Eksik Parça -23-

1.9K 160 113
                                    

Levy McGarden

''Sana uzatılan hiçbir şeyi kesinlikle almıyorsun. Canın bir şeyler içmeyi çok isterse kendin gidip al.'' diyerek son söylediklerini on beş bininci defa tekrar etti Erza.

''Tamam. Şimdi eve git artık.'' dedim bıkkın bir şekilde.

Ah hadi ama! Beni buluşacağımız yere bırakmaya karar verdiğinde ne düşünüyordu ki? Bir dahaki randevumda onlara haber vermeyeceğim. Kesinlikle. Kaçıp gideceğim.

''Gajeel gelene kadar seninle burada bekleyeceğim.''

''Hayır!'' deyip köşeden uzanan bir adet sarı ve beyaz kafayı işaret ettim. ''Onları da al ve gidin.''

Evet, Juvia bu öğlen yaşadığı olayın şokuyla hala kendine gelememişti.

''İyi.'' dedi Erza bir nefes bırakırken. ''Seni daha fazla rezil etmeyeceğiz. Gidiyoruz biz. Ama sana bir içecek uzat-''

''Yeter.'' deyip Erzayı omuzlarından ittirmeye başladım.

Sonunda ayrıldığımızda karanlık sokakta biraz daha beklemeye başladım. Gajeel ve Levy... Kimin aklına gelirdi ki? Buluşma saatimize beş dakika vardı. Gece dışarıda dolaşmak pek benim işim değildi ama bu saati istemişti ve ben de kabul etmiştim. Aslında, 'Bu akşam evinizin hemen arkasındaki sokakta buluşacağız.' deyip yanımdan gitmesi bana kabul etmemek gibi bir seçenek bırakmamıştı. İstersem buraya gelmeyebilirdim ama geldim. Geleceğimi o da biliyordu. Tabii ihtimaller dahilinde evi basıp beni alması da vardı ve bu beni bu karanlık sokaktan çok daha fazla ürkütüyordu. Gözümü yeniden saate bakmak için telefonuma diktiğimde uzun bir gölge ayaklarımın yanına vardı. Başımı kaldırdığımda Gajeeli gördüm.

''Selam.'' dedim gülümserken.

''Selam.''

Yürümeye başladığında adımlarımı ona uydurarak peşinden gitmeye başladım. Uzun süren sessizlik beni konuşmaya sürüklüyordu. Ayaklarımın dibinde hissettiğim tüylü bir şeyle yukarı doğru sıçradım çığlık atarken. Gajeel bana baktıktan sonra ayağımın dibine dikti gözlerini.

''Lily!'' diye bağırdı kediyi gördüğünde.

Elimi göğsüme koyup nefesimi düzene sokmaya çalışırken ben de kediye diktim gözlerimi.

''Senin mi?''

Kafasını salladı.

''Benim. Takip etmiş beni.''

Başımı hafifçe uzatıp kediye baktım. Hayvanlarla aram genelde iyiydi ama sonuçta bu Gajeelin kedisiydi. Olacakları tahmin edemiyordum. Bıçak falan çekerdi bana.

''Çok yakışıklı değil mi?'' dedi kediyi bana doğru uzatırken.

Narin hareketlerle elime aldım.

''Çok yakışıklı.''

''Çünkü benim kedim.''

''O senin gibi kendini beğenmiş durmuyor ama?''

''Senin yanında olduğu için. Sana biraz alışsın gör bak kendini nasıl beğeniyor.''

''Öyle bir kedi değil o.'' dedim başını okşarken.

''Tam olarak öyle bir kedi.''

''Öyle misin?'' dedim kediyi kaldırıp gözümün hizasına getirirken.

''Daha konuşmayı öğretemedim. O yüzden cevap vereceğini sanmıyorum.''

''Belki kedi seni ciddiye almıyordur.''

Eksik ParçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin