[BU VE BENZERI KURGUDAKI ILK HIKAYEDIR.] En ufak mimiklerine kadar hayallerimdeki erkeği, detayların manyağı olduğumu kanıtlayacak muhteşemlikte evi yaratmıştım.
Yine günlerden birinde kendimi oyunda buldum. İnanması güç, değil mi? Gözümü kırptığ...
Bölümün büyük kısmı boyunca sürekli sohbet halinde olduğum ve bana ilham&motivasyon kaynağı olan Zeynep Baykan'a teşekkür ediyorum.💚
🎶Bölüm şarkısı:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uyanıp dolapta kalan son gevreklerle karnımızı doyurduğumuz süre boyunca aklımızdaki sor şuydu:
Domates mi elma mı?
"Şuan markette en ucuzu ve promosyonu arayan yaşça büyük kadınlar gibiyiz. Yakın gözlüklerimizi takıp farklı marketlerden fiyat listesi çıkaralım mı?" dedi Jessy.
Gülümsedim. Bir kaşık alıp ona baktım. "Allison'a veda etmek istiyorum."
"Şey..."
"Ryan'ı soruyorsan, veda etmeyi düşünüyorum. Ama korkuyorum. O da pek dengeli biri sayılmaz."
"David'ten daha ılımlı olacağından eminim. Başından beri Ryan'ı tutuyordum zaten, biliyorsun."
Sessizce önümüzdekileri bitirdik.
"Sims 4'te market yok demeyeceğim çünkü artık oyuna benzer bir yanı kalmadı bu yerin." diyerek ayağa kalktım. Akşam elbisemi çıkartmadığım için biraz kırışmıştı, elimle otururken katlanan yerleri düzelttim.
* * * Sam, Sims'i en son açtığında ablasının ailesinin düzenini bozmaktansa aile kurmayı tercih etmişti. Şarja takarken ailesinin yüklenme ekranını beklemeye koyuldu.
* * * RYAN "O zamandan beri hiç konuşmadık."
İç çekerek Edward'a döndüm. David cephesindeki her şeyi onun sayesinde öğreniyordum.
"Bence bu kız... Nasıl söylenir bilmiyorum. Amacı öyle bildiğimiz kızlar gibi değil. Amacı yok. Sadece ne istediğini kendi bile bilmiyor. Belki sorunları vardır, ha?"
"David hakikaten kötü durumda mıydı?"
"Var ya helal olsun sana. Adamla neler yaşadınız hala iyiliğini düşünüyorsun." önündeki kocaman bira bardağından bir yudum aldı.
"Yaptığını asla unutmam. Benden önce o vardı Lisa'nın hayatında, evet, ama buna katlanamıyorum. Beni bilirsin, ne yapmış olursa olsun insanların acı çekmesini sevmem." gülümsedim. "Sonunda da hep onlara çektirmediğim için biriken acıları çeken kişi ben olurum."
"Şekil A'daki gibi diyorsun yani."
"Aynen öyle." biramdan art arda dört-beş yudum aldım. "Lisa'yla konuşmak istiyorum. David konuştu mu, biliyor musun?"
"Bilmiyorum. Okula gitti galiba onlar. Haber almadım yani."
"Sierra'yla sizin nasıl gidiyor? Kafanı karman çorman aşk hayatımla kurcalamayayım."
"Kurcalamıyorsun. Sierra'yla... Aynı işte. İnsanlara soğuk soğuk bakıyoruz." deyip kalın sesiyle bir kahkaha patlattı. "Ama sonuçta aşığız işte be oğlum!"
