16. Bölüm

643 56 26
                                    


Mutsuzluklarla dolu bir günün ardından kendimi koltuğa bıraktım. Televizyon seyreden fakat beni görünce yanıma gelip sırnaşan eşime baktım.

"Soo~ Karnın ne zaman büyüyecek?"

"Sevgilim daha iki aylık bir bebek o."

"Ah.. Evet.. Tamam.."

"Bu kadar çok mu istiyorsun?"

"Evet, çünkü karnına dokunduğumda orada olduğunu hissetsem de bunu gözlerimle de görmek istiyorum. Orada büyüdüğünü görmek, izlemek istiyorum."

"Bu kadar hevesli olmana hala alışamadım sevgilim."

"Alışmalısın. Hem belki üçüncü bir çocuk daha yaparız. Hm?"

"Saçmalama Sehun! Dördüncü bir doğum yapmayacağım. Eğer böyle bir planın varsa hemen iptal et! Yemin ediyorum ki boşarım seni!"

"O-oh beni korkutuyorsun bebeğim. Sence bir daha haberin olmadan bir şey yapar mıyım?"

"Aferin sana.. Şimdi beni rahat bırak. Hm? Tutmam gereken bir yas var."

Hafifçe ittiğimde kollarını sıkıca etrafıma sarıp beni kucağına çekti.

"Çok üzülüyorsun değil mi?"

"Buradaki tek dostumdu o benim Sehun. Tabi ki çok üzülüyorum. Tamamen yalnız kalacağım."

"Sshhh ağlama lütfen. Bebeğimiz de üzülecek sevgilim."

"Deniyorum.."

"Bir hafta sonra mı gideceklerdi?"

"Evet bir hafta sonra.. Aslında gitmelerine çok da üzülemiyorum. Yani sadece bencilliğimden.. Çünkü yalnız kalacağım. Başka arkadaş edinebilecek yapıda bir insan değilim ben. Sadece gittikleri yere üzülüyorum."

"Neden?"

"Çünkü Busan veya Seul'e gideceklerdi. Bize en uzak yeri seçtiler. Busan'a taşınacak olsalardı daha sık görüşebilirdik. Çok özleyeceğim."

"Tanrım.. Kıskanmaya başlıyorum bak bebeğim."

"Şimdi hiç sırası değil Sehun. Beni kız-"

Telefonum çalmaya başladığında konuşmamı yarına kesin telefonuma koştum. Bir yandan da Sehun yavaş yürümem gerektiğiyle ilgili bir şeyler zırvalıyordu. Görüntülü arama olduğu için hızla odaya gittim. Aynada dağılan saçımı düzeltip gözlerimdeki kızarıklık seviyesini kontrol ettim.

"Baekkieee~"

"Soo~ Tanrıııım günlerdir konuşamıyoruz. Çok özledim. Nasılsın?"

"Bu soruyu konuşmamızın sonunda sormanı tercih ederim. Yoksa keyfin kaçabilir."

"Kötü bir şey mi oldu?"

"Hayır, çok da kötü değil."

"Ama yüzünün haline bakılırsa ağlamışsın. Üstelik saçlarını düzeltmişsin. Seni iyi tanıyorum Soo. Şimdi anlat lütfen. Sen benimle derdini paylaş ben de sana iyi mi kötü mü olduğuna emin olamadığım bir haber vereceğim."

"Son konuşmamızda söylemiştim ya Baek. Jongdae ve Minseok taşınıyor. Hem Jonghyun'un eğitimi için daha iyi olacağını düşünüyorlar, hem de biliyorsun Minseok müdür olacak."

"Evet söylemiştin. Gittiler mi yoksa?"

"Aslında senin 'Geldiler mi?' demen gerekiyordu. Çünkü Busan sadece cümle içinde geçti dostum. Onlar Seul'e gitmeyi seçtiler. Hatta anlattığım gibi şirketin sahibi olan adam çoktan evlerini hazırlamış. Bir hafta sonra taşınacaklar. O sırada da evin tüm eşyaları döşenip taşınmaya hazır hale getirilecekmiş."

Yasak Aşk 2 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin