ADA KARGASI

Sonsuza Kadar!

Ayy çok heyecanlıyım! Bu bölümü yazarken çok eğledim umarım siz de eğlenir ve beğenirsiniz! Artık bu bölüm yorumlarınızı hak ettiğimi düşünüyorum canlarım!
Ayrıca bu bölümü ilk bölümlerde durmadan :) ifadesini kullandığım için köpüren ve bu bölüm asla bunları kullanmamak için yoğun çaba sarf etmeme neden olan yeni arkadaşımız @tugcebooz a ithaf ediyorum 💜
Şimdiden mutlu bir bayram geçirmeniz dileği ile 😘😘😘

***

874.348
Bu kadar insan gerçekten Demirhan'ı mı bekliyordu yani?

Duru sosyal medyanın gücünü çok hafife aldığını düşünüyordu bazen ve şu anda kesinlikle o anlardan birini yaşıyordu. Kahvesini masaya bırakan kıza içten bir gülümseme ile teşekkür ederken sigara paketine uzandı. Uzun zamandır hissedemediği vişne tadını özlemişti Duru. Biraz keyif yapmanın kimseye bir zararı olmazdı değil mi?

Telefonu elinden bırakmadan sigarayı parmaklarının arasına sıkıştırdı ve şekersiz Türk kahvesinin vişne tadına karışmasına izin verdi. Muhteşem ikili zaten yerinde olan keyfini perçinlerken fotoğrafın altına gelen yorumlara bakıyordu. Kıskançlıktan çıldıranlar çoğunluktaydı ancak sonsuza kadar mutlu yaşamalarını isteyen iyi yürekli takipçiler de yok değildi. Son zamanlarda magazin gündemini epey meşgul etmesinden dolayı instagram takipçilerinin önünü alamıyordu Duru. Durmadan zırt zırt gelen bildirimler bazen canını sıksa da yukarıda adı geçenler gibi -sonsuza kadar mutlu yaşamalarını isteyen- olan yorumlar oturduğu yerde kadını keyiflendiriyordu.

Kahvesinden bir yudum daha alıp masaya bıraktığında arkasındaki genç çocuk fön makinesini kapatarak tarağı eline aldı.
Evet, Duru şu anda Burcu ile birlikte mükemmel bir kuafördeydi ve akşam için hazırlanıyordu. Saçlarının nasıl olacağı ise belliydi: Sekiz yüz küsür bin kişinin tasdiklediği üzere mükemmel bir topuz!

" Yalnız akşamdan beri sevgilimin telefonları susmak bilmedi. Hatta ben yedide saymayı bıraktım; bir sürü de reklam filmi teklifi aldınız. Haberin olsun Durucuğum."
Duru yanında oturan arkadaşına gözlerini süzerek baktı ve yeniden önünde döndü. Aynada kendini süzerken mutluluğun bir kadını güzelleştirecek en belirgin şey olduğuna bir kez daha kanaat getirdi.

" Ayrıca! Sabahtan beri tutayım kendimi bir şey söylemeyeyim diyorum ama çatlayacağım! O nasıl bir poz Duru allasen! Ben bakınca bile vücuduma bir titreme geliyor. Siz nasıl dayandınız? Hem de uzun zamandır-"

" Burcu! Kesecek misin o sesini artık! Ne biçim laflar onlar öyle!"

Kaş göz işaretleri yapıp arkalarında saçlarıyla oynayan adamları gösterse de bu Burcu üzerinde herhangi bir değişikliğe neden olmadı. Anlaşılan Burcu Hanım'ın patavatsızlığı yine üzerindeydi ve herhangi bir şey söyleyip de kadını dizginleyemeyecekti.

" Yalnız yandaki abla haklı abla. Akşamdan beri kız arkadaşımla kavga ediyoruz sizin yüzünüzden! İlla aynı pozu biz de verecekmişiz. Buse dedim, yapma dedim, biraz gerçekçi ol dedim. Malzeme belli neticede dedim! "

" Buse ne dedi peki?"

" Senin temelde malzemeden çalmışlar galiba dedi. Halbuki ben onu kastetmiştim."

Çocuğun suratını kaplayan bir sırıtış ile kurduğu cümle Duru'yu da güldürdü. Zaten birkaç saattir bir şey olsa da gülsem diye bakınıp duruyordu.

"Nasıl bir şey yapacağız abla? Düşünmüşsündür illa bir şeyler. Yalnız bak söyleyeyim ne ben ne Ekrem Abi o dövmeyi mümkün değil kapatmayız!"

Duru genişçe gülümseyerek arkasına yaslandı ve aynadan arkasındaki çocuğa gülümsedi.

"Sen ve Ekrem Abin nasıl biliyorsanız öyle yapın canım. Karışmıyorum."