8. ZİFİRİ KARANLIK GÖLGELER

20.2K 1.7K 308
                                    








Sugarcane - Ana Olgica


🕯️


🕯️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




8. ZİFİRİ KARANLIK GÖLGELER


Şüphe, gerçeğin kaynağıdır. Şüphe duymadan hakikati bulamayız. Ve ben buraya bu gerçeği bulmaya geldim, er ya da geç.

Sessiz koridorlarda düşüncelerim ile ilerlerken kendi ayak sesim dışında bir ses daha vardı. Takip edildiğimi düşündüm ancak geriye dönemedim. Tesisin eski bir yapı olmasının en çok hissedildiği yer, yalnız olmadığını buram buram hissettiren çıtırtı sesleri ve nereden geldiği anlaşılmayan fısıltılardı. Bir ruh sağlığı kliniği için epey korkutucu gelse de birkaç günde seslere alıştığımı düşünmüştüm.

Koridordan sol yol ayrımıyla arayı açtığımda neredeyse sakinlemiştim. Ancak aklıma hala arkamdan gelen kişinin kim olduğu takılmıştı. Geri döndüm ve boş koridordan geriye yürümeye başladım. Onu gördüm.

Önümde yürüyordu. Bu saatte burada ne yaptığını merak ederek onu takip ettim. Karanlık bir gölgenin peşinden giderken nereye gittiğini sorgulamadım. Gölge sola doğru dönüp gözden kaybolduğunda adımlarımı hızlandırarak yakalamaya çalıştım. Sola doğru dönecektim ki burun buruna geldiğim kişiyi görmemle birlikte ürkerek sıçradığımda düşmekten son anda karşımdaki kişinin bileğimi tutmasıyla kurtulmuştum. Göz göze geldiğimizde söze ilk o başlamıştı.

"Doktor Annabelle," dedi Owen ve meraklı gözlerini üzerime doğrulttu. Şaşkın bakışları üzerimdeydi. Bu sırada elini cebine atarak sigarasına uzanmıştı. Sigarayı parmaklarının arasına yerleştirerek beni izledi. Birkaç saniyelik bakışmadan sonra derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.

"Bay Owen. Tesiste serbest gezdiğinizi bilmiyordum," dedim tebessümle karışık. Klinikte hastaların olduğu bir alanda neden tek başına dolaştığını anlayamamıştım.

"Sadece Owen'ı tercih ederim. Mesaidesiniz sanırım, sizi epey telaşlı yürürken görünce meraklandım. Evet, tesisi yakından tanımaya çalışıyorum. Bir süre burada kalacağım."

"Mesai kavramı tesiste pek mümkün değil. İşin aslı hastalarımızın kendi rutinlerine göre hareket ediyoruz. Vardiyalı bir sistemimiz var."

"Anlıyorum. Ben de bana eşlik edecek deneyimli bir personel arayışındaydım. Yürüyüşümde bana katılır mısınız?" diyerek teklifte bulunan Owen, sigarasını yakmadan dudaklarına yerleştirdiğinde o an karar vermeye çalışmıştım.

"Tabii müsaitim."

Birlikte tesisin koridorlarında yürürken sükunetle ilerliyor ve ses çıkarmamaya özen gösteriyorduk. Nöbetçi doktorların arada yanımızdan geçip selam vermesi haricinde bu saatte genelde tesis sakindi. Hizmetli Nina'nın öldürülmesinden sonra da iyice sakinleşmişti. Fısıltılar, bir kenara toplanan küçük grupların meraklı konuşmaları dışındaydı elbette. Owen sessizdi, ancak aklında türlü düşüncelerin dolduğuna emindim. Gözleri etrafı tarıyor ve her koridordaki nöbet çizelgelerinin başında bir süre vakit geçirerek notlar alıyordu. Henüz sormamıştım ancak merak da ediyordum.

GECE YARISI GÖLGESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin