Kibum, Jinki, Dongwoo - 11 yaşında
Taemin, Minho - 13 yaşında
Chanhyun, Joonmyeon - 14 yaşında
Kyungin, Jonghyun - 15 yaşında
"Babaaa! Uyan artık!"
"Kyungin sabaha kadar çizim yaptım. Biraz rahat ver."
"Luhan az önce seni uyandırmamı söyledi. Uyanmazsan o gelecekmiş."
"Benimle sorununuz ne sizin?"
"Taekwondo'ya gideceğimi biliyorsun. Kibum ateşlendiği için Luhan götüremeyecek."
"Baekhyun da gelmiyor muydu? Başınızda ikinci birine gerek var mı?"
"Aish cidden! Bu evde neden benim hiçbir isteğim olmuyor! Kaçıp gideceğim en sonunda! Belki de yurt dışında okumalıyım. En azından orada istediğim her şeyi yap- Yaah!"
Kafasına attığım yastıkla nihayet susturmayı başarabilmiştim. Ayrıca kaçışım olmadığının da tamamen farkındaydım.
Başımıza çıkardıkları taekwondo hevesi yüzünden bizi sabahın köründe evden çıkarıyorlardı. Üstelik dansı daha çok sevdiğini düşündüğüm oğlumun bunu yapması bana epey ilginç geliyordu.
"Luhan? Sence de bu biraz tuhaf değil mi?"
"Kyungin'in taekwondo diye tutturması mı? Eğer sen resim ben müzik kursuna gitme istiyor olsaydık benim için resimden vazgeçerdin değil mi?"
"Tanrım.. Diyorsun ki.. Chanhyun istediği için mi? Bu olamaz değil mi?"
"Olma ihtimali var. Ama sakın bir saçmalık yapıp da çocuğa böyle bir soru sorma. Sakın Jongin!"
"Sözünü dinlemediğimde neler olduğunu biliyorum Lu. Ona bunu sormayacağım endişelenme."
"Baekhyun gideceğiniz yeri biliyor sevgilim. İsimleriyle kayıt yaptırıp imza vereceksiniz. Yani izin belgesi gibi bir şey.. Eve dönerken haber verir misin? İsteyeceğim şeyler var."
"Arayacağım."
Kapının çalmasıyla toparlandık. Baekhyun yanında aynı kendisine benzeyen oğluyla içeri girdi.
"Çok bekletmedik değil mi?"
"Jongin'i yataktan kazımamız biraz zor oldu zaten Baekkie."
"Sen gelmiyor musun Luhan?"
"Kibum biraz hasta. Bu yüzden gelemeyeceğim. Biliyorsun o da Chanhyun gibi kolay hasta oluyor."
"Geçmiş olsun. Biz Jongin'le halleder hemen döneriz. İstediğin bir şey varsa mutlaka haber ver."
"Konuşmayı kesin de gidelim artık. Eve dönüp uyumak istiyorum."
İsyanımın üzerine çocuklarımızın dalga geçen kahkahaları eşliğinde evden çıktık.
Baekhyun'un eşi benzeri olmayan yol tarifi sonucunda kısa sürede gideceğimiz yere vardık. Hızla binaya girip üçüncü kata çıktık.
Danışma gibi bir bölüm vardı. Daha önce gelip görüştükleri için Baekhyun az çok ne konuşması gerektiğini biliyordu. Kızdan gerekli birkaç bilgi aldıktan sonra belgeleri istedi.
"Burada üç kağıt var. Hepsinin altına imza atmanız yeterli olacaktır. Vaktiniz varsa biraz bekleyin isterseniz. Hocamız gelmek üzeredir."
Bana baktığında onaylarcasına başımı salladım.
