Sabah her zamankinden biraz daha isteksizce kalkmıştı yatağından. Okuldan sonra hastaneye de gideceklerdi. Özetle daha yorucu bir gün geçirecekti bugün. Banyoda elini yüzünü yıkadıktan sonra okul formalarını giyip aşağı inmişti. Kahvaltı için masaya oturduktan bir kaç dakka sonra oflayıp kalkmıştı sofradan.
"Ne oldu?" demişti annesi.
"Of bilmiyorum anne. Bacaklarım titriyor. Sanki kötü bir şey olcakmış gibi. Sadece his sanırım bilmiyorum."
"Kötü bir şey olmayacağına eminim ben. Otur ve Kahvaltını yap. Lütfen."
Annesini dinliyip oturmuştu masanın etrafındaki sandalyelerden birine. Hızlıca birşeyler atıştırıp okulun yolunu tuttu . İçinde hala o panik vardı. Adeta emin gibiydi ters giden bir şey olacağına. Yakındaki duraktan otobüse binip varmıştı okula. Sınıfa girdiğinde dersin başlamasına yaklaşık 10 dakka vardı. Sırasına geçip oturduğunda Deniz farketmişti gerginliğini. Yanına yaklaşıp ufak bi öpücük kondurmuştu yanağına ushlca ve "Bir şey olmadı değil mi?" demişti Deniz.
" Hayır olmadı. Ben ve benim boş hislerim işte. "
" Kötü birşey mi olucak diyor hislerin? "
" Evet ama her zamanki yanılgı kanka. "
" Doktora gidicem diye mesaj atmıştın. Nasıl geçti? Neymiş sorun? " dedi Deniz.
" Henüz bilimiyorum. Kan aldılar tahlil için okuldan sonra tekrar gideceğiz. "
" Bir psikoloğun kan tahliliyle işi ne?" diyince Deniz ikiside gülmüştü.
"Bilmiyorum. Akıllı bi adama benziyor ama belkide çatlağın tekidir. Olabilir yani." yine gülmüşlerdi.
Bir kaç saat sonra tenefüs zili çalmıştı. Masanın üzerinde duran telefonunun titreşiminin çıkarttığı sesi duyup telefonuna bakmıştı. Telefon rehberine kayıtlı olmayan birisiydi arayan. Merakla telefonunu açtı. Telefonun karşı tarafındaki ses tanıdık gelmişti ki.
"Ben doktor." lafını duyunca nerden tanıdık gelmiş olduğunu anlamıştı.
"Efendim doktor?" diye cevap verdi.
"okulda mısın?"
"Evet, evet de önemli birşey yoktur umarım." dedi panik yaptığını hissettirmeden.
"Yok , merak etme. Numaranı annenden aldım. Şuan okulun bahçesindeyim. Aşağıya gelmen mümkün mü?"
Şaşırmıştı baya. Bir kaç saniye kaldı önce öylece, sonra cevap vermeye çalıştı. "Geliyorum." dedikten sonra telefonu kapatmıştı.
Merdivenlerden inerken ciddi bir durum olduğunu düşünüp bahçeye çıkana kadar meraktan ve düşünmekten deliye dönmüştü adeta. Tahlil sonucundan ciddi bir şey çıkmış olduğunu düşünüyordu. Açıkcası korkmuştu da. Bir ara gömülebileceği mezarlığa karar verme fikri bile gelmişti aklına. Doktorla karşı karşıya geldiklerinde görmüş olduğu ifade biraz sakinleştirmişti onu. Konuşmaya "Buraya kadar gelme sebebiniz ne doktor?" diyerek başlamıştı. Doktor şu tahlil sonuçları... " diye cevap vermeye çalıştığında ise sözünü kesip "Kesin ciddi birşey çıktı. Çıktı değil mi? Ne kadar ömrüm kaldı peki? Ya bari şu mezuniyet balosuna kadar yaşiyim. Offff be. " demişti. Doktor gülmeye başlamıştı. Gülen doktara dönüp "Pardon sözünüzü böldüm. Lütfen devam edin." dedi.
"Öncelikle sakin olmalısın. Evet ciddi bir durum var ortada ama ciddi olması kötü bir şey olduğu anlamına gelmez. Kötü bir hastalığın yok. Merak etme ölmiyceksin. Mezuniyet partisine gidersin. Endişelenme.
" Ne peki o ciddi durum?"
"Ne olduğunu söylememin şuan sırası değil. Ailenle görüştüm. Okul çıkışı seni gelip alıcam ve bir yere gideceğiz. Annen ve babanda orda olucak. Durumu orda uzun uzun açıklayacağım. Özetle okul çıkışına kadar biraz meraklanacaksın." demişti Doktor. "Artık sınıfına, dersine dönebilirsin." diye de devam etmişti."
Kafası karışmıştı. Bir doktorun buraya gelmesine neden olacak nasıl bir sebep vardır ki ortada diye düşündü içinden. O ara arkasını dönüp bir kaç adım ilerlemişti bile. Sonra bi anda durup doktora döndü.
"Kötü birşey olmadığına emin misiniz?"
"Kötü birşey yok eminim. İyi dersler." diyerek cevap vermişti yakışıklı adam. Sonra da okulun çıkış kapısına doğru ilerlemişti.
Sallana sallana sınıfon yolunu tutmuştu. Merdivenin her basamağında tekrar tekrar aynı şeyi soruyordu kendi kendine. "Neden?"
Sınıfa girer girmez ilk yaptığı şey Deniz'in merakla sormuş olduğu sorulara cevap vermeye çalışmak olmuştu. Bir sonra ki teneffüste telefonla annesini arıyıp Doktor'la gideceği yere onlarında geleceğinden emin olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZAZEL
Teen Fiction13'ünde derinlerden gelen bir çığlık duyarsanız eğer, bu onun dönüşünü tamamlaması, gücünü kanıtlaması ve savaş çığlığından başka bir şey değildir. "Azazel." "Azazel ?" "Evet ama Azel demen yeterli.Bana herkes öyle der." Yaptıkları kanınızı ısıtac...