Stay

31. Bölüm - ''Restaurant''

Okuyup beğenenler lütfen oy ve yorumlarını eksik etmesinler :D xx

2001…

Ailelerimizle beraber masada oturuyorduk. Harry tam karşımdaydı. İkimizde yere değmeyen ayaklarımızı sallayıp duruyorduk. Çok sıkılmıştık.

Harry: Pişt!

Etrafıma boş boş bakınırken duyduğum sesin sahibine baktım. Masanın altını gösterip sandalyeden aşağıya kaydı. Kafamı uzatıp masanın altına baktım. Ağzını oynatarak ‘’ Gelsene. ‘’ diyordu.

Kafamı kaldırıp bizimkilere göz gezdirdim. Bana bakmıyorlardı.

Bende sandalyeden yavaşça kayıp masanın altına girdim. Harry gibi dizlerimin üzerine çöküp ellerimi birleştirdim.

Fısıldayarak konuşmaya çalıştım.

Angela: Noldu?

Harry: Bu yemek çok sıkıcı.

O yüzünü buruştururken başımı hızla sallayıp onu onayladım.

Angela: Buyda mı otuyucaz?

Bu sefer başını sallayan oydu.

Annem: Angela?

Annemin sesini duyunca gözlerim irileşmişti.

Anne: Harry?

Ve şimdi de Harry’nin gözleri irileşmişti.

Kafalarımızı masanın altından çıkardık.

Angela: Of ya! Göydünüz mü bizi?

Annem gülüp elini bana doğru uzattı. Yanaklarımı şişirip elini tutmadan masanın altından çıktım. Tekrar sandalyeye tırmanıp oturdum. Kollarımı göğsümde birleştirip dudaklarımı büzdüm. Harry’de benim gibiydi.

Anne: Sıkıldınız mı siz?

Başımızı onlara bakmadan yavaşça salladık.

Annem: Beraber Angela’nın odasına çıkıp oyun falan oynayın hadi.

Harry’yle birbirimize bakıp güldük.

Ve anında yerimizden fırlayıp merdivenlere koştuk.

Odama girip oyun oynamaya daldığımızda onu iyi ki tanımışım diye düşünüyordum. Bu küçücük yaşımda bile beni mutlu eden ilk ve tek kişiydi o.

Şimdiki zaman…

Yaklaşık yarım saattir yoldaydık. Kaç tane restoranın önünde geçip gitmiştik, bilmiyorum. Her seferinde arabayı durdurmasını umut ediyordum. Ama o yola devam ediyordu.

Harry: Sıkıldın galiba.

Gözlerimi kısıp ona baktığımda sırıtıyordu.

Angela: Beni kaçırıp kaçırmadığından nasıl emin olabilirim?

Dudaklarını büktü ve sonra yine sırıttı.

Harry: İyi fikirmiş.

Ağzımı açacakken ani bir frenle durdu. Ön cama yapışmamak için ellerimi koltuğun iki yanına dayamak zorunda kaldım. Ne yaptığını anlamaya çalışırken, ani bir ‘u’ dönüşü yapıp dönüş yoluna geçti. Ve oradan da başka bir yola saptı. Ağaçlık olan bir yoldu bu.

Çenemi kapamayı öğrenmeliyim.

Angela: Ne yapıyorsun sen be?!

Omuz silkti. Gözlerini yoldan ayırmıyordu.

Harry: Fikrin hoşuma gitti Angel.

Angela: Seni adi piç-

Harry: Ssh! Hani eski Angela? Bildiğim kadarıyla o küfür etmezdi.