En son çare Metehan'ı aradım.Çalıyordu. Hadi Metehan hadi. Bir kaç çalmadan sonra Metehan açtı.
"Efendim Defne."
"Metehan acil gelmen lazım kanka."
"Hayırdır kardeş."
"Ya bu Büşra malı vardı ya. Ahmet'in arkadaşlarını almış gelmiş."
"Tamam kanka geliyorum. Yalnız biz beş kişiyiz. Birilerini daha aramaya çalış."
"Tamam bir kaç kez daha aricam hadi çabuk."
Son kez şansımı denedim ama yok. Hiçbirine ulaşılamıyordu.
"Uf! Napcam ben?"
O sırada Alper fikirsiz fikirsiz kenarda telefonla konuşuyordu. Yanına gittim.
"Bari bir yardım et ya bırak şunu."
"Uf! Bir git kızım ya."
"Kızım mı?"
"Tamam abi hadi görüşürüz." dedi telefondaki kişiye.
Sonra bir numara daha aradı. O sırada Bora seslenince dinleyemedim.
"Napıyor bu salak?"
"Bilmiyorum ki." dedim.
Yine Alper'e dönüp, "Ya ne umursamazsın insan bir şey söyler."
Üzerime yürüdü ve beni duvarla kendi arasına aldı. Sonrada ağzımı kapatıp,
"Bir sus kızım ya. Ne çok çenen varmış."
Gözlerimi iri iri açtım. Alper ağzımı kapamayı bırakmadan. Telefonla konuşmaya devam etti. Sonrada telefonu kapattı. Elini ağzımdan çeker çekmez,
"Ya sen ne biçim insansın. İnsan bir yardım eder."
"Kızım bir susmadınki. Ben burda senin için adam çağrıyım. Sen bana burda say."
"Ne biliyim ben."
"Eğer sussaydın bilirdin."
"İstersen şimdi kavga edelim."
"Enerjimi birazdan olacak kavgaya saklıyorum." dedi gülümseyerek. Sonrada benim yaslanmış olduğum duvara yaslandı.
Ve unutmadan evet doğru duydum Alper benim için kavga edecekti. Bu birazcık hoşuma gitmişti galiba.
Aradan beş on dakika geçmişti. Büşra hala kapının önünde bekliyordu.
Gözlerime inanamıyordum. Şu anda okul bahçesini saran demirlerin üzerinden birsürü erkek atlıyordu. Alper yaslandığı duvardan doğrulup bir kaç adım attı. Yüzündede yaptığı işle gurur duyarcasına bir tebessüm oluştu. Hala demirlerin üzerinden atlıyorlardı.
Hemde çok artist bir şekilde her biri deri ceket, kot ceket,kapşonlu, american mont giymişti.İçlerinde genelde farklı modellerdede olsa gri,lacivert,siyah tişörtler vardı.Yine çoğu farklıda olsa kot, koyu kot ve siyah pantolon giymişlerdi.
Hepsi geldiğinde abartısız yirmi kişi falanlardı.
"Eee Alper kimi dövüyoruz?" dedi sarışın bir çocuk.
Alper, "Kapıdalar."
"Ne oldu naptılar sana?"
Alper, "Benle ilgili değil. Aslında sizin anlıycağınız şekilde bir kız kavgasıydı ama diğer kız Defne'den dayak yiyince heralde Defne'den intikam almak için birilerini toplamış."
"İyi o zaman gidelim mi?"
"Tamam." dedi Alper.
Saçımı hemen tepeme bir topuz yaptım sonrada onlar arkamızda ben, Alper, Batu,Bora önde Büşra'ların yanına doğru yürümeye başladık.
Yanlarına gider gitmez Büşra gerizekalısı laf attı. "Kaç saattir bekliyoruz bebeğim. Çok mu korktun."
"Sus lan senden korkan senin gibi olsun. Pis köpek!"
"Ne diyorsun lan sen."
"Yediğin dayaktan sonra biyerlerin yemiyor demi tek gelmeye."
Yine bir klasik olarak,
"Sus kızım! Öldürürüm seni.""Yav he he."
"Sana yaptığını öyle bir ödeticemki pişman olucaksın."
Büyük bir kahkaha atıp, "Kızım izledigin dizilerdeki salak tehtit cümleleri bana sökmez. Uyan artık burası gerçek dünya."
"Seni öldürücem."
"Başka bir diyeceğin yoksa ben gidiyorum. Yok sus kızım, seni öldürücem. Ezberin mi bitti?"
Üzerime doğru gelip yüzüme ani bir yumruk attı.
"Bittin sen kızım." Hemen büyük bir tekme attım ve yere yığdım.
O sırada etraftaki herkes birbirine girmeye başladı. Yumruklar tekmeler havada uçuşuyordu. Büşra birden toparlanıp ayağa kalktı. Saçımdan tutmaya çalışsada onu iterek engel olmaya çalışıyordum. Benim saçımı tutmaya çalışırken kendi saçını kaptırdı mal. Saçını elime doladım ve onu yere attım. Büşra yere yığılmışken etrafa baktım. Metehan yolda arkadaşlarıyla koşarak geliyordu. Hemen gelip kavgaya girdiler. O sırada Metehan arkadaşlarıyla kavga ediyordu... Batu bile beni tam tanımamasına rağmen çok pis kavga ediyordu. Bora'da Alper'le birlikte birilerini dövüyordu. O sırada Büşra toparlanmaya çalışıyordu. Kendine gelmesine izin vermeden ona tekme atmaya başladım. O sırada arkamdan belime bir kol sarıldı Beni çok sıkı saran bu kol hareket etmeme engel oluyordu. Zar zor kafamı çevirip baktım. Bu Büşra'nın sevgilisi Ahmet'ti. Pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Bide arkadan yapıştı bana sapık, pis herif. O sırada Büşra yerden toparlanıp kalktı. Ahmet'in beni tutmasından yararlanıp yüzüme yumruk attı. "Nasıl oluyomuş.Sen bana böyle vurmuştun işte." dedi.Burnumdan akan kan ağzıma geldi. Lan olum damarımımı patlattı kanın çeneme kadar geldiğini hissettim.
Bir tanede karnıma yumruk geçirdi. "Kızım bana bulaşmıyıcaktın." O sırada Ahmet ellerini belimden çekti. Arkama döndüğümde Alper'in Ahmet'i dövdüğünü gördüm. Arkama bakmamdan istifade Büşra saçımdan tuttu. Ne biçim çekiyordu or****. Allah'ım şu salak için günaha giremiycem dedim kendi kendime. Ama çok pis çekiyordu or tamam tamam küfür etmek yok. "Aaahh!Bırak lan saçımı."
Dirseğimle karnına bir tane geçirdimde saçımı bırakıp yere yığıldı. İşte şimdi bittin kızım. Yere dizlerimin üzerine çöküp yakasını tuttum. Büşra'ya yumruk atmaya başladım. Aralıksız durmadan yumruk atıyordum. Burnu kanamaya başlayınca elim kan olmuştu. Hemde sert vuruşlarım üzerine kızarmıştı.
Büşra yerde yarı baygın yatarken ayağa kalktım. Etrafa bakındım. Neredeyse herkes bitkin haldeydi. Ama yere serilenlere ve ayakta duranlara bakınca dedim kendi kendime,
ZAFER BİZİM:
BÜŞRA'NIN ALAMADIĞI İNİKAMI
Vote ve yorum bırakmayı unutmayın...
Nasıl gittiğimi merak ediyorum... Ayrıca artık yazarken ben bile heyecanlanıyorum... Sizin desteklerinize ihtiyacım var...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçindeki Sen
Novela JuvenilHayatının geri kalanını abisiyle yaşayan, Üzüntülerine, kırgınlıklarına ve hayatın zorluklarına rağmen hayata sımsıkı tutunan Defne. Fedakar,merhametli,gerçek bir dost ve asi! Hayatı boyunca önüne çıkmış en büyük engeli aştığını düşünüyordu... Tâki...