Nirdee

138 6 3
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda yatağımda uyuyordum. Bi saniye bi saniye, ben en son babamın mezarındaydım. Gözlerimi kocaman açıp olanları hatırlamaya çalıştım. En son orda uyumak istemiştim, anlaşılan Poyraz beni getirmişti.

Ağır adımlarla yerimden kalktım, Poyrazada mahcup olmuştum. Bu iyiliğini asla unutamazdım, en kısa zamanda teşekkür etmeliydim. Aynadan kendime baktığımda artık alışmıştım bu görüntüye. Dağınık saçlar, tırnaklanmış yüz, elbise de ki toz, ve can yakıcı dikenli otlar. Alışmıştım artık bunlara, yadırgamıyordum ruh gibi olan yüzümü, şimdi bu odadan gülümseyerek çıkacaktım, içim hep buruk kalacak ama olsun, bi süre sonra alışıyor insan.

"Nirde benim kahvaltım, Nirde benim yimeğim, Asya aşkilaueggskwbsgjs ve Poyraz aşkjhshakwvjsbgsjsb neden hâlâ kalkmadınız açım ben aç" diye bağıran Can yine beni güldürmeyi başarmıştı. "Poyrazaşqım ve Asyaşqım hadi kalkın acıktım ben" diye bağıran Can'a dışarıdan gelen darbe sesiyle sırıtmam genişledi.

"Poyrazaşqım ne lan ibne" diyip yumruklarını geçiren Poyraz söylenmeye devam ediyordu, "Acıkmış mış de siktir lo" dediğinde kahkahayı basmıştım

Anlaşılan beni böyle toparlanmış beklemiyordu afallamıştı. Kendini toparlayıp ayağa kalktı ve kendini silkeledi, yok canım hiç de havalı olmamıştı. Yakında çarpılacaktım.

Kahvaltıda peyniri ağzıma tıkarken, ağzımda ki diğer nimetler kendini metrobüse binmiş gibi hissetmiştir büyük ihtimalle, bi an yiyecekler taşıp burnumdan çıkacak diye korktum ıykkk tiksinç. Hep Can yüzünden bunlar, tamam yaw wurmayın.

Ağzım doluyken daha ne kadar itici görüneceğimi tahmin edemiyordum. Öğütemiyordum artık ama hunharca yemeye devam. Salatalığıda çatala batırıp ağzıma atmaya çalıştım, o da zar zor bi yer bulup sığıştığında Canın hunharca tiksinen yüzüne hunharca ağzımdakini çiğneyerek baktım bu çocuk tiksiniyorsa durum gerçekden wahımdı, vahim değil o .

Bi an hunharca yemek yiyen kız diye videomu çekip youtubeye atma risklerine karşı etrafımı mobese Hatce teyze edasıyla taradım. Etraf temiz. Sonra içime kaçan arka sokaklardaki Ali Rızayı kovalayıp kahvaltıya devam ettim. Ahanda bu günde okula gitmedim. Bendeki rahatlık bellonada yok, tamam tamam vurmayın, söz bir daha yapmıycam. Vurma lan, hayırdır sen kime lan diyon, indir önce bi o elini , adam akıllı konuş, kes lan sesini. Off kafayı yedim iyice. Besmele çekip kahvaltıya devam ettim.

Ağzımı zar zor hareket ettirip yemeği sindirmeye çalışırken mideme şimdiden başarılar diliyordum.

Ayağa kalktım ve Poyraz'a çevirdim bakışlarımı "Poyraz dün için teşekkür ederim" dediğimde anlayışla gülümsedi ve tam ağzını açıp birşey diyecekken devreye Can girdi "Yoksa, yoksa dün gece.. beni aldatmadığını söyle Poyraz yoksa seni asla affetmem, ayak parmağımı emsen dahi affetmem" dediğinde iğrenerek Cana baktım. "Ulan varya olmayan haysiyetini .." diye devam edecekken öksürerek engel oldum.

Poyraz yine yerinden kalktığında Canda direk kalkıp odasına kaçtı. İşte yine başladık...

******

"Yani Allah kırkayaklarada sabır versin bi çocuğunun ayağını yıkamaya kalksa bi hafta uğraşır anasını" dediğinde Can, ona yüzümü buruşturarak baktım. "O kırkayak bizim ne yaşadığımızı bilse kırk tane ayak bile az gelir ona" dediğimde "ne varmış halimizde ben Jennifer Lopez gibi oğlanım sende Brad Pitt gibi kızsın Allah'a şükür" dediğinde jetonu ne zaman düşecek diye bekledim düşmeyimcede zorlamadım. Klasik Can işte.

***

Unutma Beni'yi izleyen Can beni hüsrana uğratsada bozuntuya vermedim."cidden bu filmi izliyormusun?" dediğimde "o da bişeymi odamda posterleri var" dediğinde, ben aslında 49 kromozomluyum demiş gibi baktım gerçi Canın 49 dan fazla kromozomu olduğuna bile inanabilirdim. Ciddiye almamıştım dediğini o kadarda değil yani. Yok canım yapmaz.

Odama çıktım, artık okula dahi gitmek istemiyordum, zaten gitmek istememin tek sebebi burda oturup sıkıntıdan patlamayı önlemekti. Normal yaşantım olsa her öğrenci gibi sıkıla sıkıla giderdim, ama burda geleceğimin olması tek kelimeyle İMKANSIZ.

Aşağıdan kapı sesi geldiğinde Poyraz'ın geldiğini anlamıştım. Odamın kapısını açıp koridora çıktım ve son kez kelimlelerimi toparlayıp salona indim. Kesinlikle burda geleceğimin olması imkânsız. Diyelim ki bi yeri tutturduk, Poyraz gitmeme asla izin vermezdi. Yani bu çok saçmaydı, normal yaşantımda vazgeçmeyeceğim okulumdan şimdi vazgeçmek zorundaydım çünkü burda okula gitmem çok saçmaydı. Hem Deniz belası vardı başımda, artık sıkıntıdan evde patlayacaktım. Daha fazla okula gidemezdim.

Aşağı indiğimde resmen dona kaldım Poyraz...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yabancı AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin