BEYAZ KATİL bölüm 13

10 6 0
                                    

Soğuktu.

Esen rüzgarın daha bir hissettirdiği acı bir soğuk.

Birkaç adım arkamda Gece beni izliyordu tüm dikkatiyle. Ben hedef tahtasına hedef tahtası bana bakıyordu. Kafamı kaldırıp kazağımın içine soğuğun girişini biraz daha kolaylaştırdım ve tüm vücudumu tahtaya odakladım.

1... 2... 3...

İçimden saniyeleri sayarak sıkıca kavradığım elimi buza çeviren silaha baktım. Neydi Doruk hani herkesin bildiği basit silah terimi ?

Gez, göz, arpacık.

Konumuz bu değil. Elim titremiyor nedense artık tenimde rüzgar arkamda Gece.

"Seni akşama kadar bekleyip duramam burada." Dedi bu güzel anı bozan Gece.

Tekrar atış alanına verdiğim dikkatimle vuruşumu yaptım.

Bam. Tam 11' den. Bu mesafeden.

Bam.

Bam.

Durmadan şarjörü boşalttım tekrar. Gururla döndüm arkama, Gece gözlerini bana dikmiş öylece bakıyordu. Ne bir şey söylüyor ne bir tepki veriyordu.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum, ne ben sıkıldım ne Gece vazgeçti gözlerime bakmaktan. Neden baktığını sormadım. Neden sustuğunu da sormadım. Konuşmayı sevmezdim sadece orada durdum.

Gece aniden bir şey hatırlamış gibi arkasını döndü ve hızla ilerlemeye başladı. Ona ayak uydurmak için ben de yürüdüm, kar hafiften yağmaya başlıyordu ve birazdan şu anda yürüdüğümüz yolda ayak izlerimizin üzerini bir suçu saklar gibi ustalıkla örtecekti.

Gece kapının önünde durunca bende yavaşça durdum. Dikkatle geldiğimiz yolun aksi tarafına sonra kapıdan içeri tarafa baktı. Ne olduğunu anlamak için yere baktığımda gözlerim şaşkınlıkla açıldı bunlar büyük bir botun ayak izleriydi. Gece elini beline atarak kendi silahını çıkardı.

"İki kişiler." Dedi

İzlere dikkatli bakınca gerçekten iki kişi olduğunu fark ettim.

"Kapıyı neden kilitmedin ?" Dediği zaman masumca kafamı eğdim, kesinlikle hatırımdan çıkmıştı.

Gece kapıyı temkinli bir hareketle tutarak sessizce​ açtı ama sonra güçlü bir şekilde itekleyip silahını tam olarak içeri doğrulttu.

O esnada gelen çığlık sesine karşı kulağını kapatmamak için kendimi zor tutmuştum, bu ses ciddi anlamda sağırlık sebebi olabilirdi.

"Bi sus kızım be kulağım düştü." Sesiyle Gece'nin arkasından içeri baktım. Arda ve yanında bir kadın kanepeye kurulmuş oturuyordu.

Gece derin bir nefes koyuverdikten sonra üzerindeki montu çıkardı ve mutfağa ilerledi, onlara selam bile vermeyişi -tamam sadece Arda'ya- hoşuma gitmişti. Gerçekten ondan haz etmiyordu.

"Sana da merhaba Gece, hoş bir karşılama oldu gerçekten (!)" Dedi şeytan Arda.

Gece sanki onlar yokmuş gibi davranırken ben de Gece'nin yanına gittim. Çünkü duracak yer bulamayıp kapıda kalmıştım. Saçmalamayın tabiki de Arda ile bir alakası yok.

BEYAZ KATİL (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin