Eksik Parça -38-

1.6K 160 136
                                    

Mirajane Strauss

Kendimi koltuğa yüz üstü attıktan sonra konuşmaya çalıştım.

"Siz hangi ara bu kadar büyüdünüz de kendi başınıza randevulara çıkıyorsunuz? Çok duygulandırdınız beni." 

Başımı kaldırıp önümde hazırlanmaya uğraşan dört kıza baktım.

"Hem de hepiniz..."

Koltukta doğrulduktan sonra kucağıma aldım yastığı.

"Bana gareziniz mi var? Hepiniz aynı güne denk getirmek için uğraştınız mı?"

"Bizim de bugün haberimiz oldu." dedi Levy.

"Ben de pijamalarım, çikolatalarım ve televizyonla randevuya çıkacağım zaten. Sizin gitmenizi bekliyordum. Koca ev bana kalacak. Siz o rahatsız sandalyelerde çürürken ben koltuklarda yuvarlanacağım."

"Mira. İstersen evde kalabiliriz." dedi Lucy.

"Hayır, hayır." dedim ellerimi sallarken. "Sizin düğünleriniz en büyük hayalim biliyorsunuz. Buna engel olamam. Ben evde iyiyim zaten. Ama uyursam kapıyı açmak için uyanmam, anahtarlarınızı alın."

Hepsi başını salladı. 

"Bu arada," dedim işaret parmağımla salonu işaret ederken. "Bu makyaj malzemeleri, kıyafetler, askılar, aynalar salonda kalmayacak değil mi?"

Hepsi aynı anda birbirine baktı. Ve birden yok oldular. Hepsi kendini kapıdan dışarı atmışlardı. Hepsinin arkasından bakakaldım. Pencereden uzattım kafamı.

"DÖRDÜNÜZ DE EVE GELECEKSİNİZ! O ZAMAN HEPİNİZLE TEKER TEKER GÖRÜŞECEĞİM!"

Pencereden içeri dönüp çoktan dağılmış olan salona baktım. Ellerimi belime yerleştirdikten sonra bir nefes bıraktım.

"Ben de buraları toplayayım bari. İşim gücüm yok. Sevgilim yok. Randevum yok."

Makyaj malzemelerini kucağıma doldurduktan sonra Lucy'nin odasına gidip yerlerine yerleştirdim. Askıları teker teker toplayıp kıyafetleri astım. Dolaplara yerleştirdim. Aynaları alıp yerlerine koydum. 

"LAN KÜLKEDİSİ GİBİ KALDIM EVDE! NEREDE BENİM PERİM! NEREDE PRENSİM! NEREDE BALO!"

Omuzlarımı düşürdükten sonra koltuğa yattım yeniden.

"Hayır bari giderken dağınıklarınızı toplasaydınız."

Kumandayı bulup kanallarda gezmeye başladım. 

"Bu böyle olmamalıydı." dedim başımı arkaya yaslarken. "Koskocaman ilişki, her şeyi Mira üstlensin. Ne kadar güzel(!) Aferin Laxus, aferin. Öyle otur evinde sen. Sen de otur, ben de oturayım. Sonra gider kızların düğününde gelin çiçeği kovalarım artık. Hayır zengin adamsın sen. Evde kalmazsın. Olan bana olur. Gerçi seni de benden başka kim istesin? Mal mı bu insanlar? Yakışıklısın tamam ama bir kere güldüğünü görmedim be adam. Kim ne yapsın seni? Kafayı yiyorum değil mi?" dedim başımı kaldırırken. Sonra hırsla ayağımı yere vurmaya başladım. "Kafayı yiyorum!"

Aniden dolan özgüvenle ayağa kalktım. Askıdaki bir ceketi üstüme atarken ayakkabıları da ayağıma geçirmeye çalışıyordum.

"Peri mi?" dedim merdivenlerden aşağı inerken. "Peri falan yok."

(Mavis tarafından 6948694832649869 yerinden bıçaklanarak öldürüldü.)

"Ne o prens, ne ben külkedisi. Aptal bir masala uyarak ayakkabıyla kapımda dikilmesini bekleyemem ben. Ve Laxus da elinde ayakkabıyla kapımda bekleyecek biri değil. Ne o prens kadar centilmen, ne de ben külkedisi kadar sabırlıyım. Ve bizim ilişkimiz basit bir cam ayakkabıya bağlı değil. Ben buna izin vermiyorum. Buna. İzin. Vermiyorum." dedim apartmanın kapısını açarken. 

Eksik ParçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin