Elindeki gazeteyi bir hışım adamın üzerine fırlattı ve günlerdir yaptığının bir benzeri şekilde söylenmelerine devam etti.
" İyi halt ettin Demirhan Koral! Şuna bak neredeyse bir ay olacak hala aynı haber! Yok yakışıklı oyuncu ne demek istemiş yok gizemli kadın hamile miymiş bilmem ne! Bıktım ya!"
Duru odanın içinde bir aşağı bir yukarı yürürken Demirhan uzandığı yerden ayaklarını sallamaya ve karnını üzerinde birleştirdiği parmaklarını oynatıp sırıtmaya devam ediyordu. Haberler ilk günlerde onun da sinirini bozuyordu ama aradan geçen günler adamı yatıştırmaya yetmişti. Duru ise az önce fark edildiği üzere hala ilk günki sinir küpü halini korumakta ısrarcıydı. Tabi bunda Demirhan'ın magazine alışık olması da önemli bir ayrıntıydı.
" Güzelim gerçekten yorulmadın mı artık bununla uğraşmaktan. Bak kendilerine daha tirajı bol bir şey bulduklarında bizden vazgeçecekler. Düşünme artık."
" Yattığın yerden sırıtıp durman yeterince sinirimi bozuyor Demir, bir de sakin ol falan deyip iyice zıvanadan çıkarma beni!"
Demirhan yattığı yerden hafifçe doğrularak hala yürümekte olan kadının elinden tuttu ve kendine çekti. Kanepede biraz yana kayıp Duru'nun oturması için yer açtı. Elini dudaklarına götürüp avucunun içine uzun bir öpücük bıraktı ve kadının sakinleşmesini bekledi. Yaklaşık bir aydır aynı evde kalıyorlardı ve Duru ne zaman sinirlense, Demirhan şans eseri bulduğu bu yöntemle kadını mayışık bir kediye çeviriyordu.
Demir'in avucuna bıraktığı öpücük etkisini göstermiş olacak az önceki halinden epey uzakta daha sakin bir ses tonu ile konuşmasına devam etti Duru.
" Allah aşkına Demir, edilecek laflar mıydı onlar öyle? Şimdilik ne demek bana bir açıklasana. O şırfıntıya da söz hakkı çıktı resmen. Yok seni böyle mi almışım elinden bilmem ne. Gerçekten bu haberlerin beni ne kadar yıprattığı hakkında bir fikrin var mı?"
Tabii ki vardı. Duru Demirhan'ın cafcaflı dünyasına ait değildi ve kadının nasıl yıprandığını görebiliyordu Demirhan.
" Benim yüzümden bunları yaşaman beni nasıl üzüyor senin bir fikrin var mı peki Ada Kargası? Seni tabii ki anlıyorum ama yapabileceğim hiçbir şey yok ne yazık ki. Bu durum beni yıpratmıyor mu sanıyorsun? Ama insanların ağzı torba değil güzelim istediğim gibi kapatıp bir kenara fırlatamıyorum. Seval'in yaptığının karşılığını tabii ki alacağız, mahkeme süreci bile bizzat Tuna ilgileniyor biliyorsun. Ama geri kalan için elimden bir şey gelmiyor ne yazık ki." Elinin üzerine bıraktığı ufak bir öpücüğün ardından devam etti Demirhan. " O sözlere gelince, kesinlikle planlanmış bir şey değildi. Kendime engel olamadım Ada Kargası. Söylediğim şeyler abartı ya da insanları susturmak için söylediğim kurmaca şeyler değildi. Sen benim ruhumsun. İstediğin an önüne hiç düşünmeden hayatımı serebileceğim tek kadınsın. Bak bunu laf olsun diye söylemiyorum. O adamın seni rencide etmesine nasıl izin verebilirdim söyler misin acaba!"
Demirhan'ın sinirlenmeye başladığını anladığında eğilip şakağına tüy gibi bir öpücük bıraktı Duru. Geri çekilip adamın kapalı gözlerini gördüğünde gülümseyerek bu sefer göz kapaklarına eğildi. Bu adamın her yeri nasıl güzel, nasıl öpülesiydi böyle!
Duru yüzünden tam çekilmeden Demirhan göz kapaklarını aralayıp kadını bileğinden tuttu. Yüzleri arasındaki kısacık mesafe ikisinin de kalp atışlarını hızlandırırken Demirhan yandan bir gülüşle konuşmasına devam etti.
"Hem evet, hayatımdaki tek kadın sensin. Ama bu gerçekten de şimdilik böyle. Bir sürü küçük Duru istiyorum ben! Hayatımı adayacağım iliğimi kurutan bir sürü Ada Kargası! İnan bana ikimizin genleri mükemmel bir sonuç çıkaracak ortaya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA KARGASI
Fiction généraleHer şeyin başladığı yerdeyim şimdi. Aslında bittiği yer mi demeliydim..