12. Bölüm

701 60 26
                                    


İçimden bu hafta size fazladan bölüm hediye etmek geldi *-* 

Yazmada buraya göre çok ilerdeyim. Hatta 2.sezon bitmek üzere. Yakında 3.sezonu yazmaya başlayacağım. Kütüphanenize eklemeyi unutmayın. Çünkü bu biter bitmez ona başlayacağız.

Ayrıca 4.sezonla ilgili bir soru sormuştum 'JiahengWu ve Tatlış Okurları' kitabımızın son bölümüne bakıp cevaplarsanız çok mutlu olurum.



Uyandığımda Sehun uyuyordu. Parmak uçlarımda yataktan çıkıp güzel bir kahvaltı hazırladım. Bir şeyler atıştırdım fakat midemde ne varsa çıkarmak zorunda kaldım. Son zamanlarda yaşadığım stres yüzünden midem bile alt üst olmuştu.

Bir süre Baekhyun'la mesajlaştım. Sonra oğlumun uyandığını duyunca koşarak odasına gittim ve kucaklayıp salona getirdim. Bir yandan da kanallardan birinde bulduğum filmi izliyordum.

Minho'nun karnını doyurduktan sonra minderlerle dolu köşesine bıraktım. O kendi kendine oynarken ben de film izlemeye devam ettim. Sehun birkaç gündür fazla yorgundu ve bu yüzden uyandırmak istemiyordum. Kahvaltı için uyanmasını bekliyordum.

Filmde yaşlı bir adam vardı. Yaşadığı yanlış hayat yüzünden ailesini kaybeden bir adam.. Tuhaf bir şekilde onda kendimi görmüştüm. Çünkü adam ailesini kaybettikten sonra yeni bir aile kurmuştu. Daha doğrusu bir aileye dahil olmuştu. Fakat eski acılarını içinden atamadığı için hata üstüne hata yaparak yeni ailesini de kaybetmişti. Üç tane çocuğu vardı. Ama hiçbiri onu görmek istemiyordu.

İstemsizce ağlamaya başlamıştım. Filme öylesine kaptırmışım ki etrafıma dolanan kolları olmasaydı Sehun'un uyandığını bile fark etmeyecektim.

"Bebeğim neden ağlıyorsun?"

"B-ben.. Film.. B-biraz kötü oldum."

Kollarını daha sıkı sardığında ağlamam şiddetlendi. Kendimi tutamıyordum. Sanki yıllardır ağlamıyor gibiydim. İçimde biriktirdiğim tüm gözyaşlarım bir seferde dökülüyordu.

"Shh ben yanındayım meleğim. Geçti artık. Ağlama lütfen."

"Beni bırakma Sehun. Beni sakın bırakma."

"Sensiz dayanamam Soo. Seni bırakmak ne? Asıl sen beni bırakma."

"Senden başka kimsem yok."

Hıçkırıklara boğulduğum sırada koltuğa oturup beni kucağına çekti. Kollarını etrafıma daha sıkı sarıp başımı göğsüne bastırdı.

"Öyle şeyler söyleme bebeğim. Ben her zaman olacağım. Üstelik Baekhyun, Kyungin ve Minho da var. Biz kocaman bir aileyiz, unuttun mu?"

Beni her koşulda seven dostumu unutmamıştım elbet ama kalbimdeki acı o kadar derindi ki o an yapayalnız kalmışım gibi hissediyordum.

"Sizi kaybedersem yaşayamam Sehun. Anlıyorsun değil mi?"

"Anlıyorum Soo. Çünkü ben de böyle hissediyorum. Yapmamız gereken tek şey birbirimize tutunmak. Seni asla bırakmayacağım."

Bir süre kollarında ağladıktan sonra normale döndüm. Hala kucağındaydım ve elleri saçlarımda geziniyordu.

"Senin için kahvaltı hazırlamıştım."

"O zaman kahvaltı etmeliyim. Hm?"

Dişlerini boynuma sürttüğünde geri çekildim.

"Kahvaltı ben değilim sevgilim. Üzgünüm ama karnını benimle doyuramazsın."

Yasak Aşk 2 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin