Eksik Parça

Eksik Parça -1-

Juvia Lockser
"Lucy Heartfilia!" diyerek işaret parmağını Lucy'ye doğru uzattı Erza. "Bir daha geç kalmanı istemiyorum." 

Her sabah bu sokağın başında buluşup okula gidiyorduk. Ve Lucy bugün de geç kalmıştı.

"Üzgünüm Erza." diyerek başını eğdi Lucy hafifçe. 

Lucy, Erza bir şey demeyince ona daha fazla kızılmayacağını anladı ve Levy'nin koluna girdi. Onlar önden giderken Mirajane ben ve Erza arkadan gidiyorduk. Mirajane başını yukarı kaldırdı.

"Yağmur yağacak. Keşke yanıma şemsiye alsaydım." 

"Juvia yağmura bayılır!" diyerek sevinçle ellerimi çırptım.

Küçüklükten beri yağmurda beni kendine çeken bir şey vardı. Yağmurlu havalar en enerjik olduğum zamanlar oluyordu, içimde tarifsiz sevinçlerin olduğu zamanlar.

"Biraz hızlanalım kızlar. Bizim ilk dersimiz biyoloji. O kadını sevmiyorum. Geç kalırsam gereksiz bir muhabbete gireceğiz. Ve bunu cidden hiç istemiyorum." deyip adımlarını büyükleştirdi Erza. Biraz gittikten sonra aniden durdu, sağına soluna baktı.

"Lucy ve Levy nerde?" 

Mirajane ve ben de etrafa baktık. Sonra neşeli bir ses kulaklarımızı doldurdu.

"Lu-chan, beni sallasana!" 

Hepimiz parka baktık. Tabii salıncaklarda sallanan Lucy ve Levy'yi beklemiyorduk. Yani, beklerdim ama sabahın yedisinde biz daha tek gözümüzü açamazken onların salıncakta sallanması... Nereden geliyordu bu enerji? 

"Lucy, Levy! Hemen buraya geliyorsunuz!" Mirajane sertçe uyarmıştı onları. 

Mirajane genelde bu yöntemi uygulamazdı. Sakin bir kişiliği vardı. Ama onun da Erza gibi biyolojiyi ve biyoloji hocasını hiç sevmediğini biliyordum. Sinirlenmiş olmalıydı. Hoş, hiçbirimiz öfkemizi kontrol etmede başarılı değildik. Bu yüzden beşimizin de sicili pek temiz değildi ya.
Mirajanenin sinirli gözleriyle karşılaşan ikisi, ne olduğunu umursamadan kendilerini salıncaklardan attılar. Lucy düşse de önemli bir şey olmadığından kalkmıştı. Köşeye koydukları çantalarını omuzlarına atıp yanımıza geldiler.

Her sabahımız böyleydi işte. Bir sabah Levy ve Lucy oraya buraya takılır, Juvia peşine bir sürü köpek takar, ardından beş kişinin köpekler tarafından kovalanmasını sağlardı. Bazen de keyifleri yerinde olduğu zaman Mirajane ve Erza erkeklere laf atar ya onları kaçırır ya da onlara karşılık verenleri dövmeye kalkarlardı. 

Okul çok uzak değildi. Ama bugün iyi oyalanmıştık. Okula vardığımızda zil çalalı birkaç dakika geçmişti. Levy Lucy ve ben sınıfımıza giderken Erza ve Mirajane üst kata, 12'lerin katına gittiler.
Gözüme bir sıra kestirip çantamı oraya attım. Yanıma da Lucy geldi. Önümüze de Levy oturdu. İlk ders tarihti. Tarihçimiz hakkındaki bir suçlama nedeniyle okulumuzdan atılmıştı. Yerine başka bir tarihçi gelecekti. Zaten eski tarihçiyi de hiç sevmezdim. 

Kapı açılıp kapandığında herkes sırasına geçmek için hızlandı. Yeni tarihçi gelmişti. Önce, hiçbir şey demeden sınıfı süzdü. Tüm sınıfa baktıktan sonra derin bir nefes aldı.

"Günaydın!"

Aynı şekilde karşılık verdikten sonra oturmamız için eliyle işaret verdi. 

"Ben Freed Justine. Yeni tarih öğretmeniniz. İkinci dönemin geri kalan zamanında beraber olacağız. Bu ders önce sizi tanıyayım, diğer ders ne yapacağımızı düşünürüz."

Yani diyor ki derse hazırlıksız geldim, iki ders sizi tanıyormuş gibi gözüküp serbest bırakacağım. Salı gününün ilk iki dersinin boş olması güzeldi. Yeni gelen öğretmen ise beklediğimden ciddi ve olgun görünüyordu.