O Artık Bana Emanet

774 73 3
                                    

Balkondaki tahta divanda yan yana uzanıp karşılarındaki manzaranın keyfini çıkarıyorlardı. Daha doğrusu bunu yapan yalnızca Demirhan'dı zira Duru, kucağındaki tepsi ile keyifli dakikalar geçiriyordu. Demirhan'ın gözü yan tarafına kaydığında mükemmel bir gülümseme kapladı yüzünü. Sevdiği kadın, şimdi sevdiği haline bürünmüştü işte.

"Ee Ada Kargası, bugün ne yapmak istersin?"

Duru sekizinci kurabiyesini de tadını çıkara çıkara yedikten sonra bunu hiç düşünmediğini belli eden bir bakışla baktı Demirhan'a.

"Bilmem. Yani yapılacak bir sürü şey var aslında. Çapraz'a bakmamız lazım. Mönü ile ilgili son kararları vermemiz lazım. Sonra Tuna'nın getirdiklerine bakmam lazım eksik bir şey var mı diye. Hii! Tuna! Demir elbiselerimi gördün müü?!"

"Valla güzelim dün gece pek elbiselerine bakacak halde değildim."

Demirhan'ın söyledikleri Duru'nun omuzlarının çökmesine sebebiyet verince adam kendine sağlam bir küfür etti. Bok vardı saçma sapan konuşup kadının aklına dün geceyi getirecek!

"Ada Kargası beni dinle. Bu işlerin hepsi hallolur. Yani bir günlük hayatı durduralım diyorum. Napsak denize falan mı gitsek?"

Duru aklı hala az önce adamın söylediklerinde olduğundan omzunu silkmekle yetindi. Dayısını bir süre daha görmek istemediğinden emindi ama dedesini merak ediyordu. Hem annesi, o ne olmuştu? İlk gemiyle defolup gitmiştir inşallah diye düşünmeden edemedi Duru. Bunu bir şekilde öğrenmeliydi. Belki de Eren'i arayıp evdeki durumun hasar tespitini yapmalıydı.

Eliyle alnını ovalayan kadın Demirhan'ın az önce söylediği şey aklına geldiğinde kahkaha attı.

"Demir? Sen az önce denize gidelim mi dedin?!"

Demirhan sıkıntılı bir nefes alıp bakışlarını sevdiği kadına çevirdi yeniden.

"Gör işte seni ne kadar seviyorum. O tuzlu suyun vücuduma değmesini bile göze alıyorum yani."

Duru eğilip adamın dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı ve geri çekilirken bir de kapalı göz kapaklarını öptü. Yüzündeki gülümsemenin kaybolmasına izin vermeden konuşmaya başladı.

"Demir bence işleri halletsek daha iyi olacak. Tabi sizinkiler hala bir nişan falan olayı düşünüyorlarsa."

Demirhan, Duru'yu omuzlarından tutup kendine çekti ve başını omzuna yaslamasını izledi. Kadın yine minik bir kedi yavrusuna dönüşüvermişti. Dün geceki olayın en çok Duru'ya zarar verdiğinin farkındaydı Demirhan. Ama ne yaparsa yapsın bunu düzeltecek bir şeyler olmayacağını da iyi biliyordu. İnsanın annesinin ya da babasının açtığı yara öyle kolay kapanmazdı herhalde.

"Duru'm. Saçmalama. Herkes buraya neden geldiğinin farkında ve o gerçekleşmeden kimse dönmeyecek. Allah aşkına insanlar ciddi anlamda Türkiye'nin bir ucunda diğerine geldi. Senin hiçbir suçun olmadığı bir şey yüzünden gerisingeriye dönecek halleri yok değil mi." Hızlı bir öpücüğün ardından devam etti Demirhan. "Ayrıca, bak aklında bulunsun. Sen artık Selvinaz Koral'ın gelinisin. O sana bir şey olmasına asla izin vermez. Sen de ona yakışır gibi güçlü bir gelin ol ve mızmızlanmayı bırak. Tonla işimiz var diyen sen değil miydin!"

Duru gözlerinden akan yaşları adamın tişörtüne silip yattığı yerden beline sarıldı. Bunun meye mal olacağını bilse muhtemelen adama elini bile sürmezdi!

"Yaaa! Demir inanmıyorum ya gitti hepsiii!"

"Tamam tamam bağırma kulağımın dininde! Tamam yavrum sıkıntı yok, yenisini yaparız!"

ADA KARGASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin