BEYAZ KATİL bölüm 16

19 6 0
                                    

"Burada ailesine dair bir şey yazıyor." Dedim Gece'ye.

"Okudum, bir kızı var. Annesi ölmüş babasının işlerinden dolayı. Tilki'nin belki de tek zayıf noktası budur." Dedi Gece de.

Gece yorgun ve kızarmış gözlerle bakınca ayağa kalktım.

"Yeterince bilgi edindik sanırım Gece, yarın daha detaylı konuşur plan yaparız." Dedim. Gece sadece başıyla beni onayladıktan sonra ayağa kalktı ve bir odaya giderek kapısını kapattı ve kilitledi.

Bir süre kapıya baktım sonra uyuşmuş olan kafamı iki yana sallayıp ayağa kalktım, telefonla konuştuğum odaya girerek kapıyı kapattım. Yatağa kendimi attığımda soğukluğu içimi ürpertse de bu hoşuma gitmişti. Oda salondan daha soğuktu muhtemelen. Ben ki eskiden bir kuşun hatta karıncanın bir yerini incitmeye korkarken şimdi cinayet planı yapıyordum. Hafifçe gülümsedim, hayat çok garipti.

Uyumakta zorlanıyordum. Gözlerim kızarmıştı muhtemelen ama hala diretiyordu uyumamakta. Kalktım ve duş almak için evde bir banyo aradım. Banyoyu bulunca vakit kaybetmeden uzun zamandır unuttuğum rahatlık ve sıcak su ile gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı. İyi hissetmiştim. Orada bulduğum şampuanla güzelce duşumu tamamlayıp çıktım. Eski kıyafetlerimi tekrar giydim yarın temiz çamaşır -özellikle iç çamaşırı- almam lazımdı.

Banyodan çıkıp ilerlerken başımı Gece'nin odasına çevirdim istemsizce. O sırada kapının aralık olduğunu gördüm, ama onun kilitlediğine emindim. Salonun duvarındaki saate sokak lambasının el verdiğince baktım, 2.15. Bu saate bu yorgunlukla ve uyku hapıyla uyanık kalmazdı Gece. Kalır mıydı ? Yine de bir bakmakta fayda vardı.

Sessiz adımlarla ilerleyip odanın kapısında durdum ve yarı aralık kapıyı elimle hafif itekledim. Ancak kapı ileri gitmek yerine büyük bir hızla bana çarptı ve sonra da kapandı.

Ucundan yavaş yavaş kan damlayan burnumu sıkıca tutarak kapıyı hızla çaldım ama ses gelmedi.

"Gece ?!"

"Gece !!"

Seslenmelerime cevap vermeyince kapıyı açtım odaya baktım. Oda soğuktu, gece üzerindeki yorgandan kollarını çıkarmış sırtüstü yatıyordu. Asıl tuhaf olan şey penceresinin açık olmasıydı.

Gözlerim hızla açılırken pencereye koştum, aklıma Arda gelirken sinirlerim gerilmeye başlamıştı ama ikinci kattan aşağı baktığımda tam köşeyi dönmek üzere olan bir silüetle göz göze geldim. Şanslı biriydim ki köşedeki lamba tam adamın üzerine geliyordu ancak adamın kim olduğunu anlayamadan köşeyi hızla dönüp oradan uzaklaştı.

Bu adam Arda değildi, tanıdığım biri de değildi. Ben bu işten hiç hoşlanmamıştım. Aşağıya o adam gibi inmeyi gözüm kesmemişti birden bu adamın buradan böyle inmesi de hayrete düşürmüştü beni.

Sinirle pencereyi kapatıp Gece'nin yanına gittim ve kollarını örtüsünün içine koyup sıkıca örttüm üzerini. Adam iç taraftan gelmişti demek ki kapıdan girmiş pencereden kaçmıştı. Gerçekten kontrol edince dış kapının da açık olduğunu fark ettim ama kapıya yanından bakmasam anlamazdım.

Burnumu elimin tersiyle sildim, çok fazla bir kanaması olmadığı için yıkadım ve salona geldim

Önce dış kapıyı kapattım sonra da kilitledim. Gece'nin kapısını sonuna kadar açık bıraktım ve kaldığım odaya girip bu kapıyı da açık bıraktım. Uyku düzenim zaten değişmeye başlamıştı eskiden top patlasa uyanmazdım ama maalesef ki artık basit sesler beni yerimden kaldırmaya yetiyordu.

BEYAZ KATİL (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin