DOLUNAY

Arka sıradaki yakışıklı

"Adım Kumsal, Hardwood Koleji'nden geliyorum. İngiltere'de doğdum. Annem özel bir şirkette muhasebe müdürü. Şirketin Türkiyedeki şubesinden çağırıldığı için geçen ay Türkiye'ye taşındık. Sanırım bu kadarı yeterli"
Sonunda öğretmenin oturmama izin vermesiyle ikinci sırada oturan kızıl saçlı kızın yanına yerleştim. Hep bu tanışma merasimlerini gereksiz ve sıkıcı bulmuşumdur. Bütün ilgiyi üzerime çekmekten nefret ederim. "Merhaba Kumsal ben İlayda sınıfımıza hoşgeldin" Kız gerçekten sıcak kanlıydı ben ise fazla çekingen.-Tabiki alıştıktan sonra hayvanlığımı sergiliycektim- Kıza teşekkür edercesine hafif bir tebessüm ettim. Ne yazık ki daha birkaç cümle edemeden öğretmen derse başlamıştı. Neden ilk derse matematik koyarlar ki zaten. Ders boyu hem öğretmeni dinledim hem de sınıfa bir göz gezdirdim. Eski okulum kadar olmasada gerçekten güzel bir okuldu. Sınıflar 12 kişilik ve özenle dekore edilmişti. Etrafı incelerken en arkada oturan sarışın yeşil gözlü çocukla göz göze geldiğim gibi bakışlarımı öğretmene çevirdim. Ah çocuk gerçekten fazlasıyla yakışıklıydı ama konumuz bu değil. Lisedeki son senem ve bunları düşünücek vaktim yok. Sonunda zilin çalmasıyla çoğu kişi sınıftan çıktı. Sınıfta yanlızca ben, İlayda, arka sıradaki yakışıklı -ah biraz önce gerçekten çocuğa ikinci kez yakışıklı demiştim- çocukla arkadaşı ve arkamızda oturan adını bilmediğim sarışın kız kaldı. "İngilterede büyümene rağmen iyi Türkçe konuşuyosun Kumsal" Evet İngilterede büyümüştüm ama sonuçta annem Türk'tü gerçi neden İngiltere'de yaşadığımızıda bilmiyordum. Bütün akrabalarımız Türkiyede'ydi. "Evet annem Türk olduğu için Türkçem çok iyidir" Biz İlayda'yla konuşurken sarışın kız yanımıza gelip benimle tanıştı. Onun adı da Selinmiş. Uzun sarı saçlarıyla çok güzel bir kızdı. İkiside gerçekten sıcak ve samimi kızlara benziyolardı. "Kumsal yanlız fena şekilde kesiliyosun" İlaydanın sesiyle arkama döndüğümde arka sıradaki yakışıklıyla arkadaşının bana baktığını farkedince kızardım. Az sonra kumral uzun saçlı bir kız gelip İlayda'yı çagırdı. Konuşmalarından anladığım kadarıyla İlaydanın kardeşi. "Kumsal sen otur birazdan geliyorum" diyerek sıradan kalktı. Ardından da Selin "Hey bekle beni, benimde kütüphaneye uğramam gerekiyodu" diyerek sınıftan çıktı. Arka tarafta oturan çocukları umursamadan kalkıp sınıf defterinin yanına giderek ders proğramını defterime geçirdim. Bugünki gibi bütün defterleri taşımak istemiyordum. Sonunda işim bittiğinde arkamı dönüp sırama geçeceğim sırada bir kızla çarpıştık.