♫ Trauma - NF🕯️
6.
Windsor'a gelmeden bir ay önceydi. Hastaneden çıkmıştım, eve doğru yürüyordum. Evim hastaneye yakındı. Ev arkadaşım Diana ile birlikte küçük evimizde, şehrin en kalabalık bölgelerinden birinde oturuyorduk. Mutluydum. Evimi ve şehrin gürültüsünü seviyordum. Bazı zamanlar düşüncelerimden uzaklaşmamı sağlıyor ve beni gerçeğin kendisinden bir parça koparıyordu.Telefonum titrediğinde, elime aldım. Diana'dan mesaj gelmişti. Geçen akşam buluştuğumuz kafede bekliyordu. Yanında birkaç arkadaşı da olduğunu söylemişti. Kim olduğunu tahmin ediyordum da. Gülümsedim. O bloğa yakındım, bu yüzden hızlıca karar verip, arkadaşlarımın olduğu kafeye doğru yürüdüm.
Kafeye girdiğimde, epey gürültülü ve kalabalık bir grubun şakalaştığı küçük bir alana girmiştim. Köşede Diana ve iki arkadaşı vardı. Yanlarına geçip selam vererek üzerimdeki kabanı çıkarıp sandalyeye astım ve bir bira söyledim. Geçen gün sohbet ettiğimiz genç adam da oradaydı. İsmini tam hatırlayamıyordum. Jack ya da Jackson. İrlandalı aksanı onu ele vermese mükemmel bir partner adayıydı. Ancak ona yalnızca gülümsemekle yetindim. Kendimi insanlardan belli mesafede tutmaya devam ediyordum. Bu durumun nereye kadar gideceğini bilemesem de.
Diana ile göz göze geldiğimizde sıcak bir gülümseme sundu bana. Yanındaki bana epey dikkatle bakan adamı işaret etti.
"Biz de seni konuşuyorduk Anna."
Diana bana Anna derdi. Daha önce Ann diye seslenmek üzereyken onu durdurmuştum. Bu kabul edemediğim ve tütlerimi diken diken eden bir ismi çağrıştırırcasına rahatsız ediyordu. Zerre nedenini bilmesem de. Bu yüzden Anna diyordu bana, bu ismi sevmiştim. İkisi de hoşuma gidiyordu.
"Hım. Ne konuştunuz?"
Karşımdaki beklentiyle dolu adam, gözleriyle arsızca beni süzdükten sonra gözleri vücudumu tararken konuştu.
"Hikayelerinin devamını soruyordum. Sanırım pek anlatmaya hevesli değilmişsin. Böyle olduğunda daha da ilgi çekiyorlar. Aynı senin ilgimi çektiğin gibi."
Gülümsedim. Anlatmaya hevesli değildim ve anlatmayacaktım da. Hatta başından beri onlara hiç bahsetmemeliydim. O zaman neden onlara ondan bahsetmiştim ki? Belki de gerçekten konuşmaya ihtiyacım vardı. Hiçbir şey bilmeyen biriyle, beni hiç tanımayan, yargılamayan biriyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE YARISI GÖLGESİ
General FictionDoktor Annabelle Clarke, dönemin en ünlü ruh sağlığı merkezi Windsor Kliniği'ne kabul edildiğinde, sadece hastalarla başa çıkmak için değil, kendi içindeki karanlıkla savaşmak için de hazırlıktaydı. Kliniğin sessiz koridorlarından yükselen gizemli f...