En 'Derin' den

25- 'Fransa'dan istediğin birşey varsa..'

Bu haftaki bölüm bu, hadi afiyet olsun.
Küçük bir özür, birdaha ki bölüm biraz geç gelebilir. Ama kesin değil.

*multimedya= Derin.
Bölüm şarkısı var.

₪ Keyifli okumalar ₪

Derin'den~

Behram'ın evinden ağlayarak çıkıp, evime döndüp evin kapısının önünde ki merdivenlerede oturup ağladıktan sonra yatağımın üstünde de bağdaş kurup hüngür hüngür ağlamıştım.

Ta ki, abim gelip bana odamda durmayı yasaklayana kadar. Evet, yanlış okumadınız.

Üzerimdeki kıyafetleri çıkarmadan 1 saat boyunca ağlayınca tabi gözlerim biraz şişti, ama neydi; Derin balık burcuydu, bu yüzden 5 saat bile ağlasa 5 dakika sonra kahkaha atabilirdi.

Abim beni sinemaya gitmeye zorlayınca bir filme girmiştik, neşelenmem için romantik-komedi seçmişti. E tabi Aşkımsız olurmu abim biricik eş adayınıda unutmamıştı.

Uzun lafın kısası yanımda abim ve kankim el ele film izlerken ben sap gibiydim. Böyle bir durumda nasıl neşelenebilirdim ki?

Işıklar açılıp film bittiğinde ayağa kalktım ve üzerimde ki mısırları silkeledim. Kendinizi sap gibi hissedince oyalanacak birşey buluyordunuz tabi, mısır yemek gibi.

Çıkış koridoruna doğru yürümeye başlayacakken abimler geliyormu diye arkama baktım.

Gelmiyorlardı. Abim Aşkım'ın elinden tutmuş sinema koltuğundan kaldırmaya çalışıyordu.

"Abi? Yardıma ihtiyacınız var mı?" Ben böyle söyleyince Aşkım elini abimin elinden çekti ve ilkokuldayken 'çiçek' dediğimiz kollarını birbirine dolama şeysini yaptı.

"Aşkım?"

"Ben kendim kalkarım Metin." Abim bana 'beğendin mi yaptığını' bakışı atınca omuz silktim.
Kıskanç kardeşler gibi gözükebilirdim ama buraya benim için gelmiştik.

"Aman ben gidiyorum. Siz ikiniz Aşkım kalkınca gelirsiniz."

"Durduğun kabahat." Abime cevap vermeden sinema salonundan kendimi attığımda karşıdaki duvara yaslanarak beklemeye başladım.

Yaklaşık 30 saniye falan geçmişti ki koluma biri dokundu.

"Derin?" Başımı sesin geldiği yöne çevirdiğimde refleks olarak geriye bir adım attım. Ben böyle yapınca kolumda ki elini çekti.

"Alper, senin burda ne işin var?" Ve çok önemli bir detay. Abim Alper'in eski sevgilim olduğunu bilmiyordu. Çünkü abim o sıralarda Amerikadaydı.

"Yani.. Film izlemeye gelmiştim. Sen, tek başına mı geldin?" Çok mu terkedilmiş görünüyordum?

"Yok, abim ile." Arkadan bir kız sesi 'Alpeeeeer' deyince Alper başını kaşıyarak kızı gösterdi.

"Sanırım benim gitmem gerek. Sonra..görüşürüz?" Sarılmak için bana yaklaştığında geriye doğru bir adım attım.

"Bay bay." Kusura bakmasın ama bana yaptığı o iğrenç şeyden sonra onu dava etmediğime sevinmesi gerekiyordu ve benim ona gösterebileceğim nezaketin sınırı burasıydı.

Bana incinen gözlerle baktığında arkamı dönüp abimler geliyormu diye sinema salonunun kapısını izlemeye başladım.

Ben kapıya bakmaya devam ederken telefonum titredi.

Abim.

"Efendim abi?"

"Derin nerdesin? Biz çıktık. Dışarıda ki cafeye oturucaz gel hadi."