2010…
David Harry’nin yüzüne yumruğunu indirecekken aralarına girdim.
Angela: Ona vurma!
David: Seninle çıkmama engel oluyor!
Angela: Çünkü ben istemiyorum!
David sinirle bizden uzaklaştı. Neden anlamak istemiyordu? Harry’ye delicesine âşıkken onunla çıkamazdım değil mi? Zaten Harry’de buna izin vermiyordu. En çok da onun acı çekmesine dayanamıyordum. Benim için kavga ediyordu ve canı acıyordu.
O gittikten sonra Harry’ye dönüp bir şey demeden ona baktım.
Harry: Niye engel oldun? Onun hakkından gelebilirdim.
Angela: Bunu biliyorum. Ama az önce onun değil, senin canın yanacaktı.
Harry: Beni önemsiyorsun.
Başımla onaylayıp kıvırcık saçlarını karıştırdım. O kahkaha atıp saçını düzelttikten sonra çoktan güçlü kolları beni kendisine bastırmıştı.
Şimdiki zaman…
Jacob sinirle bize yaklaşıp Harry’yi yakasından tuttuğu gibi ayağa kaldırdı. Harry ona karşılık vermek yerine ‘’ Ne yapıyorsun? ‘’ dermiş gibi kaşlarını kaldırmıştı.
Jacob: Ne yaptın ona? Söyle!
Harry: Hiçbir şey.
Jacob: Yalancı piç!
Jacob odaya girdiğinden beri sıktığı yumruğunu kaldırdı. Ona vuracakken Harry kendini savunmaya geçmiş olsa bile buna izin veremezdim. Vücudumdaki tüm yorgunluğumu ve halsizliğimi umursamadan elimden geldiğinde hızlı bir şekilde yataktan kalktım ve aralarına girdim.
Angela: Önce bana vur.
Gözlerini irice açmış bana bakıyordu. Ne dediğimi anlamaya çalışır gibi bir hali vardı.
Jacob: Ne dediğini sanıyorsun sen? O…
Angela: O bir şey yapmadı.
Umutsuzca yatağa dönerken Harry’den çıkan iki kelime olduğum yerde durmama neden oldu. Uzun süre önce duyduğum iki kelime.
Harry: Beni önemsiyorsun.
Tereddüt ederek dönüp ona baktığımda başımı iki yana salladım.
Angela: Artık değil.
Harry: Ama…
Jacob: Kapa çeneni!
Gözleri Harry’den bana çevrildiği anda Jacob korku ve sinirle tekrar gözlerini açtı. Evet, bileğime bakıyordu. Lanet olsun!
Jacob: C-Carter…
Umudumu yitirmiş bir şekilde yatağa oturduğum anda Jacob çoktan gelip önümde diz çökmüştü. Titreyen ellerini bileğime uzattı. Sargıya dokunacakken korkmuş gibi elini hızla geri çekti.
Jacob: Yine yaptın. Söz vermiştin.
Birkaç saniye içinde yanımızda beliren Harry endişeyle konuşmaya başladı.
Harry: Yine mi?
O korkuyla bileğime bakarken Jacob sol kolumdaki deri bilekliği çıkardı. Harry’nin gözleri hala net bir şekilde belli olan ize takıldığında zorlukla yutkunduğunu fark ettim. Ve ardından yine gözlerinden akan gözyaşları tekrar yanaklarını ıslatıyordu.
Harry: N-Neden?
Jacob sinirle ayağa kalkıp elleriyle Harry’nin yakasını kavradı. Ama o gözlerini bileklerimden ayırmıyordu. Bende gözlerimi Harry’den ayıramıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay
FanficBazen canınızdan daha çok sevdiğiniz kişiler değişir. Sizde acı çekmemek için her şeyden uzaklaşırsınız. Daha çok acı çekersiniz. O kişinin umurunda olmadığınızı bilmek daha çok canını acıtır. Ama yine de takmamaya çalışırsın. Sırf hatıraları hatırl...