29-'Sen bana aşıksın bende sana!'

198 6 3
                                    

Evet evet çok uzun bir ara oldu. Ama geri döndüm işte!
Neyse sizi sıcak sıcak bölümünüzle yalnız bırakıyorum şekerler.

Multimedya=Aşkım'ın düğün çiçeği, düğün yeri, gelin odasının bir kısmı.

*Bölüm şarkısı multimedyada

Keyifli okumalar

"Siktir git! Sen benimle dalga mı geçiyorsun şerefsiz!"

"Derin bir dakika bekle konuşalım."

"Def'ol git yüzünü görmek istemiyorum çekil karşımdan! Senden nefret ediyorum gamsız piç!"

" Hayır benden nefret etmiyorsun! Sen bana aşıksın bende sana! Anladın mı beni?"

İki adımda yanıma geldiğinde kollarımı sıkıca tutup beni sarstı.

"Bana dokunmayı kes! Evlenme teklif ediyormuş peh! Sen git yatağına aldığın kızlara teklif et onu! Göt oğlanı!"

Kolumdaki ellerinden birini çekip belime yerleştirdi ve beni kendine yasladı. Tamamen onu hissediyordum.
Lanet olası çükünü ona buna gösterip sonra bana burda ahkam kesiyordu!

Ondan kurtulmak için çırpınmaya devam ettim. Hiçbir ilerleme kaybetmediğimi biliyordum ama onun bana hükmetmesine izin vermezdim.

Neydim ben ya! Köşede ki yedek kız mı?!

"Çek şu elini! Çek! Dedim!"

Yanağını yanağıma yasladı ve beni sıkıca tuttu.

Nefesini aniden kulağımda hissedince bedenim kasıldı. Ondan uzaklaşmak için hareket etmek istedim ama şuan bedenim ile ilgili kararları ben vermiyordum.

Sıcak nefes kulağımdan boynuma kayınca bedenimi Behram'a yasladım.

Vücudumun verdiği tepkilere tamamen zıt şekilde konuşmaya çalışırken kulağımın altına değen dudak sesimi titretti.

"Yapma dur. Lütfen."

Behram dediklerimi umursamayıp sesimde gizli olan arzuya karşılık olarak kulağımın dibinde inledi.

Ve o an vücudumda ki bütün sıcaklık mahrem yerlerime indi.

Kollarının arasında durduğum oğlan dudaklarını tenimden kaldırmadan boynuma indirdiğinde inleyerek başımı geriye attım. Dudaklarının dokunduğu yerler alev alırken buda yetmezmiş gibi dili ateşine benzin döküyor, boynumda nemli izler bırakıyordu.

Ve ben o izlerin sadece nemli olmakla kalmayıp morarıp yeşilleneceğinin farkındaydım.

Behram'ın dudakları göğsümün hemen yukarısında oyalanınca orada da bir iz bırakmak istediğini anladım. Bu canımı yakıyordu ama ben sadistçe bundan hoşlanmıştım.

Beni ayakta tutan elini kolumdan çekti ve bu bir anlık dengemi kaybetmeme neden oldu ama hemen toparladım. Aklımı başımdan alan dudak hala dekoltemde duruyordu.

Az önce kolumdan çektiği elini kalçama getirdi ve canımı yakacak şekilde sıkarken boynunu gerdanımdan kaldırıp inledi. Bir yanda da belimdeki eli beni ona daha çok bastırdı.

Bir elim benden habersiz Behram'ın saçlarını okşarken diğeri edepsizce yakışıklı erkeğimin gömleğinin düğmelerini çözmeye çalışıyordu.

Behram beni kendine çekmeye çalışıyordu ama hala gömleğinde duran elim ona mani olunca ellerini üzerimden çekti ve gömleğin iki tarafını tutarak vahşiçe üzerinden çıkardı. Karşımda tüm çıplaklığıyla duran kaslara ağzım sulanarak baktım ve tırnaklarımı bayıldığım baklavalarının üzerinde gezdirdim.
Dudağımı ısırarak baktığımda Behram'ın direncinin kırılmak üzere olduğu yüzünden okunuyordu ama umursamadan hala kaslarında gezinen tırnaklarımı yavaşça adonislerine indirdim. Parmaklarımın uçları karıncalanmıştı ve bu tırnaklarımı daha fazla etine geçirmeme sebep oldu.

En  'Derin' denHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin