Selam millet!
Size uupuzun bir bölüm getirdim. Bu ara bölümlerin arası epey uzuyor farkındayım, belki bu bölüm kendimi affettirebilirim :)
Bölümün sonlarında bahsi geçen sandalyeler ve şarkımız medyadadır efendim dilerseniz bakabilirsiniz.
Ayrıca ithaf isteyen olursa bana belirtmesi yeterlidir, biliyorsunuz.
Haydi bakalım cümleten iyi geceler.
Hoş kalın (:
Ayakta durmuş bir Demirhan'a bir elindekine bakıyordu Duru.
Nasıl olabilir diyordu. Bu adam bu kadarını nasıl yapabilir. Gerçekten her şey tesadüf müydü yani! Birileri bir yerlerden çıkacak ve el sallayın diye kamerayı gösterecek diye bekliyordu hala ama hayır, hiç kimsenin çıkıp geleceği yoktu.
Kader denen şeyin ta kendisiydi bu yaşadıkları.
Düşüncelerinden İlkcan'ın sahte öksürüğü ile sıyrıldı. Kendisine bakan ve bir tepki vermesini bekleyen üç gözü fark ettiğinde de toparlanması gerektiğinin bilincine vardı.
" Gerçekten elmalı kurabiye mi var o paketin içinde?"
" Evet Duru. Elmalı kurabiye, niye bu kadar şaşırdın ki?"
Adamın ağzından çıkıp kulaklarına ulaşan ismi kadının canını sıktı bir anda ve yüzünün buruşmasına engel olamadı. Bu hareketi Tuna'nın dikkatinden kaçmamış olacak, müdahale etmeden duramadı.
" Ne buruşturuyorsun yüzünü, sen elmalı kurabiye diye ölmez miydin?"
" Yüzümü buruşturmadım ya onu nerden çıkardın!"
" Duruu-"
" Ayakta kaldın Demir geçsene içeri."
" Bak seni baştan uyarayım ufaklık, Demirhan kendine Demir denmesinden nefret eder. Bu konuda hışmına uğramadan vazgeçsen Demir demekten iyi edersin."
Duyduklarından sonra Duru'nun dudakları alayla kıvrıldı. Tabiki de biliyordu Demir'in bundan nefret ettiğini. Ama bu ona Demir diyeceği gerçeğini de değiştirmiyordu tabiki.
" Sen de kıvırcık denmesinden nefret ediyorsun ama ben vazgeçmiyorum değil mi kıvırcığım? Demir'den de vazgeçmeyeceğim."
Duru'nun dudaklarından dökülen kelimelerle yerine çakılıp kalan Demirhan, kendisinden bir tepki beklendiğinin farkındaydı ancak beyni dudaklarına bir türlü hükmetmiyordu. Ağzını açıp iki kelime edemediğini fark ettiğinde zorla çekti bakışlarını kadının bal rengi gözlerinden.
Demirden de vazgeçmeyeceğim demişti.
Demirden vazgeçmeyeceğim.
Adam bunu düşündükçe yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamadı. Vazgeçmemen için elimden geleni yapacağım Ada Kargası.
" Demirhan Koral! Neler duyuyorum böyle? Bu kız sana Demir diyecek ve sen de bunu kabul edeceksin öyle mi?"
Tuna'nın kendisine hayretle yönelttiği soruyla kendisini toparlamayı deneyen Demirhan gözlerini Duru'ya çevirdi. Duru ellerini belinde birleştirmiş, Demirhan'ın gözlerinin içine şüpheyle bakıyordu.
Sen bana hep böyle bakacaksan istediğini diyebilirsin Ada Kargası..
" Ya-yani benim için fark etmez. İstediğini diyebilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA KARGASI
Ficción GeneralHer şeyin başladığı yerdeyim şimdi. Aslında bittiği yer mi demeliydim..