2007…
Hevesle teneffüs zilinin çalmasını beklerken fazla umutluydum. Zilin sesini duyduğumda bir an bile beklemeden hızla yerimden kalktım ve koşarak sınıftan çıktım. Soluğu Harry’nin sınıfının önünde aldığımda onun da sınıftan çıkmasını bekledim.
Sadece 1 dakika geçmişti. Ardından Harry karşımda duruyordu. Hem soru soran gözlerle hem de gülümseyerek bana bakıyordu. Sonunda daha fazla bekleyemeyerek hevesle dudaklarımı araladım.
Angela: Kampa geliyor musun?
O da aynı hevesle, başıyla onaylarken sevinçten deliye dönecektim. Hızla kollarımı boynuna dolayıp ona sımsıkı sarıldım. Ne kadar sıktığımın farkında bile değildim.
Harry: Angel… Nefes… Alamıyorum…
Korkup kollarımı boynunda gevşettim. Aldığı derin nefesi beni rahatlatmıştı. Aynı yavaşlıkla aldığı nefesi verirken nefesinin sıcaklığını saçlarımda hissettim.
Geri çekilmedim. Hem yüzümün kızardığını, hem de dişlerimi dudaklarıma geçirdiğimi görmesini istemiyordum.
Aynı şekilde sarılmaya devam ederken dudaklarımı dişlemeyi bırakıp kulağına yükseldim ve fısıldadım.
Angela: Beni yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim.
Başını boynuma gömmüştü ve dudakları da tam boynumun üzerindeydi. Gülümsüyordu. Bunu gerilen dudaklarından anlayabiliyordum.
Dudaklarını yavaşça boynumdan çekip kulağıma yaklaştırdı. O da aynı benim gibi fısıldadı.
Harry: Seni asla yalnız bırakmam.
Şimdiki zaman…
Donup kalan vücudumu kendine getirmek için başımı iki yana salladım. İrice açılan gözlerim hesap sorarcasına kısılırken, dudaklarım sinirden gerilmişti, düz bir çizgi haline gelmişti. Sinirle çıkan sesim, dişlerimin arasından, kelimelerin ağzımdan dökülmesine izin verirken, sinirden titremeye başladığımın farkında bile değildim.
Angela: Gidiyoruz?!
Ben aynı ifadeyle onlara bakmaya devam ederken, onlar verdiğim tepki karşısında ne yapacaklarını bilemiyor gibiydiler.
Gemma: E-Evet.
Angela: Ben gelmiyorum!
Gemma’nın kekelemesi, benim hemen ve yüksek sesle verdiğim cevap üzerine irice açılan gözleri daha da çok irileşmişti. Üçünden sadece Gemma şaşırıyordu. Harry ve Jacob sinirimin nedenini bildikleri için şaşırmıyorlardı.
Gemma: Neden?
İrice açılan gözleri soru soran bir hale gelince beklemeden cevap verdim.
Angela: Sence neden olabilir?
Gemma anlamış gibi başını sallayıp bakışları sinirli bir hal alırken dönüp Harry’ye baktı. Harry umursamazca omuz silkerken gözlerimi devirdim ve başka bir şey demedim.
Jacob: Bu müdürün kararı. Okulun son günü eğlenmemizi istemiş. Ayrıca herkes gidecek.
Aynı az önce Harry’nin yaptığı gibi umursamazca omuz silktim.
Angela: Kuralları az yıkmadım.
Ukala bir şekilde gülümseyip arkamı döndüm. Yavaş adımlarla salon kapısına yaklaştığımda donuk sesi olduğum yerde donup kalmamı sağladı. Bu kadar zayıf olmaktan nefret ediyorum.
Harry: Geleceksin.
Sesinin yüksek çıkması mı, kararlı çıkması mı, yoksa donuk çıkması mı beni şaşırtmıştı bilmiyorum. Ama şu an tek düşündüğüm bu cesareti kendinde nasıl bulduğuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay
FanfictionBazen canınızdan daha çok sevdiğiniz kişiler değişir. Sizde acı çekmemek için her şeyden uzaklaşırsınız. Daha çok acı çekersiniz. O kişinin umurunda olmadığınızı bilmek daha çok canını acıtır. Ama yine de takmamaya çalışırsın. Sırf hatıraları hatırl...