Alışmak

129 8 2
                                    

Ebeni becersinler Deniz. Asla vazgeçmeyecekmiş kesin Poyraz'a söylesem Deniz'e yapmadığını bırakmazdı,beni kıskandığından değil ona şerefsiz dediği için. Sınıfa girdim ve sırama oturdum ardından da Deniz girmişti sürekli göz teması kuruyordu ve iyice sinir ediyordu beni. Poyraz'a söylemek gibi bi hata yapmazdım ama zorlarsada söylerdim yani.

Hoca geldiğinde ayağa kalktım günaydın faslını geçtikten sonra tekrar oturdum yerime hoca dersi anlatmaya başlamıştı ama pek ilgilendiğim söylenemezdi hala Denizin söylediklerini düşünüyordum bu aptal Poyraz'ı nerden tanıyordu belliki önceden, kötü şeyler yaşanmıştı. Sanal alemden kurtulup bakışlarımı tahtaya çevirdim, hocanın yazdığı örnekleri deftere geçirdim hoca üçüncü örneği yazarken tahtaya soruyu çözmesi için Korhan'ı kaldırdı Korhan"hocam bu soruda hata var" dediğinde ister istemez sırıtmıştım kesin yapamayacaktı. Hoca"Nerde hata var çocuğum adam gibi çöz şu soruyu" Korhan tahta ile bütünleşmiş saçma sapan işlemler yapıp geri siliyordu.

Daha fazla onun çırpınmalarına dayanamadım ve elimi kaldırıp basit soruyu çözmek istedim zaten hep ilk soruları çözerdim ondan sonrası yoktu. Hoca Korhan'ı yerine oturttu ve ben geçtim tahtaya formülleri tek tek yerine yazıp sırama oturdum soruyu çözmenin elverdiği hava insana ayrı bi renk katıyordu.

Tüm dersler en sonunda bittiğinde başka mahallede oksijen almak istercesine direk bahçeye fırladım,zaten Poyraz hep saatinde bahçede olurdu. Koşarak arabaya bindim ve kendimi koltuğa fırlattım"Sen bi daha dinlenme" diyen Poyraz'a dik dik bakma gereği duymadım çünkü tipimi az çok tahmin edebiliyordum. Hiçbir cevap vermeden biran önce eve gidip dinlenmenin hayalini kurmaya başladım.

Poyraz bir sol daha yaptıkdan sonra eve geldik koşarak odama çıktım ve çantamı fırlatıp mutfağa indim açlıkdan midem sırtıma yapışmıştı, merdivenleri koşarak inerken Canın sesini duydum"Yavaş in düşeceksin" Hiçbir cevap vermeden mutfağa ışınlandım ve yemek yapan çalışanların arasından yardırarak dolaba geçtim,artık buraya alışmıştım bu yüzden hayvan taraflarımı göstermeye çekinmiyordum. Elime aldığım atıştırmalıkları aralıksız tıkıştırırken "Hanımefendi birazdan sofra hazır olur" diyen görevliye ölümcül bakışlar attım,kadın tekrar işine dönerken bende işime devam ettim bence en önemli iş benimdi.

"Asya miden hala felç geçirmedi mi?" diyen Can'a mide felç mi geçirir bakışı attım o da söylemiş olduğu mallığın farkına varmış olacak ki yüzünü buruşturdu belki de geçiriyordur bilemeyiz. "Asya Hanım sofra hazır" diyen görevliye minnettar bir bakış atıp koşarak masaya geçtim ve yemekle bütünleştim. "Oha mantı" diye bir çığlık attığımda Poyraz ve Can öyle bir bakış attı ki evin ortasına uzaylı düşüp Müslümanım dese bu kadar şaşıracaklarını düşünmüyordum.

Mantı ile fantaziler yaşarken nimet olduğunu hatırlayıp adam gibi yemeye başladım. En sonunda karnımın doyduğunu hissettiğimde banyoya gidip ellerimi yıkadım daha sonra test kitaplarına gömülmeye karar verdim.

Resmen soru ile savaş veriyordum çözülmemek için direniyordu hiç matematik sen büyüdün kendi problemlerini kendin çöz gibi havalara girmeyecektim bu soruyu çözene kadar mücadele verecektim. Şekilden şekile girerken odanın kapısı açıldı ve içeri Poyraz girdi. İlahi bakışlarımı Poyraz'a çevirdim acaba o yardım edebilir miydi? Poyraz masum kedi bakışlarımdan daha çok küçücük bir örümceğin büyüyüp tarantula olmak gibi hayaller kuran bakışlarımdan derdimi anlamış olacak ki yanıma gelip kitaba baktı daha sonra "bunlar beni aşar" diyip odadan çıktı resmen tüm ümitlerim tuzla buz oldu. Amaan kendimi hiç kasmayacakdım kitabı bi köşeye fırlarıp yatağa uçtum şuangerçekdençokrahat gıcıklık olsun size bende çözemediğim matematik sorusunun intikamını böyle alayım didim.

Yabancı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin