2010…
Sıramda öylece oturup sinirimin yatışmasını bekliyordum. Tek olansa lanet öfkemin daha da çoğalmasıydı. Sıkıntıyla yanaklarımı şişirip sakinleşmek için derin nefesler alıyordum. Ama hiçbir işe yaramıyordu. Harry’ye asılan kızın benim sınıfımda olduğu gibi bir gerçek gözler önündeydi. Kıza ne kadar bakmamaya çalışsam da bakışlarım ona kayıyordu. Dayak yediği yüzünden ve kıyafetlerinden çok belliydi. Ona dersini iyi vermiştim. Ama arada bana attığı sinsi bakışları sinirlerimi daha çok geriyordu. Tırnaklarımın tadının farkına varamamış sanırım.
X: Angela Martin!
Kıza sabitlediğim gözlerimi adımı duyduğum anda sınıfın içinde gezdirmeye başlamıştım. Sesin sahibiyle göz göze geldiğimde bunun okul müdürümüz olduğunu gördüm. Tamam, neden burada olduğunu, adımı niye sinirle ve bağırarak söylediğini anlamıştım. Ama yine de soru soran gözlerle ona bakmaya devam ediyordum.
Mr. Logan: Odama gel.
Pekâlâ. Neler olacağını biliyor gibiyim. Sıramdan kalkıp müdürün arkasından sınıftan çıkarken son kez kıza baktığımda sinsi bakışlarına bir de sinsi gülüşü eklenmişti. Yediği dayağın üzerine beni müdüre şikâyet etme ihtimalini göz ardı etmiştim. Sinirden bir şey düşünemiyordum ne yapabilirim?
Ben düşüncelerim yüzünden yavaş adımlarla koridorlarda ilerlerken sonunda kendime gelmiş olmamdan bakışlarımla etrafımı taradığımda müdürün ortalarda olmadığını gördüm. Benden hızlı yürüdüğünden çoktan odasına girmiş olmalı.
Müdürün odasının kapısına yaklaşınca yavaşça tıklattım. Klasik ‘’ Gel! ‘’ cevabının ardından kapıyı açıp odaya girdim. Görmeyi beklediğim müdürün masasında oturuyor olmasıydı. Karşısında oturan annemle babamı hiç beklemiyordum. Hem de hiç.
Müdürden alacağım ceza yanında, bir de annemlerden işiteceğim azara katlanmak zorundaydım. Bunun üzerine bir de neden yaptığımla ilgili yalan söylemem gerekiyordu. Yalandan nefret ederdim ama böyle durumlarda çok lazım oluyor. Hem de çok.
Şimdiki zaman…
İkimizde müdürün sesiyle irkilmiştik. Harry hızla üzerimden çekilirken ben gücümü toplayıp ayağa kalkmaya çalışıyordum. Harry’nin bana doğru yardım etmek istermişçesine uzanan elini görmezden gelip ellerimi yere dayadım ve yerden destek alarak ayağa kalktım. Dengemi sağlamak için biraz çabalamam gerekti. Sonunda başarabilmem gücümün az da olsa geri geldiğinin farkına varmamı sağlamıştı. Gözlerimi etrafımda gezdirirken hala bizi izlemekte olan kalabalığı gördüm.
Mr. Peter: Herkes sınıflarına!
Yine aynı sert ses üzerine kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. Artık karşımızda sadece müdür, Jacob, Gemma ve yerden kalkmaya çalışan bir Ashley vardı.
Gözlerimi etrafımda gezdirmeye devam ederken bakışlarım tekrar müdürü bulduğunda zorlukla yutkunmuştum. Sinirli bakışları daha da sinirli bir hal almıştı.
Mr. Peter: Yine mi sen Carter?
Umutsuzca başımı sallayıp dudaklarımı ısırırken çoktan arkasını dönüp yürümeye başlamıştı.
Mr. Peter: Olayın sorumluları kimse odama gelsin. Hemen!
Tereddüt ederek müdürün arkasından yürümeye başladığımda yanımda Harry’nin yürüdüğünü ve arkamdan da Jacob ve Gemma’nın geldiğini gördüm. Olduğum yerde durup gözlerimi üzerlerinde gezdirmeye başladım.
Angela: Siz nereye geliyorsunuz?
Harry: Müdürün-
Angela: Sadece ben gidiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay
FanfictionBazen canınızdan daha çok sevdiğiniz kişiler değişir. Sizde acı çekmemek için her şeyden uzaklaşırsınız. Daha çok acı çekersiniz. O kişinin umurunda olmadığınızı bilmek daha çok canını acıtır. Ama yine de takmamaya çalışırsın. Sırf hatıraları hatırl...