İlk Kavga

146 14 0
                                    

"Ne yapıyor bu?" dedi Batu. Kain anlamıştı bile oyunu. Elindeki bardağı sertçe masaya vurup "Oyun oynadılar uzaklıklar." demişti. Doruk masanın yanına geldiğinde ise aniden yarimden kalkıp yakasından tutmuştu. Tam vuracakken Batu, Kain'in arkasından omuza elini koyup "şimdi değil, herkes bakıyor." dedi sessizce.
"Kızların karşısında rezil olma diye susuyorum şuan. Ama bunu konuşacağız." demişti. Kain Doruk'a yakasını bırakıp yanından geçerek Azazel'in masasının önüne geçmişti. Ellerini masanın üzerine koyup biraz edilmişti.
"Çok mu akıllı sandın kendini sen? yada fazla güzel? Her iki konuda da berbatsın açıkcası. Fakir olduğunu biliyorum tamam da bu şekilde para bulmaya çalışmana gerek yoktu. İsteseydin benden, ben verirdim sana." diyerek dalga geçen konuşmayı başlatmıştı Kain. Azel onu sakince dinledikten sonra masanın üzerinde duran parayı alıp Kain'in uzattı ve "Al bunu da en yakın tenha bir köşede söylenmene devam et. Al lan al, çekinme. Benim seni dinleyecek vaktim yok." demişti. " intikamın dibine vurarak. Kendi sözleriyle laf yemesi Kain'in fazla sinirlendirmiş olsa ki Azazel'in önünde duran yuvarlak masayı tek hamlede kaldırıp salonun ortasına doğru fırlatmıştı. Çıkan ayyuka nedeniyle Doruk, Batu, Nicole, Melis ve salondaki çoğu kişi bir hışımla onların yanında bitmişlerdi. Kavga çıkacağına emin gibiydi hepsi. Melis'in hoşuna gitmişti sanki Kain'in yanında durmuş Azel'e kötü kötü gülümsüyordu. Batu ve Doruk ise aksine kavga çıkmasını hiç istemiyorlardı. Kain'in masayı aniden fırlatması üzerine Azel de kalkmıştı yerinden bir anda. Kain kısa sürede, Azel'i sinir edeceğini bulmuştu bile. Konuşmaya başladı.
"Şu para sorununu neden bu kadar umursuyorsun ki? Tam bir çirkin ördek yavrusu olduğun halde sana fazlasıyla para kazandırabilecek meslekler biliyorum ben." diyip Azazel'i tepeden tırnağa süzdükten sonra "Mesela burdan birisiyle şu odalardan birine geçsen yarım saatliğine 500₺ kadar alırsın zaten." diye devam etti. Etraflarında yığılmış kalabalık toplumun içindeki kızlar gülüp "Oooo" lamışlardı. Kan beynine sıçramıştı adeta Azazel'in. Hışımla harekete geçip Kain'in üzerine yürümeye başlamıştı.
"Ne diyorsun lan sen? Burda ki diğer sürtükler gibi değilim diye mi bu derdin?"
Önce Batu Azazel'in önüne geçip onu güzelce sakinleştirmeye çalışmıştı. Kavga çıkmasını istemediği için Doruk'ta yardım etti ona. Gülmeye başlamıştı Kain, onu dalgaya alarak.
"Yav bir bırakın. Bir bıraksanıza. Merak ediyorum hanımefendinin kapasitesini. Ne olacakmış bir bırakın bakalım hep birlikte." dedi hala gülerken.
Onu durdurmaya çalışmalarına rağmen yaklaşmıştı Azel yine de Kain'e iyice. Burnunun dibine girip "Sen var ya sen, sen tam bir şerefsizsin." kelimeleri ağzından çıkar çıkmaz Kain'in buna şiddetle karşılık vereceğini bildikleri için aniden çekip Kain'den uzaklaştırmışlardı onu. Kain'in az önce yüzünde ki pis gülümseme kaybolmuş, yerine sert bir ifade almıştı. Herkes tahmin etmişti Azazel'in dediği o lafın Kain'i nasıl sinirlendirdiğini. Doruk, Azel'i tutma işini Batu'ya bırakıp Kain'i durdurmaya çalışıyordu şimdi. Kenarda duran erkeklere yardım etmeleri için bağırmıştı. Dört beş kişi onu tutmaya çalışıyor olsada o gözlerini Azel'e dikmiş ona doğru yavaş adımlar atmaya çalışmıştı. Durdurmak için ne kadar çekiştirilsede hiç sarsılmıyor gibiydi. Adeta tutulmuştu Azazel'e o an için Azel'in önünde Batu duruyordu, ikisinin arasında. Batu'yu omzundan tutup atmıştı kenara. Bu seferde konuşarak durdurmaya çalışıyorlardı Doruk'la Batu.
"Abi ne yapıyorsun ya? Sakin"
"Kıza mı vuracaksın? Yapma."
Bir adım daha atıp Azazel'in tam karşısına dikilmişti. Azel başını kaldırıp bakmıştı gözlerinin içine, korkmadığını göstermeye çalışıyordu. Uzun uzun baktı Kain. Gözlerini kırpmıyordu bile. Sonra ortalığın sakinleştiğini düşünen herkesi şaşırtıp sağ yumruğunu kaldırıp yüzüne geçirmişti. Azel yalpalamış, istemsizce bir adımı geri gitmişti. Toparlanması sadece bir iki saniye sürmüştü ama. Kain'in ona göndermiş olduğu yumruğun aynısından oda Kain'i yollamıştı bir tane. Kain'de beklemiyordu bunu, diğerleride. Hatta sarsılıp yere kapaklanmasını beklemişlerdi. Kain karşılık vermede geç kalmamıştı ama. Ve Azazel'de son olarak vurduğunda Doktor'un bağırışı durdurmuştu onları.
"Kesin şunu!"
Değişik bir şey yaşanmıştı. Tam olarak kavga gibi değildi. Daha çok 3 saniye kuralı iki kez tekrar edilmiş gibiydi. Toplam ikişer yumruk. Sonuçsa yüzünün bazı yerleri kapamış iki genç. Doktor bağırdığında herkes dönüp bakmıştı ona doğru. Daha sonra boynunu arkaya doğru atıp salonun tabanına bakıp sakinleşmeye çalıştı. Herkesin içinde onlara kızamazdı sonuçta. Ceketinin cebine soktu ellerinin biri çıkartıp merdivenlerden yukarı gösterip " Odama." demişti sesindeki sertliği azıcık yumuşatarak.

AZAZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin