Hold My Hand

[Part 33] Byun Baekhyun

[Y/N: Bu hikayeyi hatırlayanlar var mı bilmiyorum artık. Verdiğim ara çok uzundu ve gerçekten hiç iyi şeyler yaşamadım. Şimdi geri dönmeye çalışıyorum. Sizden bu hikayeyi tekrar sevmenizi ve yorumlarınızı tekrardan görebilmeyi bekliyorum. Bu bölümü okuyunca 'noluyor lan' gibi şeyler diyebilirsiniz. İşler değişiyor. Ve daha da heyecanlanıyor. Yakın zamanda yb gelmeye devam edecek. İyi okumalar.]

~~~~~~~~~~~

Hold my hand
Part 33 - Byun Baekhyun

~~~~~~~~~~~~

7 gün sonra.

Baekhyun ısrarla çalan telefonunu eline alıp cevapladı.

"Dünyanın en güzel erkeği, en huzurlu sese sahip meleği, SMTOWN'un gözdesi Baekhyun ile görüşüyorsunuz. Nasıl yardımcı olabilirim?"

****

"Ne yapmamı istiyorsun tam olarak?"

Sehun nefesini verdi.
"Casusluk." Baekhyun tek kaşını kaldırdı.

"Bak..SHINee çok köklü bir grup..ve bu yüzden şirket onlara karşı hassastır. Yani yakalanacak olursam, benim için hiç iyi olmaz."

Sehun dudaklarını gerdi.
"O kadar büyük bir şey değil. Ayrıca..sakladıkları sırdan şirketin haberi olduğunu sanmıyorum. O konuda rahat olabilirsin.."

Baekhyun parmaklarını hafifçe masaya vurdu.
"Genede bunu karşılıksız yapamam. Alışkanlık."

Sehun başını sallayarak gözlerini kaçırdı.
"Ne kadar istiyorsun?"

Baekhyun kafasını geriye atarak kahkahasını kafede çınlattı. Muzip bir gülümsemeyle Sehun'a baktı ve masaya kolunu dayadı.

"Oradan bakınca sürtüğe mi benziyorum?"

'Eh, biraz.' diye içinden geçirmeden edemedi Sehun.

"İstediğim şey para değil." Sehun anlamaya çalışarak kaşlarını çattı.

"Ne istiyorsun peki?"

Baekhyun kıkırdadı.
"2 haftalığına..-" Sehun derin bir nefes aldı. İşte başlıyordu.

"..sahte sevgilicilik oynayacağız."
Ve bum.

***

"Hyung, kontrole ne zaman geleyim?"

Wufan biraz düşündükten sonra cevap verdi.

"Bu haftasonu olabilir, küçüğüm."

"Tamam hyung. Hem..anlatacaklarım da var."

Wufan nefesini verdi.

"Gene ne oldu?.. Dur, tahmin edeyim. Sehun.."

***

"Nasıl yani?"

Baekhyun kıkırdadı.

"2 haftalığına benimle sevgili olmanızı teklif ediyorum." Sehun şaşkınlıkla baktı.

"Bunu istemenin sebebini sorabilir miyim?"

"Bir zamanlar yeraltı dünyasının baş isimlerinden biriyle olmak..beni mutlu eder, Oh Sehun."

Sehun kaşlarını çattı duyduğuyla. Ona yeterince müsaama göstermişti.

"Byun Baekhyun. Benimle ilgili bazı şeyleri yanlış bildiğini düşünüyorum."

Baekhyun bilmişçesine gülümsedi.
"Kiminle konuştuğumu gayet iyi biliyorum efendim. Bütün işlerimi hep karşılıklı yapıyordunuz. Bu da bir iş."

Sehun eski kimliğinin deşifre olmasıyla sinirlenmeye başlamıştı. Saçlarına elini daldırarak arkaya attırdı. Baekhyun'un bu ani saygı gösterisi onu şaşırtmıştı.

"Ateşle oynuyorsun, Baekhyun..yanacaksın."

Baekhyun gözlerini kırptı.
"İşte; Oh Sehun. Beni merak etmeyin. Ben heyecanı severim." Sehun derin bir nefes aldı.

Baekhyun'dan başka şansı yoktu. Elini masaya koydu.

"Seç birini." Elindeki iki kartı masaya bıraktı. Baekhyun masada duran kartlara baktıktan sonra Sehun'a döndü.

"Bunlar nedir?"

"Beni tanıdığını söyledin. Değil mi? Benim kim olduğumu biliyorsan, benim için bir tehdit kaynağısın demektir. Ve ben, benimle iş yapan herkese bir şans veririm. Seçim şansı."

Baekhyun anlamaya çalışarak Sehun'a baktı.
"Neyi seçeceğim?"

Sehun boğazını temizleyerek anlatmaya başladı.
"Sana üçte birlik bir yaşam şansı sunuyorum. Eğer cesaretinle kartlardan seçim yaparsan ikide bir şansın olacak. Buda yüzde elli eder yani. Geriye kalan üçte birlik seçim ise korkaklıktır."

"Beni öldüreceksin.. ve yaşayabilmek için üçte birlik bir şansım var öyle mi.. Bu bir hiç gibi."

Sehun kıkırdadı.
"Neler oluyor, Baekhyun? Eğleniyor musun..yeterince heyecan verici olmaya başladı mı işler?.."

Baekhyun dudaklarını ıslattı.

"Kartlardan bir seçim yaparsan yaşama şansın olacak. Ama eğer bir korkak gibi geri çekilmek istersen..silahımın namlusundan izleyeceğim kişi sen olursun."

Baekhyun geriye yaslandı.

"Anlıyorum.." Sehun gizlice yutkunan Baekhyun'u görünce sırıttı.

"Hadi işleri senin için daha heyecan verici hale getirelim..-"

Gözleriyle Baekhyun'un göğsünü gösterdi. Baekhyun onun gözlerini takip ederek bakışlarını göğsüne çevirdi. Kırmızı bir ışık fark edilmeyecek derecede titreyerek kalbine nişan almış öylece duruyordu.

Sehun çalan telefonunu cebinden çıkartarak masaya koydu. Parmağıyla zarifçe dokunarak aramayı açtı ve hoparlöre aldı.

"Emrinizle."

Baekhyun telefondan gelen sesle olduğundan daha çok gerilmişti.

Sehun gülümsedi.
"Byun Baekhyun'a karar vermesi için son 5 saniye verelim."

Kollarını masaya dayadı.
"5..4..3..2-"

Baekhyun hızla elini sağdaki karta koydu.

Devam edecek..