Yabancı Aşk

intikam

Ne oluyordu aşağıda kesin buraya geliyorlardı, Poyraz'ın sesi çok endişeli geliyordu. O an korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım. Bi anda odanın kapısı zorlandı. Kilitli olduğu için ard arda tekme atmaya başladılar. Ne yapacağımı şaşırmıştım korkudan. Birden kapının tekmelenme sesi kesildi ve silah sesleri tekrar yükseldi. Arada bi insan çığlıkları geliyordu kulağıma, endişe tüm bedenimi kaplamışken odanın kapısı son bi tekme ile kırıldı,işte o an gelenin kim olduğuna bakmadım sadece gözlerimi kapattım. Bi anda bi kol tarafından sertçe çekilip sürüklenmeye başladım gözlerimi açtığımda beni sürükleyenin Poyraz olduğunu gördüm. İçimde ki endişe azda olsa gitmişti.

-Poyraz neler oluyor?

Diye sordum. Cevap vermiyordu. Salona geldiğimizde direk gözlerimi kapattım yine aynı manzaraydı insan ölüleri vardı yerde. Şuan sadece Poyraz'a bırakmıştım kendimi onun hareketleri ile şekil alıyordum. Az sonra soğuk hava suratına çarpınca gözlerimi açtım. Ardından Poyraz'ın arabasına bindik.

-Poyraz ne olduğunu anlatmayacak mısın?

-Asya birkaç günlüğüne burdan uzaklaşacağız

Tek dediği bu olmuştu. Bu laftan sonra hiç konuşmadık. En sonunda bi ormanlık araziye girdik ve orda küçük bi eve girdik. İçeri girdiğimde tüylerim ürpermişti çünkü içerisi buz gibiydi.

-Poyraz bana bi açıklama yaparmısın neden burdayız ve ne kadar burada kalacağız.

-Asya bu Kenan şerefsizi sürekli planlar yapıp üzerimize saldırıyor. Özelliklede senin üzerine. Bunun nedeni de belgeler. Aslında ben orada kalıcaktım ama seni uzak tutmamız gerekiyor. Bu yüzden Can onların işini halledene kadar burada kalacağız.

Dedi. Şimdi herşey rayına oturmuştu.

-Kısacası seni kaçırarak başımıza bela aldık.

Dediğinde söyeldiği laf beynime yaklaşık bir dakika sonra ulaştı.

-O zaman kaçırmasaydınız.

O belgeleri alırken böyle demiyorlardı. Kısacası kullandılar beni işte, zaten başka ne bekliyordum ki.

-Zaten şimdiki aklım olsa senin gibisini asla getirmezdim.

Senin gibisini iğrenerek söylemişti sanki.

-Senin gibisini derken, bence bu kadar tiksindiğini belli etme.

Dedim ve ne dediğini dinlemeden evi dolaşmaya başladım.  Dediği laf zoruma gitmişti. Bu adam iki günde beni çok duygusal yapmıştı ve ben bu durumdan nefret ediyordum.

-Asya dinle beni.

Diye salonda bi bağırma sesi gelince birazcık irkildim zaten küçücük evdi sesini çok rahat duymuştum. Mecburen arkamı dönüp Poyraz'ın yanına gittim sonucunda her ne kadar gıcık olsamda o bir mafyaydı ve ben ona kafa tutacak kadar aptal değildim

-Sen nasıl bi beyine sahipsin iki dakika içinde saçma sapan şeyler düşünüp olayı saçma sapan şeylere bağladın bence çık o hayal dünyasından. Biz burda senin can güvenliğin için duruyoruz keyfimizden değil.

-Kendini bu kadar mecbur hissetme istersen gidebilirsin ben bakarım başımın çaresine hem burda beni zorla tutan sizsiniz.

Bak yine sinirlerime hakim olamamıştım. Poyraz da çok sinirlenmişti nerden anladığımı sorarsanız sol gözü titriyor her sinirlendiğinde. O an koluma yapıştı ve dış kapıyı açıp dışarı fırlattı.

-İyi o zaman bu ormanda bulursun sen yolunu.

Resmen benimle dalga geçiyordu gözlerinde ki alaycı ifadeden belliydi, ama beni fazla hafife alıyordu.