İçimdeki bu sesleri dinmez ama anlaşılmaz konuşmalar uzayıp giderken durduğum yerde kalakaldım. Araf dedikleri bu olsa gerekti. Ne gidebiliyordum ne kalabiliyordum şimdi."Git !" Diyen Gece'nin sesiyle ona doğru adımlamaya başladım.
Gece bir anda elindeki keskin metali bana çevirdi.
"Git buradan..." Gözü dönmüş gibi bir haldeydi. Şuan önünde kim olduğunu bile önemseyecek halde değildi.
"Yanlış bir şey yapma Gece." Dedim ama ne elindekini bıraktı ne adam kaçmak üzereyken sustalıyı sırtına geçirmekte tereddüt etti. Adam yere düşerken akıbetinin daha şimdiden kötü olacağı belliydi.
"Gece yapma."
Daha sakin bir duruşla bana döndü. Silahını çıkarıp emniyetini açtı.
"Ya şimdi gidersin ya bu adam burada ölür."
"Gidersem ?"
"O zaman yaşayacak."
Adamın içler acısı haline baktım ve kafamı sallayıp arkamı döndüm. Bana yalan söylememişti şimdiye kadar, söylememesini de umuyordum zaten. Yanında yaşadığınız kişiye güvenmek isterdiniz.
Köşeye geldiğim zaman kız hala olduğu yerde duruyordu ama kendinden geçmiş gibiydi. Birkaç kez dürttüm, nabzına baktım ve bir sorun olmadığını anlayınca onu kucağıma alıp eve gitmeye başladım.
Adımlarım sakin bir yavaşlıktaydı. Gitmek içimden gelmiyordu ilerlemeye devam ederken. Hala geri dön diyen tarafımı zorlukla baskılayarak eve geldim ve kapının kolunu indirip içeri girdim.
Kollarımdaki kızı yavaşça koltuğa bırakıp üzerini örttüm. Ben de hemen yan tarafına oturdum. Gece neden bir adamı alıkoydu, ona acımasızca zarar verdi diye düşünürken aklıma gelenler tüm bedenimi ürkütmeye başlamıştı.
Gece bir katildi. Bir seri, planlı, gözlemci ve acımasız aynı zamanda acınası bir katil. Belirli zamanlarda belirli kişileri öldürür, parasını alır ve başka bir zamanı beklerdi.
Ya da beklemezdi...
Hızla yerimden fırladım. Gece o adamı öldürecekti, şimdiye kadar yalan söylemese de, söylemişti işte... Buna engel olmalıydım. Issız sokaklarda kendine bir kurban seçip öldürmek ne demekti.
Kafamı onaylamazca salladım. Bu kadar kana susamış olabileceği asla aklımın ucundan geçmezdi, kendimi hızla kapıya ilerlerken buldum. Ona inanmanın salaklığına yanarak kapıyı açtım ve içimi salt dehşet ve korku sararken nefesim ciğerimde takılı kalana kadar koştum... Koştum.
Soluğum kesilince bir an duraksadım, Gece dedim içimden Gece. Nasıl kıyıyorsun insana. Hızlı yürüyüşümden sonra olaylı sokağa geldim ve seslendim.
"Gece !"
Bir iki sessiz adım attım.
"Gecee !"
Gece çöplerin arka tarafından çıktı ve yanıma geldi. Bana ufak bir bakış atıp istifini bozmadan devam etti yürümeye.
"Ne yaptın ona."
Onu savunduğum için değildi bu yaptığım, gecenin bir yarısı bir kadının gezme hakkını elinden alıp ona zarar vermeyi sonra da bunun sebebini abisine babasına bağlayıp da o kadını terbiye yoksunuymuş gibi göstererek kendini aklamaya çalışan "adam" sıfatına alamadığım şahsı savunmuyordum. Ama öldürmek çözüm müydü ?
"Git kendin bak." Dedi ve ilerlemeye devam etti. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Öldürmüştü işte muhtemelen işkenceyle gözlerini kapatmıştı dünyaya bu şahıs.
İstemsizce adımlarım konteynırın arkasını bulmuştu bile. Üzerine naylon kapatılmış ayakları kasten dışarda bırakılmıştı ve bu adam muhtemelen çırılçıplaktı. Büyük bir gayretle naylonu kaldırdım ve büyük küfürler ettim içimden. Adamın iç organları delik deşikti ve her biri olması gereken yerinden farklı yerdeydi, cinsel organı ağzına sokulmuş, gözlerinin içi oyulmuştu.
"S.ktir, s.ktir, s.ktir..."
Naylonu öylesine atıp midemi kenara boşalttım. Kendime gelemiyordum görüntü aklıma geldikçe öğürmekten kendimi alamıyordum, daha önce böylesini ne görmüş ne duymuştum bu... Bu akıl almaz bir vahşetti. Korkuyla diz çöktüğüm yerden kalktım ve geri geri iki adım attıktan sonra arkamı dönüp koşacaktım ki Gece önümde belirince durdum.
"Ne oldu ?" Dedi bilmiyormuşçasına.
"O... onu... Ona ne yaptın Gece ? "
Durgun gözlerle bana bakıyordu. Bir saat öncesindeki gözü dönmüş halinden eser yoktu şimdi. Sakinleşmiş gibiydi sanki... Rahatlamış gibi.
"Ona işkence etmekten zevk aldın... Acı çekmesinden bağırmasından... Bunu neden yaptın ?"
"Açık değil mi ? Uzun zamandır bir iş almadım ve..."
"Sen de gittin hıncını kendine kurban seçerek çıkardın öyle mi ? Nasıl bu denli vahşi olabildin ? Onun bir hayatı vardı Gece..."
"Sana açıklama yapmak zorunda değilim, benim gibi olunca... Anlayacaksın." Dedi Gece ve arkasına dönerek ilerlemeye başladı.
Cinayet isteği bir hastalık gibi kanına karışmıştı, ne öldürmeden durabiliyordu ne de elinden başka bir şey geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KATİL (Askıda)
Misterio / SuspensoBu büyük bir oyundu ve bir piyondan fazlası değildi hiç kimse... Yaşamak için öldürmek, kendi canından olmamak için yaşayan bir ölüye dönüşmek... Devletin herkesten saklanan gizli bölümünde yaşanan bir ölüm-kalım, savaş-barış, aşk-acı romanı. 'Düzen...