Evet canimlarim. Canım değil yalnız canim bu çok önemli bir detay.
Neyse, söylediğim gibi bugün bir bölüm ekliyorum.*multimedya= Derin'in dışarı çıkarken giydiği kıyafet.
Bölüm şarkısı da var.~~keyifli okumalar~~
~Yataklar rahattır, evet. Yastıklar yumuşaktır. Yorganlar ise seni dünyadan soyutlamaya yarar, üzerine örtersin ve yok olursun. Yanlızca biraz sıcak olur, bunalırsın belki.
Zaten yorganı başının üzerine kadar çekiyorsan ya çok üşümüşsündür, yada çok üzülmüş.
E hal böyle olunca nutellada fayda etmez, sabaha kadar romantik film izleyip göz pınarların kuruyuncaya kadar ağlamakda acınını dindirmeye..Zaten üşümekle üzülmek aynı değil mi?
Önce hafif bi titreme gelir, biraz sonra bütün vücudun başlar zangır zangır titremeye. Üşüdüysen dişlerin çarpar birbirine, üzüldüysen düşünceler bir olur oturur içine.Ben ne yaptım da buna sebep oldum?
Sonra vücudun alışır, hissizlik sarar bedenini.. Alıp götürür seni. Oradayım sanırsın ama aklın hep uykuda. O uykuda hergün yattığın, koyunları sayarken daldığın uykulardan değil, belki seni kabuslara boğacak, belki anıları yüzüne vuracak.
Ah, ama neyseki benim durumum bu kadar kötü değildi. Beni avutmak için filmde gerekmez aslında. Benim kimseye zararım olmaz üzgünken, bana en başında dediğim gibi yatak yorgan yeter.
Uyurum. Uyurum. Uyurum.
Sonra kalkarım, yemek yerim, tuvalete girerim ve uyurum. Ve şimdi de olduğu gibi çok planlı olurum.
Uyu, uyan, yemek ye, tuvalete gir.
Ve bu şekilde bir döngü oluşur. Neydi o? Kısır döngü. Hatta belki kısır döngüyü de yerim. Çünkü üzgünken ya yerim ya da uyurum. Ya da şimdi olduğu gibi saçmalarım işte.
Neyse,
Yani kısaca şimdiye kadar kendimi öldürmeyi düşünecek kadar hiç üzülmedim. Şimdi de öyle bi planım yok, sadece... Behram'ı öldürmek istiyorum. Çüküne tekme atarak.
"Derin!"
Ah evet. Abim. Bana mütemadiyen bağırmayı çok sever. Sabah, gün ortasında, gece.
"Efendim abi!"
"Derin!" Ve eğer benimle yüzyüze konuşmak istiyorsa bunu söylemek yerine beni duymamış gibi davranarak bağırmaya devam eder. Aynı şimdi olduğu gibi.
"Ne vaaar!"
"Deriin!" Neyse ben en iyisi aşağı ineyim.
"Efendim abi?"
"2 saattir sesleniyorum neden cevap vermiyorsun?" Abimin karşısındaki koltuğa oturdum.
"Geldim abicim söyle."
"İyi misin abim?" Çorabımın içine soktuğum pijamamın paçasını düzelttim.
"İyiyim. Sen?" Abim oflayarak sordu.
"Derin, noldu abicim sana. Niye 2 gündür evde hiç bi bok yapmadan duruyorsun?"
"Birşey olduğu yok abi. Evde takılıyorum işte."
"Bak bişey olduğu belli, dünden beri salak sevgilinin adını ağzına almadın ve bu durum benim sinirlenmeme yol açıyor."
"Hayır yani, Behram'ın adını anmamam seni niye sinirlendiriyor ki? Çok saçma, ayrıca benimle uğraşmasana sen. Sen evleniyosun oğlum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En 'Derin' den
RomantizmBütün dünyamı yalandı? yoksa sadece O'mu... Daha fazla olamazdı ömrümde bu yıkıntılardan. Yoksa olurmuydu? Sen yaptın diyeydi tabi. Başkası yapsa, bu kalp bu kadar yorulurmuydu... Hepsine bir cevabım var sevgilim, Sorularına cevap verebilirim...