Yıldızın Şua'sı
TANITIM
***
Kabuk tutmuş tutsak yaralarımla paytak adımlarla yürümeye çalışan bir zavallıydım.
Acı.
Yürürken hissettiğim tek şey acıydı. Acımın ilmeklerini bir ipe dizip uçurumdan aşağı bırakmak istiyordum.
Ama bu imkânsızdı.
Acılarımın diğer ucu annemin bileğinde düğüm olmuştu. O ipi ne kadar çekmeye çalışsam da kopmuyordu. Annem acılarımı uçurumdan bırakmama engel oluyordu.
Vurduğu her kemer darbesi beni biraz daha düşürüyordu.
Biraz da tutsak yapıyordu.
Sonra bir şey oldu.
Bir çakmak çaktı. Yeşil bir alev annemin bileğindeki düğüm olmuş ipi yaktı, acılarımı kurtardı.
Sonra ne mi oldu?
Yeşil alev yaktığı ipin ucunu kendi bileğine düğüm attı.
Yine tutsak olmuştum.
Bu kez tutsak olduğum adam, bana öyle acı veriyordu ki; yürürken acılarımı unutuyordum.
Ben bilenmez bir acının tutsağı olmuştum.
Ben bilinmez bir adamın tutkusu olmuştum...
***
SENA GİTMİŞ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZIN ŞUA'SI
FantasyBir ölüm doğdu yeryüzünde, Sonra cehennemi getirdi beraberinde. Önce günahlarımla yandım, sonra günahsızlığımla kurtarıldım. Beni kurtaran adam cennet diye adlandırdığı bağrında beni saklarken, cehennemde yandığımdan daha fazla yandım. Yana yana doğ...
