AZAZEL

Hasss...

Sabah yine her zaman ki saatte kalkmıştı Azel, okula gitmek için. Bugün güzel olma konusunda kararlıydı. Giyeceği kıyafetlerini çantasına doldurmuştu bile. Kahvaltıda birkaç şey atıştırıp okulun yolunu tutmuştu. Bu başından geçen olayları anlatmış olduğu tek kişi Deniz'di. Zaten ondan başkasınada söyliyemezdi hiçbir şey. Bugünki planı da anlattı ona. Deniz, kendisinden daha çok heycanlanmıştı adeta.
Okul çıkışı geldi sonunda. Yolun karşısında duruyordu dün ki araba. Hızlı adımlarla yolun karşısına geçip arabaya bitmiştidi. Kendisinin oturması için boş bırakıldığını düşündüğü yere oturdu. Arabada bir eksiklik vardı bu sefer. Kain yoktu. Aslında çok memnun kalmıştı onun yokluğundan. Sataşıf, laf atan birisi yoktu ortalıkta. Ne güzeldi işte. Kain'in dün oturmuş olduğu yerde Batu oturuyordu şimdi. Azazel'e şöyle bir baktıktan sonra "Nasılsın?" dedi. Bu çocuk gerçekten Azel'i umursuyor gibiydi. Belki de sadece öyle görünmeye çalışıyordu.
"iyiyim. Teşekkür ederim. Sen?"
"İyiyim bende. Sağol." dedikten sonra Batu birkaç dakika bekleyip konuşmasına devam etti.
"Gergin görünüyorsun. Bir sorun mu var?"
Azazel bugün yapacağı şeyden dolayı biraz gerilmiş olabilirdi ama bunu ona tabiki söylemeyecekti.
"Hayır. Hayır sorun yok. Sadece size henüz tam anlamıyla alışamadım ondan dolayı olabilir."
"Tamam öyleyse." dedi Batu oldukça kibar bir şekilde.
Bahçe kapısından içeri girdiklerinde Nicole karşılaşmıştı. Normalde olmadığından daha güler yüzlüydü bu sefer.
"Naber?" dedi Azazel'e.
"İyi işte senden?" dediğinde Azel, yürümeye başlamıştı salona doğru.
"İyi."
"Nicole senden bir konuda yardım isteceğim."
"Konu ne?"
Yüzünü ciddi bir ifadeye büründürmüştü Nicole. Ciddi bir şey sanmıştı. Azazel bunu farkedip cevap vermeye çalıştı.
"Korkulcak birşey değil endişe etme. Dün bana burada üstüme çeki düzen verebileceğimi söylemiştin ya hani. Ben yanıma bir şeyler getirdim de sonucun güzel olacından emin değilim. Bana biraz yardım etsen."
Nicole kısa bir süre tatlı tatlı güldükten sonra "Salak mısın ya? Tabi ki yardım edeceğim. Çok güzel olacaksın be. " dedi ve Azel'i bileğinden tutup koşa koşa merdivenlerden yukarı çıkartmıştı. Azazel'in merdiveni hızlı çıkartırken atmış olduğu kahkahalar salondaki çoğu kişi tarafından duyulmuştu. Kain, Batu, Doruk ve diğer bir kaç erkek ise oturdukları yerden izlemişlerdi sadece.
Seninki yine uslu durmama konusunda kararlı galiba. Baksana yine bir planı var gibi. " Doruk, Kain'e.
" Benimki kimmiş lan. "
" Azelcik işte. Baş belan. "
" Ben onu yok sayıyorum. Sende bir daha seninki deme de ağzına küfür etmek zorunda kalmayayım. "
" Tamam, tamam ama kızmana neden olacak bir şey demedim. "
" Konuşuyor olman yeterli. " demişti Kain, Doruk'a dönüp.
Doruk derin bir nefes alıp" Tamam abi. " demekle yetindi sadece. Doruk'un bozulduğunu faredip elini çocuğun sırtına koydu.
" Alınma lan hemen. Bugün biraz sinirliyim. Ondan böyle konuşuyorum. Sana özel bir gıcıklık değil. " dedi sesindeki sertliği yumuşatıp.
" Neden sinirlisin? "
" Anlatırım, anlatırım sonra. "

Azel'in hazırlığı bitmişti sonunda. Mükemmele yakın bir şeydi şuan adeta. Nicole ona son kez baktıktan sonra" Bu kadar iyi olacağını tahmin etmemiştim. Neyse hadi gidelim aşağıya. Şok olucak herkes. " demişti.
" Oldu böyle. Güzel oldu da ben bu ayakkabılarla yürüyemiyorum ki. "
" Alışırsın. " dedikten sonra Nicole odadan çıkıp merdivenlere doğru yürümüşlerdi.
Tam merdivenlerin önüne geldiklerinde inmeden önce derin bir nefes soludu Azazel. Önden Nicole iniyordu, Azel'den de yapmasını istediği kendinden emin ve özgüvenli adımlardı. Nicole'ün bir kaç basamak arkasındaydı. Salonundakilerin görebileceği kadar indiklerinde aşağıya onu gören ilk kişi Batu olmuştu.
"Oha." dedi gür bir şekilde. Kızlarda görmüştü şimdi. Fal taşı gibi açılmıştı gözleri.
"Of of of." lafları dökülmüştü Doruk'un ağzından. Sonra yanında oturmuş içkisini doldurmaya çalışan Kain'i dirseğiyle dürtmeye başlayıp "Abi." dedi gözleri hâlâ Azazel''in üzerindeyken. Kain başını kaldırdığında gördüğü manzara karşısında ise bir tek kelime etmişti.

"Hasss.... "