sınıflardan katılan yoktu. Tek tük dokuzuncu sınıf olduğunu tahmin ettiğim kişiler ve hemen hemen eşit sayıda on ve on birinci sınıf vardı. Gözlerimi gezdirdiğimde Burak arkadaşlarıyla bir yerde oturuyordu. Batu ve Selin yanlarında iki boş yer olan bir yere oturmuştu. Alper'e dönüp "Şurdalar." dedim elimle Batu ve Selin'i gösterip.

"Gel geçelim." dedi ve yürümeye başladı. Bende yanından yürümeye başladım. O sırada Deniz Hoca'nın önümüzü kesmesiyle durduk.

"Alper az önce bir bilgi aldım. Geçen sene katılan öğrenciler tekrar katılamayacakmış. Şimdi geçen seneki gruptakiler sahne almayacak fakat sahne alanları izleyip değerlendirecek ve bize fikirlerini söyleyecekler."

"Tamam hocam."

"İyi o zaman. Siz hazır mısınız?"

"Ben hazırım. Defne?" diye bana döndüğünde

"Bende hazırım." dedim gülümseyerek.

"Tamam o zaman ben geçiyorum gençler." dedi ve gitti.

Bizde koltuklara doğru yürüdük ve geçip oturduk. Oturur oturmaz Selin, "Nereye kayboldunuz ya?" dedi.

"Biraz koşup spor yapalım dedik." dedi Alper bana bakarak ve gülümseyerek.

Selin, "Spor?"

"Evet. Seçmelerden önce birazcık nefesimiz açılsın dedik." dedim ve Alper'e bakıp güldüm. Selin anlamaz gözlerle bize bakarken Deniz Hoca'nın konuşmasıyla dikatimizi oraya yöneldi. "Herkes yerleştiğine göre seçmeler başlayabilir." dedi.

Seçmeler tüm hızıyla devam ederken Alper'e döndüm. "Biz kaçıncı sıradayız?"

"Ben en sondayım. Sizide hemen benden önceki üçe yazdım."

Seçmeler devam ederken güzel sesli bir iki kişi dışında kendime gerçekten rakip gördüğüm biri olmadı. Bir sürü kişi gitar çaldı fakat... Hiç biri Alper'in gitarının verdiği, sesinin verdiği hissi veremedi.

"Şimdi sıra Selin'de." demesiyle Alper'e döndük. Sahneye çıkan Deniz Hoca, "Şimdi sonlara yaklaşırken sıradaki arkadaşımız Selin Şimşek." dediğinde Selin kadar bende heyecanlandım. Selin ayağa kalktı ve tutmuş olduğu Batu'nun elini bıraktı. Son kez bize bakıp sahneye çıktı.

Sahnesi son bulduğunda salondan alkış sesleri yükselirken erkeklerin Selin'e kenetlenip bakmalarını Batu görmüş olmalıki "Öldürürüm la ben bunları." dedi ve ayaklanınca Alper onu tuttu.

Selin gururla yerine oturdu ve tam bir şey söyleyecektiki Batu Selin'in saçının içine elini sokup saçını dağıttı.

Selin, "N'apıyorsun ya?"

Batu, "Bu kadar güzel olmak zorunda değilsin." dedi ve bir şey demeden önüne döndü.

Selin'de La Havle çekti ve önüne döndü. Batu'nun ismi okunduğunda Batu bize döndü, "Şans dileyin."dedi ve sahneye çıktı. O büyük baterinin arkasına geçti. Ortalık baterinin sesiyle coşarken Batu dersteki gibi kendinden geçmiş bir şekilde çalıyordu. Valla dünya ahiret eniştem ama cidden taş mübarek. Zaten bateri onu daha karşı konulmaz yaparken etraftaki kızların bakışları hayranlıkla onu izliyordu. Selin, "Şimdi mi dalıyım, çıkışta mı?"

"Hı?"

"Kızlara baksana. Batu'yu yiyicek gibi bakıyorlar."

Gülümsedim. Batu'nun sahnesi son bulup baterinin başından kalktığında alkışlar yükseldi. Sağ elini saçlarından geçirdi ve tüm karizmasıyla aşağı indi -kızların bağırışları ve bakışları altında.-

Karanlığın  İçindeki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin