13

984 61 75
                                    

Öhm öhm! İlk önce söylemem gereken şey 16 gündür yazmıyor olmam. Eaa açıkçası bir sebebim yok aslında sjsjsjs. Rahatça dövebilirsiniz hiç oyalamayayım sizi :D Neyse ya siz hikayeye geçin sjfnsdfnuıdfvgjnd.

******************************************

JEFF

Alici arkamdan kahkaha atarak beni takip ediyordu. Psikopat kişiliğine bürünmüş hali cidden beni bile korkutabilecek düzeyde olabilirdi. Arkamdan kahkahalarının arasında sesini duydum.

'Hahahaha kaçma Dean! Hadi ama sen kendin bana oyun oynayacağız dememiş miydin?! O ZAMAN OYNAYALIM!'

Büyük ağaçların arasında Slendy'i ararken aklımda dönüp dolaşan tek bir soru işareti vardı.

Dean kim?

ALİCİ

Lanet Dean.. Lanet Dean... LANET DEAN!

Böyle olmak zorunda değildi. Ama sen istedin..

Alici'nin Geçmişi (8 yaşında)

Alici göz yaşlarını silip yerden dizinin acısına aldırış etmeyerek yavaşça kalktı. Yine annesini kırmamak için dışarıya başka çocuklarla oynamaya çıkmıştı.Ama her zaman ki gibi onunla uğraşmışlardı. Eve gitmek için tam yol almıştı ki arkasından gelen adım seslerini duydu. Kafasını seslere doğru çevirdi ve işte o anda 3 yılını mahvedecek çocuğu gördü. Kırmızı saçları,yeşil-mavi karışımı gözleri (medya) ve yüzünde endişeli bir ifade ile kendisine yaklaşıyordu. Alici ilk başta aldırış etmeyip yürümeye devam etti fakat çocuktan geldiğini düşündüğü ince ve kırılgan sesi duyunca derince iç çekti.

'Alici!'

Küçük kız  çelimsiz çocuğa dönüp ifadesiz sesi ile konuştu.

'Ne var?'

'Ah durduğun için teşekkür ederim.' dedi oğlan. Koştuğu için nefesi kesik kesikti.'İsmim Dean. Im acaba benimle oyun oynar mısın diye soracaktım da.' diyerek gülümsedi.

Alici'nin aklı karışmıştı. Ona güvenebilir miydi? Beyni olumsuz karşılasa da kalbi aynı şeyi söylemiyordu. Çocuğun sıcak gülümsemesi hemencecik küçük kızın güvenini kazanmıştı bile. Alici kendine uzatılan küçük eli narince tuttu. İşte ilk arkadaşını bulmuştu..

10 yaşında

Alici üstünü giyinip ağzına bir parça tost tıktı. Annesinin daha fazla yemesi gerektiği konusunda ki homurdanmalarına dikkate almadan yanağına bir öpücük kondurup evden hızla çıktı. 'Tembel Dean hala yatıyor olmalı' diye geçirdi içinden. Bir sokak yukarısında olan eve doğru yol aldı. Kırmızı eve gelince evin yedek anahtarını cebinden çıkarttı ve kapıyı açıp içeri girdi. Merdivenleri sekerek çıktı. Dean'ın odasının önünde durup içeri bir göz attı. Her zaman olduğu gibi çok dağınık bir odaydı. İçeri geçti ve yatağında uyuyan kızıl kafaya baktı. Yüzünü yastığa gömmüş uyuyordu. Alici yavaşça yatağa doğru yaklaşıp elinde ki anahtarla Dean'ın kafasını dürttü. 

'Uyansana koca kafa!' dedi kıkırdayarak. 'Okula geç kalacağız.'

Oğlan biraz mırıldanıp yatakta uyuşuk bir şekilde doğrulup uykulu gözlerini Alici'e dikti.

'Sana da günaydın Alice..'

'Ahh sana daha kaç kere söyleyeceğim ismim Alici! Alice değil!!'

Dean kafasını kaşıdı.

'Ne fark eder? Ha Alici ha Alice.'

Alici ya da Dean'ın değişiyle Alice yüzü sinirden kızarmış bir şekilde karşısında sırıtarak kendisine bakan kızıl kafaya doğru bir yumruk savurdu. Ama her zaman ki gibi Dean yumruğu tutup Alici'i yatağa çekerek gıdıklamaya başladı. Alici kahkahalar içinde Dean'ı engellemeye çalışıyordu. Sonunda durduklarında Dean gülmekten kızarmış kızın yanağına elini koyup yumuşakça okşadı. 

'Okulda sana bulaşan bir oğlan olursa bana söyleyeceksin değil mi?'

'Kavga çıkartmazsan elbette söylerim.'

İkisi birlikte kıkırdayıp hep birbirlerine söyledikleri sözü söylediler.

'Sonsuza dek birlikteyiz.'

'Sonsuza dek birlikteyiz.'   (Fesat anlamayın bunlar birbirini kardeş olarak görüyorlar fjdfkjdfkj)

11 yaşında

Alici okulun merdivenlerinden inerken bir yandan da sınavdan alacağı sonucu düşünüyordu. Pek kötü geçmiş sayılmazdı aslında. Düşüncelerini bölen şey Dean'ın erkeksi sesi idi. Çok hararetli birşey konuşuyormuş gibiydi. Alici konuşmanın olduğu yere daha fazla yaklaşıp sessizce dinlemeye başladı. 

'Bak ben onu bırakmak istemiyorum. O kadar zaman birlikte olduk ki ona çok bağlandım!' dedi Dean.

Kimi bırakmak istemiyordu? Ardından başka bir ses duyuldu.Ama bu bir kız sesiydi..

'Unutma Dean. Biz bir anlaşma yaptık. O gün sen Alici'nin yanına gittiğinde anlaşma başlamıştı!'

'B-bir dakika..Neden benim hakkımda konuşuyorlar?' diye geçirdi içinden Alici.

'Anlaşmanın canı cehenneme! Ben Alici'i kaybetmek istemiyorum!'

'O zaman bende zavallı Alici'e senin ona ilk başlarda gösterdiğin sevginin yalan olduğunu,yaptığın herşeyin benim yanımda olabilmek amacıyla yapılmış bir anlaşma olduğunu söylerim. Biliyorsun Dean ben herşeyi yapabilirim..'

'Kahretsin Kate!'

Alici duyduklarını sindirmeye çalışırken bedeni adeta buz kesmişti.Biricik kardeşi Dean asla böyle birşey yapmazdı. Ya da yapar mıydı?

Akmakta olan göz yaşlarını silerek duvarın arkasından titrek bir şekilde çıktı. İki şahısta kendisine dönmüştü. Dean'ın gözlerinde dehşet varken Kate'in ise kötücül bir mutluluk vardı. Alici'nin titrek sesi uzun koridorda yankılandı.

'Dean?'

'B-bak Alici açıklayabilirim..Lütfen b-beni bırakma.'

'Neyi açıklayacaksın Dean? Nasıl bu kadar iyi bir oyuncu olduğunu mu? C-cidden sana inandım. Güzel başarı..'

Alici göz yaşları içinde arkasını dönüp koşmaya başlarken Dean arkasından onu takip ediyordu. Bir yandan da yalvarıyordu. Alici tam okulun arka bahçesinden çıkacakken Dean bileğini tutup kendine döndürdü.

O'da ağlamaya başlamıştı.

'Alici lütfen beni dinle!'

'Bırak beni!'

Alici kolunu çekiştirdikçe Dean daha fazla sıkıyordu. Oğlan daha fazla dayanamayacağını fark edince kızı kollarının arasına alıp sıkıca sarıldı. Boş bahçede Alici'nin acı dolu çığlıkları duyuluyordu.

'HAYIR! DOKUNMA BANA!'

Dean kıza doğru yavaşça eğilip yanağına bir öpücük kondurdu. Alici oradan uzaklaşmadan önce son söylediği şey ise 'SENİ SEVİYORUM..' olmuştu.




CREEPY LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin