ADA KARGASI

Seni Seviyorum Duru!

Lunaparktaki dönüp duran kaydırakları andıran pipetine bir kez daha baktı Duru. Pipetin tam ortasına attıkları o düğümcük gibi şeyin mantığını hala çözebilmiş değildi. Ayrıca tam o düğümcüğün orta yerinde birkaç damla limonatanın kaldığından da neredeyse emindi.

Aptal pahalı kafeler ve lüzumsuz icatları..

Kendi kendine omuz silkip kaydıraklı pipetiyle kocaman bardağın içindeki buzları şöyle bir karıştırdı. En azından nane koymayı akıl edebilmişlerdi.

Gözlerini kapatıp büyük bir yudumun daha küçük dilinin oralarda oyalanıp ardından midesine yuvarlanmasına izin verdi. Damağımda kalan ekşimtrak tat ise Duru'nun yüzündeki son zamanların en gerçek gülümsemeydi.

Son yudumu da höpürdeterek midesiyle buluşturduğunda kaydırakla oynamaya son verip dakikalardır karşısında büyük bir sabırla oturup ağızlarını bile açmayan çifte çevirdi bakışlarını. Etraftaki herkese ayağınızı denk alın biz çiftiz imajı vermeye çalışan o tikiler gibi gözüküyordu bugün Burcu ve Tuna. Kollarını göğüslerinin üzerinde birleştirmişler - ve evet ikisinin de sol kolu üstte- pahalı kafenin pahalı olduğu her halinden belli tahttan bozma rahatsız koltuklarına sırtlarını vermişler ve bacak bacak üstüne atıp - evet sol bacak üstte. - gözlerini dahi kırpmadan karşılarında oturup hiçbir şey yokmuş gibi limonatasını içen Duru'yu izliyorlardı. Neyse ki " He is my hero" , " estağfurullah" tişörtlerinden giymemişlerdi.

Hayır komik değildi.

İticiydi. Kesinlikle.

" Neden bana böyle baktığınızı sorabilir miyim? Bir şey mi demek istiyorsunuz?"

" Yok canım ne demek isteyebiliriz ki biz. Biz bir şeyler demek istesek ya da bunun sende ne gibi bir tesiri olabilir ki?!"

" Tuna. Yavaş ol istersen hayatım. Ne konuşmuştuk evde?"

" Aşk olsun çifte kumrularım. Benden gizliniz saklınız mı var? Evde konuşup öyle mi geliyorsunuz artık yanıma?"

" Duru. Canım sen iyi misin?"

" Ne bu sorgu sual ben anlamıyorum. Gayet iyiyim, keyfim yerinde. Siz neden böylesiniz?"

" Yani bilemiyorum canım. Az önce limonatalarının olmadığını söylediğinde az daha kafeyi başlarına yıkacaktın. Şubat ayında bol buzlu limonata içmek ve böyle bir ürünleri yok diye insanları azarlamak ne kadar mantıklı sence?"

" Ne var canım limonata istemiş olamaz mı? Ayrıca sanki atla deve yani. İki limon az biraz su bitti gitti. Boşuna direnç gösterdiler, benim tepkim-"

" Siz ikiniz şu saçma muhabbete bir son verecek misiniz artık! Duru biz burada napıyoruz ha! Ne bok işimiz var bizim burda!"

" Sen niye bu kadar gerginsin kıvırcık? Ayrıca senin neden burda olduğunu inan ben de bilmiyorum zira ben sadece Burcu'yu çağırmıştım. "

" Ben de burdayım Duru Hanım! Ben de burdayım çünkü şu aptal gelinlik işinin aslını astarını kendi kulaklarımla duymak istedim!"

" Daha bir tane bile model denemedim Tuna. Aptal bir model olacağını da nereden çıkardın?"

Duru'nun daha önce sahip olduğunu bile bilmedikleri sakinlikte bir tonla söyledikleri Tuna için bardağı taşıran son damla oldu.