Bir an oturduğu yerden kalkmıştı ve balkonda ki sese odaklanmıştı. Balkona yönelip duvar ve perde arasında ki o küçücük mesafeden balkonda neler olup bittiğine baktı. Aklından geçendi bu tabiki, balkondan birisi vardı. İri yapılı 25-30 yaşlarında bir adam balkona çıkmış diğer arkadaşını da yukarı çıkartmaya çalışıyordu. Aklına hemen bir şeyler gelmeye başlamıştı. Normalde böyle bi durum karşısında önce babasına sonra polise haber verirdi. Ama bu sefer konuyu kendisi halletmek istemişti. Neticede hâlâ sinirliydi ve mantıklı düşünemiyordu. Bir dakika için durdu ve düşündü."Ya başım belaya girerse!" dedi kendi kendine ve devam etti cümleye "Boşversene kimin umrunda." Bunu soylerken kendisinin de anlayamadığı pis bir ifade vardı yüzünde. Balkonun kilidi oldukça sağlamdı, aslında arkasını dönüp uyumaya devam etse bile adamlar içeri giremezlerdi ama bunu yapmaya pek niyeti yoktu. Parmak uçlarında balkona doğru ilerledi. Adamlara çaktırmadan ve en önemliside perdeyi hareket ettirmeden balkon kapısını kilitini kaldırdı sessizce. Diğer adam da balkona çıkabilmişti sonunda. Adamların onu hemen görmelerini istemiyordu ve bu yüzden sessizce balkon kapısının dibine eğilmiş adamların kapıyı açmalarını bekliyordu. Adamlar balkon kapısını açmak için kapıya doğru yaklaşmışlardı. Adamlardan sakallı olan kapının kolundan tuttu ve kapıyı açtı. Kapı açılır açılmaz bir anda ayağa kalkıp "Selam" dedi gülümseyen bir yüz ifadesiyle. Bu hoş karşılama karşın 2 adam da bir kaç adım gerilemişti. Adamların açısından bu çok saçma bi olay değil miydi? Adam kızın karşılarına çıkmasının şaşkınlığıyla "Sen nerden çıktın?" diye sormuştu. "Nereden mi? Gerçekten nerden çıktığımı mı bilmek istiyorsun?" dedi alaycı bi şekilde. Kızın bu tavrı adamı daha çok sinirlendirmişti ki kolunu uzatıp kızın kolundan sertçe tuttu ve " Dinle beni aptal. Şimdi uslu bi kız olup yatağına gidip sessiz sessiz uyuyacaksın ve bizde işimizi halledip buradan gideceğiz. Ne biz seni gördük ne de sen bizi. Tamam mı? " dedi. Evet işte bu olmamıştı. Sanırım kızı en çok sinirlendiren şey bu olmuştu ,adamın ona "Aptal" demesi. Sinirlerine hakim olmaya çalışmıştı. Fevri bir hareket yapmamalıydı. Adama şöyle bi bakıp gülümsedikten sonra adamın yakasından tutup kendisine çekti ve kulağına yaklaşıp "Canınızı yakmak istemiyorum." dedi oldukça sakin bi ses tonuyla. Adamın yakasını bırakıp devam etti. " Şimdi arkanızı dönüp defolup gidin buradan" dedi. Tabi ki de adamlar bunu yapmadı. Bu seferde diğer adam harakete geçmişti. Bir kaç adım adıp kıza iyice yaklaşmıştı. Elini hafifçe kızın omuzuna koydu ve yavaşça kızın kolunda gezdirmeye başlamıştı. "Sana ne diyorsak onu yap bebeğim yoksa inan senin için daha kötü şeyler olabilir." dedi adam tehtitçi bi tavırla. İşte ateşi fitilleyen sözde çıkmıştı ağzından. Adam bu lafı söyler söylemez kız adamın elini kolundan çekerek adama sağlam bi tokat attı. Adam yere düşmüştü ve düştüğü yerde de kalkamamıştı. Diğer adamsa kızın bu gücü karşısında affallamıştı adeta. Hemen kendine gelip cebindeki bıçağı çıkarmıştı kız durup bi an düşündü. Devam etmeli miydi? Adam bir kaç kez bıçağını ona doğru sallamıştı ama hiç birisi etkili olmamıştı tabi ki. Sonunda kız bıçağı eliyle tutmuştu. Bıçak elini kesiyordu ama canı acımıyordu. Adam kızın bu hareketi karşısında bakakalmıştı yalnızca. Bu kadarınıda cesaret edebileceğini sanmıyordu. O an elinden akan kanlar kızın hiç umrunda değil gibiydi. Bir kaç hamleyle bıçağı kendi almıştı. Bıçak kendi eline geçer geçmez adamı ensesinden tutup kendine doğru çekti ve bıçağı adamın karın bölgesinin sağ tarafına saplamıştı ki bununla da yetinmeyip bıçağı saplandığı yerde sağa doğru çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZAZEL
Fiksi Remaja13'ünde derinlerden gelen bir çığlık duyarsanız eğer, bu onun dönüşünü tamamlaması, gücünü kanıtlaması ve savaş çığlığından başka bir şey değildir. "Azazel." "Azazel ?" "Evet ama Azel demen yeterli.Bana herkes öyle der." Yaptıkları kanınızı ısıtac...