Eksik Parça -8-

2.4K 193 125
                                    

Lucy Heartfilia

"Sabah yedide yolculuğa mı çıkılır lan?" dedim altıda kendimi zar zor yataktan atarken.

"Aynen." dedi Erza gözlerini açamadan.

Zaten ikimizden başka uyanabilen yoktu. Yatağımın dibinde yatan Miranın üstüne atladım.

"Siktir git lan." diyerek üstünden attı beni Mira.

"Hadi kalk artık. Juviyle Levy'yi uyandır."

Mira bir şeyler mırıldanıp odadan çıktı. Yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Yüzümü su çarpmaya başladım. Uyanmam için yeterli olmadı. Bir kere daha, bir kere daha, bir kere daha... Sonunda bir üşüme hissiyle kendime geldim. Günlük rutin işleri hallettikten sonra çıkmak için hepimiz hazırdık. Erzanın elindeki sürülerce valize bakıp bir iç çektim. Çok fazlaydı bunlar. Yine de Erzaya bir şey demiyordum çünkü bu muhabbeti daha önce defalarca yapmıştık ve Erza her seferinde hepsinin gerekli şeyler olduğu konusunda ısrar etmişti.

"Scarlet... Sence de bunlar biraz fazla değil mi?" dedi Jellal şaşkınlıkla.

Otobüs beklerken hepimizin o kadar uykusu vardı ki kimse Jellale cevap veremedi. Neden sadece Jellal ve Laxusun uykusu yoktu? Bir de Erzanın gözleri açıktı.

"Scarlet'le yeni tanışıyorsun daha." dedim ve omzuna vurduktan sonra yeni gelen otobüsün içine geçtim. Levy'nin yanına oturdum. Kızlar olarak buraya gelirken müthiş bir plan yapmıştık ve Juvia'yla Gray'i yan yana oturtmayı başarmıştık. Tabii Miranın çöpçatanlık zekasının en fazla işe yaradığı yadsınamaz. Otobüs birazdan hareket edecekti. Müdür Makarov buraya gelirken misafir öğrenciler getireceğini söylemişti. Getirdiği öğrencilere baktım. Evergreen gelmişti. Büyük ihtimalle Erzanın yenilgisini bekleyip dalga geçmek içindi. Hoş, Erzanın yenilgisini yakalayamayacaktı ya... Onun dışında Wendy gelmişti. Müdür Makarov onun hakkında "okulumda normal bulabildiğim tek öğrenci" demişti. O yüzden onların gelmesini bekliyordum. Kinana gelmişti bir de. Okulumuzun sessiz bir üyesiydi. Bisca ve Alzack da gelmişti. Başka kimsenin gelmediğini anladığımda yerime oturdum. Ve evren beni haksız çıkarttı. Koltuğa oturduğum sırada otobüse biri daha bindi.

"Ne kadar sıcak bir yer burası!" diyerek şikayet ediyordu.

İşte bizim Cana'mız gelmişti. Her bara gittiğimizde mutlaka yanımızda götürdüğümüz müthiş içici. Seviyordum bu kızı.

"Başarılar kızlar. Sizin kazanacağınızı biliyorum. Ama yine de her ihtimale karşı söyleyeyim eğer kaybederseniz sizi okula almam." bir süre düşündü. "Ya da kaybedince size neden böyle bir iyilik yapayım ki? Kaybederseniz okula gelmeyeceğim."

Arka koltuktaki Jellale döndü,

"Jellal, kaybedersen okula gelmem."

Okula karşı olan bu mükemmel düşmanlık... İşte bizim Canamız!

Herkesin geldiğinden emin olduktan sonra otobüs hareket etti. Levy uyuyordu. Cana da uyuyordu. Ever da. Mira on beşinci rüyasına geçmişti. Juvia Grayin omzuna yatmıştı. Grayin o kadar uykusu vardı ki Juviayı takmıyordu. Disiplin Kurulu Başkanı Mavis ise başını cama yaslamış uyuyordu. Müdür Makarov ise gözlerini kapatıyor, uykuya dalacakken başını aniden kaldırıp etrafa bakıyordu. Bu döngü durmadan devam ediyordu. Natsu ve Gajeel önlerine eğilmiş, midelerini tutuyorlardı. Sanırım otobüsle sorunları vardı. Erza tek gözü açık, notlarını kontrol etmeye çalışıyordu. Gözleri fazlasıyla açık olan sadece Laxus ve Jellaldi. Nasıl oluyor bu ya? Bir insan nasıl böyle olur? Biz bunlarla yarışacaktık. Korkuyordum... Çok korkuyordum. Neyseki üç saatlik bir yolculuk ardından varacaktık kamp alanına. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. İyiki ilk günden bir şey yapmıyorduk da biraz alışma fırsatımız olacaktı. Yolculukta her şey normal giderken aniden durduk. Gözlerimi açıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Müdür Makarov, Mavis şoförün başında duruyordu. Herkes yavaş yavaş onların yanına yaklaşınca ben de gittim. Şoför bayılmıştı.

Eksik ParçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin