Pizzamı bitirmiştim. Sabahtan beri Burak'ın mesajlarıyla uğraşıyordum. Sürekli bana 'niye Alper'in başında bekliyorsun?' diye sorup duruyordu. En sonunda 'görüşürüz.' demişti. Bende telefonumu cebime attım. Alper pizzasını bitirememişti. Kalan pizzayı kutusuyla birlikte komidine koymuştu.
Üstüne baktığımda çocuk gibi her yerini batırmıştı. O da fark etmiş olmalıki, "Çantamın içinde bir tişört var. Verir misin?" dedi. Çantasını aldım ve açtım.
"Yanında tişörtmü taşıyorsun?" dediğimde
"Normalde hayır. Ama dün okul çıkışı halısahaya gidecektik. Yedek." dedi.
Tişörtü aldım ve yanına gittim. Yatağın kenarına oturdum. Tişörtünü çıkartmaya çalıştığında, "Yardım ediyim." dedim ve tişörtünü çıkarttım. Resmen Alper'e annelik yapıyordum. Ameliyattan sonra rahat olmak için atlet giymemişti. Karın kasları tam olarak ben burdayım demesede yerleri belirginleşmiş ve hafifçe çıkmıştı. Sanırım spor yapıyordu. Kısa kollu tişörtlerinden kol kaslarını biliyordum.
Kapının aniden açılmasıyla ikimizde irkildik. Kapıya baktığımda karşımda Burak'ı gördüm. Şok olmuş bir halde Alper'e döndüğümde oda şaşırmıştı. Hemen Burak'a döndüm. Kapıdan içeri girdi ve kapıyı kapattı.
"Yuh ama!" dedi.
Neye yuh ya?
"Sana inanamıyorum Defne." dedi.
"Neye inanamıyorsun?" dedim.
"Bide soruyorsun." dediğinde Alper'e döndüm. Üzerinde hiç bir şey yoktu. Tişörtü benim elimdeydi.
"Uf! Saçma sapan düşüncelerini kendine sakla. Biz sadece-" dediğimde sözümü kesti.
"Sus ya! Bir şey söyleme." dedi.
"Lan oğlum sen nerden çıktın? Öküz müsün? İnsan kapıyı tıktıklar." dedi Alper.
"Pardon Alper Bey. Özel bir zamanda geldim sanırım." dedi Burak.
Alper, "Çık git oğlum odadan."
Burak, "Sizi yalnız bırakayımda yaptığınız şeye devam edin öyle mi?"
Biz bir şey yapmıyorduk ki. Sadece Alper'in üstünü değiştiriyordum. Şu anda ben Alper'e annelik yaptığımı düşünürken o ne düşünüyordu?
Alper, "Evet rahat bırakırsan devam edicez."
Burak, "Bu ne pişmişlik ya? Bide devam edeceğiz diyorsun."
Alper aslında kötü bir şey söylemiyordu. Üstünü giydirdiğimizde işimiz bitiyordu. Fakat bunları Burak'ın gözünden düşündüğümüzde olaylar değişiyordu.
"Burak çıkar mısın?" dedim.
Burak, "Sende benimle gelir misin?" dediğinde Alper'e baktım.
Sadece onun duyabileceği bir sesle."Kendin giymeye çalışma bir yerini falan ağrıtırsın. Ben şimdi geliyorum." dedim ve kalktım. Ayağa kalkıp Burak'ın yanına gittiğim an Burak kolumdan tuttu ve kolumu sıkarak beni dışarı çıkarttı.
"Ne yapıyorsun sen ya?" dedim ve kolumu ondan kurtardım.
"Asıl sen ne yapıyorsun Defne?"
"İçerde gördüklerin-"
"İçerde gördüklerimi anlamak zor değil."
"Uf! Sana bir şey açıklamak zorunda değilim." deyip arkamı döndümki tekrar kolumdan tuttu.
"Bırak!"
Kolumu sıkmaya başlamıştı. Sonrada beni kendine çekti.
"Bak Defne bu çocuktan uzak durucaksın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçindeki Sen
Teen FictionHayatının geri kalanını abisiyle yaşayan, Üzüntülerine, kırgınlıklarına ve hayatın zorluklarına rağmen hayata sımsıkı tutunan Defne. Fedakar,merhametli,gerçek bir dost ve asi! Hayatı boyunca önüne çıkmış en büyük engeli aştığını düşünüyordu... Tâki...