6- Güvenli kollar

674 23 6
                                    

Bu sefer hemen yazdım ve epey uzun bir bölüm oldu. Beğenmeniz dileğiyle :)

Bu şarkı Derin'e, derinin duygularını anlatıyor : Halil sezai PARAMPARÇA

*multimedya Behram'ın giydiği kıyafet

~ keyifli okumalar~

"Behram dur! Bekle." Beni görür görmez arkasını dönüp yürümeye başlayan beyazlara bürünmüş yakışıklı çocuğun arkasından bağırdım. Beni duyamamıştı, veya duymuştu ve umursamamıştı. İkinci seçenek canımı yakmıştı, benim Behram'ım beni umursardı.

" Alper sen burda bekle ben hemen geliyorum." dedim ve Alperin şüphe dolu bakışlarına aldırmadan Behram'ın arkasından - bedenimi ve bacaklarımı saran elbisenin ve topukluların izin verdiğince - koşmaya başladım.

Ben üst kata çıkan merdivenlere ulaşana kadar o çoktan son basamağı çıkmıştı bile, ama onun acelesi varmış gibi görünmüyordu. Merdivenleri çıkmayı başardığımda onun büyük balkona çıkan kapıdan geçtiğini gördüm ve arkasından bende balkona girdim.

Gözlerim onu ararken birden önüme bir kadın geçti görüş alanımı kapattı, kadının yanından geçmeye çalışırken bana engel oldu ve oldukça narin görünen eliyle omzuma dokunarak konuştu.

" Küçük oğlum, buralardaydı onu gördünüz ?" Bakışlarından yardıma ihtiyacı olduğu belli oluyordu, onu öylece bırakıp gitmek istemediğim için balkonda göz gezdirdim ve buraya ilk gelişimde gördüğüm oyun odası aklıma geldi.

"Aşağıda 2.hol den geçince bir oyun odası var. Oraya bakabilirsiniz bayan."

Yüzündeki rahatlama ve minnettarlık ifadesini sesine yansıtarak bana teşekkür etti ve hızlı adımlarla yürüyerek yanımdan geçti.

Kadın gidince hemen hareketlenip kafamı sağa sola çevirdim ve Behramın burada olmadığını görünce balkonun içindeki kapıdan geçtim ve buraya göre daha küçük olan bir balkona girdim. Girer girmez gözüme çarpan beyaz gömlek ve pantolonlu çocuğa yaklaştım ve omzuna dokunarak konuştum;

"Behram?" Ben dokununca bir anlığına arkasını dönüp kim olduğuma bakmıştı. Sonra yine balkonun demirlerine tutulup aşağıdaki yapay gölete bakmaya devam etmişti.

Zaten bu zamanda gerçek olan ne kalmıştı ki?

"Behram iyi misin?" Yüzünü dönmeden ve soğuk bir sesle karşılık verdi.

"Değilim Derin, beni yanlız bırak." Ah! bana kızmıştı. Ona bir erkek arkadaşım olduğunu söylememiştim ve bu duruma sinirlenmişti, hatta belki kırılmış bile olabilirdi?

"Hayır gitmiycem, özür dilerim. Beni affet olurmu?" Yine hiç hareketsiz duruyordu. Ben yokmuşum gibi davranıyordu ve bu canımı acıtmıştı. Zaten üzülüp ağlıyabileceğim onlarca şey vardı, birde bu mu olacaktı yani.

"Behram haklısın ama izin ver konuşalım. Lütfen." Ben ona yalvarırken o sadece tek birşey söylemişti.

"Git Derin."

~~~

"Evet"

Annemin neşeyle söylediği tek kelime bütün salonu alkışlara boğdu.

Şuanda herkez mutlu olmalıydı, galiba öyleydi de zaten. Ama ben mutlu değildim, nasıl olabilirdimki?

Kim annesi babasından başkasıyla evleniyor diye mutlu olurdu ki? Sadece bu kadarda değildi. Behram bana kızgındı, belki kırgındı da. Ama sözünü dinleyip orada yanlız bırakmıştım onu, çünkü o öyle olması gerektiğini bana ilk tanıştığımız günlerde şu cümlelerle söylemişti

En  'Derin' denHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin