Senin Her Şeyin..

870 78 0
                                    

Alnındaki yara bandının etrafında hissettiği hareketle gözlerini araladığında Demirhan'ın parmaklarının yüzünde dolaştığını fark etti Duru. Serum takılı olmayan tarafına başını yaslamıştı ve Demirhan'ı izlerken uyuyakalmıştı muhtemelen. Güya hasta olan adamdı ve kendisi de ona refakat ediyordu.

" Ne zaman uyandın sen?"
" Kaşına noldu Ada Kargası?"

Aynı anda sorulan ve havada kalan sorular ile birbirlerine baktı ikili. Kendini ilk toparlayan ise Duru oldu.

" Ufak bi kaza sadece. Ne zaman uyandın? Bir yerin ağrıyor mu?"

" Hayır gayet iyiyim merak etme. Şu ufak kazadan biraz bahsetmek ister misin?"

Duru Demirhan'ın ısrarlı tavrı karşısında sıkıntıyla nefes aldı. Dudaklarında aldığı nefesten itibaren bir daha bu adamı üzmeyeceğine dair söz vermişti kendine. Üzerinden birkaç saat geçmeden bu sözü yutmak istemiyordu. Ama söyleyeceği başka bir şeyle aralarına saçma sapan bir yalan da sokmak istemiyordu. Ne yapacağını bilemeyen bir ifade ile bakınırken odanın kapısı açıldı.

İçeriye giren doktoru görünce Duru rahat bir nefes aldı. En azından bu süre içinde kurtulmuştu Demirhan'dan.

" Demirhan Bey, ilacınız bitmek üzere. Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?"

" Şu kolumdaki şeyi çıkarırsanız daha iyi hissedeceğim. Alt tarafı bacağım kırıldı. Bu serum neden anlamıyorum. "

" Alt tarafı bacağım kırıldı dediğiniz patlamada yedi kişi hayatını kaybetti, küçücük bir çocuk hala ameliyatta Demirhan Bey. Ayrıca bütün gece süren ameliyatı, omzunuzdan çıkardığımız cam parçalarını ve o yakışıklı yüzünüzü parçalara bölen şarapnelleri size hatırlatmaya gerek görmüyorum. Ha tabi bir de hemşirelerime selfie sözü verip kandırarak yataktan kalkıp şarkı söylediğinizi de. "

Doktorun hiç altta kalmadan söyledikleri Duru'nun dudaklarından dökülen bir kıkırtıya sebep olurken Demirhan'ın homurdanmaları daha da şiddetlendi. Neden sonra yine gözüne, Duru'nun kaşının üzerindeki yara bandı takıldı ve kadının kendi rızası ile o yaranın nedenini söylemeyeceğini fark ettiğini hatırladı.

" Doktor, sizin şu hipokrat önemli bir şeydi değil mi?"

" Anlayamadım?"

" Diyorum ki bazı huysuz hastalarınız tedaviyi reddettiğinde falan neler yapıyorsunuz?"

" Demirhan Bey bakın, kendinizi bilmeniz çok hoş ama tedaviyi reddetmenize asla-"

" Hayır hayır siz beni çok yanlış anladınız. Ben yanımda oturan hanımefendiden bahsediyorum. Kendisi ufak bir kaza geçirmiş ve hislerim bana o yara ile pek ilgilenilmediğini söylüyor. "

Duru Demirhan'ın söylediklerini duyunca az önce şükrettiği şeyin elinde patlamasına gözlerini devirdi. Aptal adam ne olduğunu öğrenmeden bırakmayacaktı belli ki.
Doktorun kendisine yöneldiğini görünce yara bandını adama bırakmadan kendisi çıkardı ve kaderine razı bir halde doktorun ufak muayenesini bekledi.

" Sizi yan tarafa alalım mı Duru Hanım? İçinde cam kalmış mı bir bakalım sonra da pansuman yaparız. Böyle bir yaranın üstüne bant yapıştırarak ondan kurtulamazsınız :)"

Duru içinden doktora söverken gözleri yanında yatan adama kaydı. Biraz telaş biraz korku ve biraz da sinir ile kendisine bakıyordu. Duru ayağa kalkıp kapıya yönelen doktorun peşine takıldı.

" Kolay gelsin doktor. Fazla uzatmadan, acıtmadan ve gülümsemeden halledersen işini, hepimiz mutlu oluruz. "

***

ADA KARGASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin