BEYAZ KATİL bölüm 1

191 11 8
                                    

Adımlarımın ıssız sokakta yaptığı yankıyı dinleyerek, sokak lambasının loş ışığında siyah bir BMW sedan arıyordum. Soğuk havada aradığım caddenin ismini bulmak için tabelaya baktım, çok mesafem kalmadığını görünce derin bir nefes verdim.
Tanrım bu soğukta yürümek tam bir işkenceydi!!!

Aradığım caddeye bağlanan en kısa yoldan geçip yola hızlıca göz gezdirdim, birkaç aracın arasından siyah aracı görüp hızımı artırdım ve babamın bana söylediği gibi açık olan kapıyı aralayıp koltuğa oturdum. Dışarda ölüm sessizliği vardı, her canlı şuan sıcak bir yer bulmuş, kışın geçmesini bekliyordu. Bu mevsim gerçek bir felaketti. Daha felaket olan şey ise kararmakla ışık vermek arasında seçim yapmak zorunda kalan sokak lambasının sönmesiydi. Karanlık her zaman kazanırdı.

Sağ taraftan geceden kara bir gölge görmemle apartman kapısına dikkatle baktım. Gecenin tüm soğuğu, karanlığın tüm asaletine karışmış bir insan sureti yürümeye başladı bindiğim araca, nefesimi tutacak kadar etkileyici yarım yamalak bir ışıkta bile kusursuz bir görüntüydü bu. Hızlı adımlarla sürücü koltuğuna yerleşip bana bakmaya gerek duymadan konuştu.

"Doruk Cesur?" dedi kadınsı ama sert sesi.

"Evet, benim." dedim soğuktan ve uzun zamandır konuşmamaktan çatallaşan sesimle. Yanımdaki kadın arabayı limitini neredeyse zorlayacak şekilde ilerlemeye başladığında onun ismini söylemesini bekledim ama konuşmadı.

Araba artık sis oluşmaya başlamış yolda sessizliği yararak ilerlemeye devam ederken kafamı çevirerek yüzüne bakmaya başladım. Sıkıca at kuyruğu yapılmış koyu kahverengi saçlarına, uzun kirpiklerine, yola odaklandığı için hafif çatılmış kaşlarına, küçük biçimli burnuna ve şekilli dudaklarına uzun uzun baktım. Değişik bir biçimde hem değişik hem de güzel bir kadındı. Hızı severdim ama bir kadının bu kadar hızlı sürebildiğini daha önce görmemiştim, ve bu kadar sert mizaçlı olduğunu.

BEYAZ KATİL (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin