Kötülerde Varmış Ya Lan

113 6 5
                                    

Gülümseyip önüne dönmüştü genç kız. "Artık yer değiştirsek mi?" diye sormuştu.
"Biraz daha devam et." Doktor'u aramıştı.
"Efendim Kain."
"Doktor haberler kötü. Saldırıya uğradık."
"Ne? Nasıl? Sen Azazel'i eve götürmeden mi ki hâlâ?" demişti Doktor panikle.
"Şey aslında henüz götürmemiştim."
"Ah Kain ah. Nerdesiniz şimdi?"
" Bebek sahildeyiz. Panik yapılacak bir şey yok inan. O iyi. " dedi Kain, Doktor'u yumuşatmaya çalışırken.
" Sen ona kolyeyi vermedin mi? "
" kusura bakma lütfen, unuttum. Azazel'i eve bıraktıktan sonra gelip getireceğim kolyeyi. "
" Tamam o zaman. Dikkatli olun. Diyip kapattı Doktor telefonu.
Konuşulanlardan hiç bir şey anlamadığı için Kain'e bakıp sordu Azel.
"Artık anlatılcak mısın? Kimdi bunlar? Kain derin bir soluk aldıktan sonra başlamıştı konuşmasına.
" Şimdi bir kere anlatacağım, kulaklarını aç ve iyi dinle. Konuşurken sözümü de kesme ayrıca. Soracağın bir şey olursa konuşmam bitince sor. Sen aramıza daha yeni geldin ve sana göre pek hoş kişiler olarak görünmüyor olabiliriz. Ama biz bu işin iyi tarafındayız. Şöyle ki iki sınıfa ayrılıyor olduğumuzu düşün. İyi ve kötü olarak. İyi biz ve kötü de az önce arkamızda olan salaklar. "
" Siz, yani biz kötü taraf olmaya daha uygun gibiyiz. "
" Görünüşe bakarsan Evet. Ama onlar çok daha kötü. "
" E, peki ne istiyorlar? "
"Çok basit bir soru. Tabi ki seni"
" Neden ? "dedi Azazel.
" Sözümü kesmeseydin anlatacaktım zaten. Her neyse. Nedeni şu ki her yeni bir vampir bulunduğunda yada doğduğunda yaparlar bunu. Amaçlarını bizden önce davranıp yeniyi yanlarına çekmek. Senden örnek vererek anlatayım. Eğer seni yanlarına alırlarsa güçünü kendi çıkarları çerçevesi içinde kötü şeyler için kullanıcaklardır. - Ki ben senin pek güçlü olduğunuda düşünmüyorum. Eğer gücünü onlara kazandıracağı bir şey yoksa onların değimiyle "eğlenceli" olan diğer yönteme geçerler. Bir dişisin ve bu onların fazlasıyla işine gelir. Seni, güç olarak yüksek mertebede bi birisiyle çifleştirip hamile kalmanı sağlamaya çalışırlar. "
" Ya istemezsem? "
Gülerek cevap verdi Kain bu soruya.
" Öyle bir şansın yok. Dişi bir vampir, iyi ya da kötünün farketmeden erkeğin hoşuna gidecek şeydir. Soyun devamlılığını sağlayan dişilerdir sonuçta.
"Peki o zaman şöyle sorayım. Gücümü onların işleri için kullanmayı reddettim ve çiftleşmeyi de direndim. O zaman ne olur?"
"Kolay. Ölürsün. Ama korkma, Doktor seni onlara yem etmeme konusunda kararlı görünüyor."
Bir kaç dakikalık sessizlikten sonra "Bir şey daha sorabilir miyim?" dedi Azazel. Kain kafasını "Evet" olarak onaylamıştı sadece.
"Telefonda kolye demiştin."
"Ha evet onuda anlatiyim. Çok öncelerde hatta milattan önce sanırım bizim ırkımızın önde gelen kadın büyücülerinin o zamanlar yapmış olduğu bir tür tılsım. Bazılarımız yakınlarında ki başka vampirleri hissedebilirler. Tıpkı az önce adamlar gelip kafamıza silah dayamadan geleceklerini hissedip bizi ordan kaldırdığım gibi. Seninde varlığını, nerede olduğunu sezememeleri için bu kolyeyi takacaksın. " demişti Kain gözünü yoldan hiç ayırmadan konuşurken. Daha sonra arkasına yaslanıp Azazel'e doğru kafasını çevirip " Ne kadar çirkinsin ya? "dedi kıza. Sonra tekrar önüne dönmüştü.
" Öznel düşüncelerini kendine sakla bence. " diyerek cevap verdi Azel.
" Bu öznel bir düşünce değil ki. Bu tamamen nesnel. Bütün dünya tarafından onay görebilicek bir şey bide herkesin bunu kabul edeceğine eminim."
"Benim en azından eleştirilmeye değer bir yanım var. Sende o da yok. Düşün o kadar değersizsin."
"Parayla alırım ben onu ya. Tıpkı sen ve bütün sülaleni parayla satın alabileceğim gibi."
"O kadar çok paran varsa eğer önce kendine bir karakter satın almalısın bence. Bu şekilde o iri cüsse çok boş kalıyor."
"O parayla alınabilen bir şey olsaydı büyük bir sevap işleyip önce sana alırdım. Bu sayede kendinde olmayan bir özelliği başkasında aramanın yanlış olduğunuda algılamış olurdu o ufak beynin."
Azazel tam cevap vermek için açmıştı ki ağzını Kain "Şiii." diyerek susturdu onu.
"Laflarının altından kalmayacağımı biliyorsun değil mi?" dedi Azel susmayıp.
"Saçmalama, tabi ki de biliyorum. Ben sadece kulaklarıma bu işkenceyi yaşatmak istemiyorum hepsi bu."
"İyi o halde bir kaç dakika dinle sen söyliyeceklerimi hastanede kulak muane ücretini ben öderim."
"Bir yerlere dağatacak kadar çok paran varsa benim muaneyi geç, burdan direk bir oto tamirciye gidelimde senin şu kaportayı toparlattıralım be Azel." demişti yakışıklı genç dalga geçerek.
Azel üzerinde ki şaşkınlığı atıp tam cevap verecekken Kain yine sözünü kesip durdurdu onu.
"Dur şu sağda."
Arabadan inip yer değiştirmiş, direksiyon başına Kain tekrar geçmişti. Yolun geri kalan kısmında ikisininde konuşup laf sokacak cesareti kalmamıştı. Ağır şekilde karşılık geldiğini farketmişti çünkü ikiside. Kain bu sefer sokağın başında indirmemişti. Azazel'i. Evin önünde durdurdu arabayı. Azazel'e birlikte inip o da yürüdü evin kapısına. Azel sadece ne olduğunu anlamadığı için durmuştu Kain'e bakıyordu.
"Eve bakmam lazım . Evi bulamadıklarından emin olmak için." dedi Kain.
Arka tarafı fark edince bahçeye gidip hızlıca bir göz gezdirmişti. Daha sonra Azel'le birlikte gidip evin kapısını çaldılar. Kapıyı açan annesi Kain'i görünce şaşırmıştı biraz.
'' hoşgeldiniz. '' dedi kadın.
'' affedersiniz efendim, bu saatte rahatsız ediyorum. İçeriye izninizle bir göz atabilir miyim? Azazel'e karşı tehdid içeren bir şey olmadığına emin olmak için. ''
'' Tabi, tabi ki oğlum. Buyur geç. '' dedikten sonra içeride oturan kocasına da seslenip çağırmıştı onu.
Adam gelir gelmez Kain'le el sıkışmıstı. Annesi Azazel'in yüzündeki yaraları görünce panikle sordu.
''Tatlım senin yüzüne neoldu böyle? '' Azazel'in yüzünü iki avcunun arasına alarak.
Azazel ve Kain kısa bir süre için birbirlerine baktılar. Sonra tekrar kadına dönüp '' Hiç bir şey anne. Sadece onlar gibi olabilmek için geçirdiğim eğitim süreci. '' demişti Azazel
Kain'de yavaş yavaş evin içinde gezinmeye başlamıştı. Alt katta ki odalar bittiğinde '' odan nerde? '' diye sordu genç kıza.
'' Yukarıda. ''
Merdivenleri tek tek çıkıp odaları gezmeye başlamıştı. Azazel odasının kapısının önüne gelince '' Burası. '' dedi.
Odayı görünce hızla baktı önce heryere. Oldukça geniş bir odaydı. Dağınık görünen bir düzen gizliydi odada. Güzeldi odası. Pencereye yönelip arka bahçeye baktı bir süre. Azazel arkadan gelip omuzunu dürtmüştü. Arkasına dönüp ona baktığında işaret parmağının dudağının üzerine götürüp '' Şiii. '' yapmıştı kız. Daha sonra aynı işaret parmağıyla beyaz gardropunu göstermeye çalışıyordu. İçinde birinin saklanmış oldugunu düşünerek. Kain gardroba baktıktan sonra kıza dönüp başıyla onaylamıştı. Daha sonra kızın kulağına '' bence oraya sen bakmalısın. '' diyip onu dolaba doğru yöneltti. Azazel'in anne ve babası kapının aralığında izliyordu onları. Parmak uçlarında dolaba doğru yürümeye başladığında Azel, Kain'de hemen arkasından dolabın ortasında ki iki kapılı kısmın kollarından tutmuştu elleriyle. Kain arkadan omuzuna koydu ellerini.
"Aç. '' dedi kıza.
Azel kapıları yavaş yavaş açmaya başlamıştı. İçinde ne olduğu henüz görünmüyordu. Sonra bir onda açacakken dolabın iki kapısınıda hızla çekti. O an arkasında duran Kain'de dolapta bir şey varmış gibi bağırmıştı yalandan. Azel gerçekten orada birinin olduğuna inanıp adeta olduğu yerde fırlamıştı. Çığlık atıp Kain'in arkasına saklanmış sırtından çekip kendine yaptırmıştı onu. Kain sadece gülüyordu. Kahkahaları odayı yakıyordu. Anne ve babası da olayı anladığı için Azazel'in o haline gülmeye başlamıştı. Kain'in onu korkuttuğunu anladığında Azel sırtına hafiften vurmuştu çocuğun.
"Hiç komik değildi."
"Yoo. Kendi adına konuş çok komikti."
"Ya bari siz yapmayın." dedi Azel anne ve babasına dönüp.
"Azel bir şey soracağım. Dalga geçmek amaçlı değil bak. Sadece merak." demişti Kain.
"Off, sor. Tamam sor."
"Sen çok mu korku filmi izliyorsun? Neydi yani şimdi bu?" diyip tekrar güldü.
Azazel hiç cevap vermeyip ters ters bakmıştı sadece.


AZAZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin