18. Bölüm

692 54 23
                                    


Sabah uyandığımda hala berbat hissediyordum. Kalbimde bir ağırlık vardı sanki.. Soo'ya yardım etmek istiyordum ama ne yapmam gerektiğini bile bilmiyordum.

Mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım.

"Günaydın sevgilim."

"Günaydın Jongin. Şimdi hazırlamam bitecek."

"Luhan ben hazırlardım. Keşke biraz daha dinlenseydin."

"Kafamı dağıtmam gerek. Lütfen.."

Tabakları masaya koymak için tezgahtan alacaktım. Arkamı dönmemle sıcak bedenini sırtımda hissetmem bir oldu.

"Seni çok seviyorum Luhan. İyi hissetmen için bir şeyler yapmama izin ver."

"Sadece sarıl bana Jongin. Sıcaklığını hissetmek beni iyileştiriyor."

Kollarını daha sıkı sardığında ellerimi ellerinin üstüne koydum. Gerçekten onu yakınımda hissetmek bana iyi geliyordu.

"Yuhaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan!"

Kyungin'in bağırışıyla Jongin'in kollarından ayrılıp salona koştum.

"Bebeğiiiiiiiiiim."

"Bebeyiiim~"

Eğilip kollarımı açtığımda koşmaya başladı. Ben bile hamile olduğumu unutmuştum ama o unutmuyordu. Tam kollarıma atlayacaktı ki aniden durdu. Minik adımlarla bana yaklaşıp kollarını boynuma doladı.

"Canım oğlum benim. Karnın mı acıktı? Hm?"

"Hmhm biy de ösyedim."

Öpücüklere boğduğumda mutluluk kahkahaları saçıyordu. Tabi ki o anda içeri kıskanç eşimden başkası girmedi.

"Yok yok sağolun. Hayır istemiyorum, beni öpmenize gerek yok. Sorun değil siz takılın."

Kyungin'in kucağına eğilip fısıldadım.

"Sanırım yaramaz Jongin oyun istiyor. Bence şimdi onun üstüne atlayıp ona öpücük savaşı açmalısın bebeğim."

"Yayamaz Gonciiiiiiiiin gey buyayaaaaaaaaaa!"

Kyungin babasının kucağına atladığında bir süre onları gülümseyerek izledim. Sonra da kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa döndüm. Tabaklar ve meyve suları kalmıştı. Onları da hazırladıktan sonra hızla gidip Taemin'i kucakladım. Diğer iki şapşalımı da çekiştirerek mutfağa götürdüm.

Çok mutluyduk. Bunu sadece hissetmek değil gözlerimle de görebiliyordum. Çocuklarımız da biz de her an içten gülüyorduk. Ama tabi ki benim iyi hissetmeme yetmiyordu. Her ne olursa olsun Soo için üzülüyordum.

Öğleden sonra tüm işlerimi halletmiş koltukta yayılmıştım. Kyungin ve Taemin uyuyordu. Jongin de ayakucumda oturmuş bacaklarıma masaj yapıyordu. O an zihnime dolan şeyler kalbimin tekrar ağrımasına sebep oldu.

Bizi düşünüyordum. Geçmişi ve şimdiyi.. Her şey nasıl da gelişmişti böyle.. Bunca acıya rağmen kimseye kızmamıştım. Herkesi de affetmiştim ama bir tek şartla. Herkes seçimlerinden mutluluk duymalıydı. Kendimiz belirlediğimiz şeyler yaşıyorsak o sonuçlar bizi daha fazla yıpratmamalıydı. Çünkü herkes mutlu olacağını düşündüğü şeyi yapmıştı. Bedellerimizi zaten ödemiştik. Artık hayatlarımızda sadece mutluluk olmalıydı.

Jongin'e baktım. O hala affedemiyordu. Tabi ki Sehun'a öfkesinin hala daha Soo'yu kıskanmasıyla falan ilgisi yoktu. Onu tanıyordum. Beni sevdiğine sonuna kadar inanıyordum. Soo'yla birkaç gün aynı evde bile kalsa dokunmayacağını veya dönmeyeceğini biliyordum. O güveni çoktan kurmuştuk biz ve sonuna kadar da koruyacaktım.

Yasak Aşk 2 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin