Gerçekten hayatım değişmişti. Yeşim haklı çıkmıştı, önyargılarımı bir kenara bıraktığımdan beri mutluluğun tadını çıkarıyordum. 6 ay öncesine dönüp baktığımda, geride bıraktığım bir hayatım ve özlemlerim vardı ama geri dönmek gibi bir istediğimde yoktu. Çünkü burada özgürdüm, mutluydum ve huzurluydum. Bozulamaz bir düzen içindeydim artık ve aşkın en güzelini kazanmıştım. Hele ki Young Nam olmadan geçen zamanı düşünemiyordum bile. Tamamı ile teslimdim ona, bağlanmıştım. Adının geçmediği bir günüm, sesini duymadan uyumadığım bir gecem olmuyordu. Bana verdiği aşk ve sevgi bağımlı hale getirmişti beni. Bazen zorlandığımız zamanlarda oluyordu, buluşmalarımız gizli geçiyordu. Öyle el ele tutuşup ya da sarılarak özgürce gezen çiftlerden değildik maalesef. Acaba bu ilişki ona zarar verir mi? vazgeçmeli miyim? diye düşündüğüm anlar bile oldu. Ama Young Nam buna izin vermedi, daha çok tutundu bana. Beni ilk öptüğünde tamamı ile emin olmuştum ne yaparsam yapayım onsuz olamayacağıma.
Şimdi bunlara düşünmeme ne gerek vardı ki? hele bu kadar mutluyken. Ama ne olursa olsun her şeyimi ona bağlıyordum, tamamı ile onunla doluydu ruhum ve zihnim. Belki de ilk defa bu kadar uzun süre ayrı kaldığımız için çok fazla düşünüyordum. Bu gün onsuz 10. gündü ve ben artık dayanamıyordum.
Kapının sesiyle birlikte düşüncelerimde dağılmıştı. Oturduğum yerden kalkana kadar Yeşim kapıyı açmıştı bile. Shin Sook bizi gördüğünde şaşkınlığını gizleyemedi.
'' Sizi defalarca elbise ile gördüm ama bu başka bir şeymiş, gerçekten göz kamaştırıyorsunuz.'' dediğinde ben normal bir tepki vermiştim de Yeşim fazlasıyla utanmış görünüyordu.
Arabaya bindiğimizde gerginliğim üst seviyeye yükseldi. Gazetecilerin ve hiç tanımadığım insanların olduğu bir geceye katılmak en son isteğimdi. Gerçi çalıştığımız şirketin kuruluş yıldönümü için düzenlenen bu organizasyona katılmamak saçmalık olurdu. Daha başlamayan gecenin bir an önce bitmesi için dua ediyordum. Shin Sook gergin olduğumuzu bildiği için konuşarak rahatlatmaya çalışıyordu bizi.
'' iyi ki bu akşam Young Nam gelmiyor. Yoksa kimsenin yanına yaklaşmasına izin vermez ve ilişkiniz ortaya çıkardı.''
Evet, Shin Sook ta biliyordu her şeyi. Grup üyeleri ve Yeşim haricinde ona da söylemiştik. Kendisi çok iyi bir destekçiydi.
'' Bu arada sandığınız gibi sıkıcı bir gece olmayacak etkileyici bir sürprizimiz var, çok beğeneceksiniz'' dediğinde bile pek ilgimi çekmemişti.
Araba durduğunda sakin görünmeye çalışarak indim. Shin Sook kolunu uzattığında koluna girdim, diğer tarafta da Yeşim vardı. Bu gece Shin ikimize de eşlik ediyordu. Gazetecilerin arasından içeri girdiğimizde bu sefer şaşıran taraf biz olmuştuk. Mekan fazlasıyla büyük ve gösterişliydi, büyük bir sahnesi bile vardı. Shin Sook un kolunu sıkarak kulağına
'' Sakın bizi 1 dakika bile yalnız bırakma, yoksa kaçar giderim'' dedim
''Merak etme 1-2 saat sonra bana ihtiyacın kalmayacak'' diye karşılık verdiğinde soru işaretleri eşliğinde suratına baktım.
Kısa konuşmalar, tanışmalar ve tebriklerle 2 saati geride bırakmıştık. Shin i bulmak için etrafa bakındığım sırada salonun bütün ışıkları söndü, kısa bir sessizlikten sonra sahnede Shin in sesi duyuldu.
'' Telaşlanmanıza gerek yok, bu gecenin sürprizi'' diye konuşmasına devam ederken belimde bir el hissettim. Tepki vereceğim anda, o tanıdık ve beni benden alan kokusunu fark ettim, dönüp ona baktığımda eşsiz gülümsemesiyle kulağıma eğilip konuşmaya başladı.
'' Muhteşem görünüyorsun ama etrafta böyle görünmen hoşuma gitmiyor. Benden başka kimsenin sana aşkla bakmasını istemiyorum.'' cevap vereceğim sırada beni engelledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzluk mu?
Novela JuvenilBir an önce çekip gitmek istiyordu Parla. Tek başına, özgür ve daha mutlu bir hayat için.. Kurtuldum derken ve mutluyum artık derken, 'O' girdi hayatına.. İstediği ve beklediği bir rastlantıydı aslında. Ama... Daha zor bir hayat başlıyordu onun içi...