5

563 57 11
                                    

"Kızım nasıl geçti günün?" Kapıda gelmemi sabırsızlıkla bekleyen annem,yüzünde karışık duyguların mimikleriyle konuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Kızım nasıl geçti günün?"
Kapıda gelmemi sabırsızlıkla bekleyen annem,yüzünde karışık duyguların mimikleriyle konuştu. "Sabahtan beri heyecandan, meraktan öleceğim. Hemen anlat."

Annemi üzmek istemiyordum. Ona berbat bir gün geçirdiğimi söylesem uykusuz geceler sezonuna başlayabilirdi.

"Harikaydı annem. "diyerek daha fazla soru sormasını engellemeye çalıştım ama nafile tabi ki.
"Bu kadar mı yavrum?"
"Evet annem bu kadar. Tanışma, kaynaşma falan."
Annem dudağını büzerek "Peki yavrum." sesi ve mutfağa doğru ilerledi.
Ben de odama gidip bugün olanları düşünmeye başladım. Neden insanlar bu kadar kötüydü. Üstelik herşeyi varken, durumları olağanüstüyken bir insan neden kötü olabilirdi ki?

Yemeğe kadar olan zamanımı odamda geçirirken bir yandan Nazlı bir yandan Mert ısrarla arıyorlardı. Nazlı ile bir iki kelime konuşup telefonumu tamamen kapattım. Mert'in sesini duymaya tahammül edemiyordum.

Gecem bir sonraki gün olacakları hayal etmekle geçti. Hayallerim, yaşadığım gerçekler kadar acımasız değildi. Çok daha huzurlu bir gün hayal ederken uykuya daldım.

###

"Oo günaydın kül kedisi!"
Okulun kapısından girer girmez ilk karşılaştığım Burak oldu. " Biz de seni bekliyorduk."

Kaşlarımı çatıp sıralanan ukala öğrenciler arasından sıyrıldım. Arkamdan gülüşmeler ve fısıldaşmalar beni takip ediyordu.

"Hey sana söylüyorum!" O çocuğun beni kafaya taktığına inandırmaya başladım kendimi. Onlardan olmadığım için dışlanmak, ötekileştirilmek üzüyordu beni tabi ama bunu fazla da takmıyordum kafama.

Adımlarımı sınıfıma doğru sürüdüm. Şükürler olsun ki Burak ile aynı sınıfta değildik. En azından sadece ders saatleri arasında uğraşabiliyordu benimle.

"Eylül, sana bir şey sorabilir miyim?" diye fısıldadı Beren.

"Tabi."

"Bu akşam çocuklar her zamanki takıldığımız yere gidiyorlar. Ama benim onlarla gitmem için bir şart koştular. "

"Ne! Ne şartı? Hem neden onlarla gitmek için bu kadar heveslisin?"

"Ya öyle deme. Onlar okulun en popüler grubu. Yani ara sıra aralarına girerdim birlikte gezerdik ama seninle arkadaşlık yapmaya başladıktan sonra çağırmamaya başladılar. Ben de gideceklerini duyunca olanlarla gitmek istediğimi söyledim. "

"Ya bişey söylemek istiyorum sana ama kırılmak yok. "

"Ne söylemek istiyorsun anlamadım. "

"Neyse boşver."
Aslında ona ezik ve aptal olduğunu söylemek istemiştim ama bana yaptığı onca iyilikten sonra kalbini kırmak istemediğini hatırladım.

KOLEJLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin