En 'Derin' den

28- 'Birbirine aşık iki dudak'

Tamam, çok geç kaldım canlarım. Ama şimdiye kadar yazığım en uzun bölüm oldu.

Behram'a bu bölüm kızamayacaksınız.

*multimedya= Derin'le konuşurken Behram.
Bölüm şarkısını multiye koyamadım ama buraya yazıyorum.
Oğuzhan koç 'Al ahını'

! ¡keyifli okumalar¡ !

Behram'dan

Güzel giyinmiş insanlar. Hoş elbiseler. Çıplak bacaklar ve dekolteler.

Kolkola içeri giren onlarca çift ve birkaç çocuk.

Yalnız olan kimse yok. Onun dışında.

Turuncu saçlarını toplamış -sanırım buna dağınık topuz deniyordu.- giydiği siyah elbise ile bir oraya bir buraya koşturuyordu. O yürüdükçe elbisesinin eteği güzel vücudunu daha fazla gösterecek şekilde havalanıyordu.

Zaten elbisenin boyu sik kadar!

Gelen bir kişinin daha elini sıkarken kaşlarını çattı. Karşısındaki genç adama alaylı bir surat ifadesi ile birşeyler söyleyince adam sapık bir gülüş sergiledi.

Durun bir dakika! Bu çocuk?

Kucağımdaki telefonumu açıp Mine'nin bana attığı fotoğrafa baktım.

Bu o çocuk! Derin'in bu pis herifin yanında üstsüz ne işi vardı lan! Aah!

Derin diğer konukların elini sıkmak için dönecekken çocuk onu kulağına birşeyler fısıldadı. Benim kızım onun bu hareketi üzerine göğsünden iktirdi ve söylendi.

Ben öylece Derin'i izlerken arabada yanımda oturan Emre ağzına tıktığı yemekler yüzünden konuşamazken elindeki donuttan bana uzatarak "hı?" dedi. Elini itekledim.

"Siktir Emre. Polisçilik oynamıyoruz."

Dev lokmasını yutunca kucağındaki donut kutusunu arka koltuğa fırlattı.

"Napıyoruz şuan kuzen. 1 saattir sapık gibi kızı izliyorsun. Siktiğim işler böyle yürümüyor."

"Derin bu herife yüz veriyor mu vermiyor mu onu öğreniyoruz. Yine ne yiyorsun sen? Ne o hamburger de mi aldın?" iğrenerek ona baktım Emre ise omuz silkerek elindeki kocaman burgerden bir ısırık daha almadan önce açıklama yaptı.

"Böyle yapacağını biliyordum. Lisedeyken saatlerce dans hocasını dikizlemiştik ve o zaman tüm gün boyunca aç kalmıştım."

"Sonra kadın evli çıkmıştı. Bahtsız biriysem napabilirim yani?" Cevap vermek yerine ağzını açarak çiğnenmiş hamburger parçalarını görmemi sağladı.

"Nasıl benim kuzenim olabildin anlamıyorum." Omuz silkerek hamburgerini vahşice ısırıklarla yemeye devam etti.

Yanımda ki ahmağı unutmaya çalışarak gözlerimi tekrar Derin'in olduğu yöne çevirdim.

Derin, Güzel sevgilim.

Derin'den

Davetlilerin çoğu düğüne geldiğinde kapıdan ayrılıp gelin odasında telaşlanıp duran Aşkım'ın yanına gitmeye karar verdim.

Büyük yuvarlak masaların etrafındaki süslü örtülerle süslenmiş sandaliyelerde oturan şaşaalı kıyafetli insanların arasından geçerken göz göze geldiklerime gülümsedim. Annemle birlikte tabi ki Suzan ve üvey adam da vardı.

Ben yanlarından geçerken annem kolumu yakaladı. Ona dönmek zorunda kaldığımda gülümsüyordu.

"Derin, nereye gidiyorsun annem?" Şaşırarak kaşlarımı çattım.